Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu

No: TNu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130003 H. 8 Rabi-ul Evve 1434
M. Pazartesi, 21 Ocak 2013

Fransa'nın Mali'ye Yönelik Saldırısı

Kuzey Afrika'da, dahası tüm Afrika'da ve her nerede olurlarsa olsunlar Müslümanlar için her türlü kurnazlığı yayan bu kindar sömürgeci Fransa devletidir... İşte o, cürümsel kanlı yüzünü göstererek Mali'ye müdahalede bulunmaya karar vermiş ve Kuzey halkı ile müzakere yapmak için şeriatın tatbik edilmemesini şart koşmuştur! Dolayısıyla Libya hükümetinin kerhen ve Tunus'un da zorla koymuş olduğu şart işte budur. Nitekim Fransa, derin bir tarihe sahip olmasının yanı sıra yağmalanan Müslüman bir ülke olan Mali'ye yönelik saldırıda bir geçit ve destek olmak için tüm ayaklanmaları reddeden ve ona yönelik her türlü kurnazlığı yapan Cezayir'in desteğini kazanmak için bu saldırının zeminini hazırlamıştır. Cezayir'in ardından Fas, Fransa'ya her türlü desteği sağlamıştır. Ardından işte siyasî tutumunu ehlileştiren diktatörlüğü karşı isyanı ve ayaklanmayı başlatma şerefine nail olan Tunus'ta, Fransa'nın yıkıcı savaş makinelerinin bir parçası olmaktadır. Nitekim Dışişleri Bakanı Refik Abdusselam, Afrika Kıtası dışındaki herhangi bir askerî müdahaleyi reddetmesinin ardından... işte o, özel bir radyoya hiç utanmadan ve şeri hükmü de itibara almadan (bu güvenlik operasyonu olaylarını anlayabildiklerini) ve bu cerrahi operasyonun istisnai durumlarda geldiğini düşündüğünü açıklamıştır. Bu şekilde Dışişleri Bakanı ve hükümeti aşağıdaki birçok cürümü işlemiş olmaktadırlar:

1-Müslümanların zimmeti tek olup onlara en yakın olanlar onlarla çalışmalıdır ve onlara saldırmak yada onlara karşı günah işlemek caiz değildir... Nitekim Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmaktadır:

بحسب امرئ من الشر أن يحقر أخاه المسلم. كل المسلم على المسلم حرام : دمه وماله وعرضه "Kişiye şer olarak, Müslüman kardeşini tahkir etmesi yeterlidir. Her Müslümanın kanı, ırzı ve malı diğer Müslümana haramdır."

2-Bu cürümde, Müslümanlara karşı kafirleri dost edinmek ve onlara dayanmak vardır. وَلَن يَجْعَلَ اللّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً "Muhakkak ki Allah, kafirler için müminler aleyhine asla bir yol (egemenlik) kılmayacaktır!" [en-Nîsa 141] Yoksa renk ırkçılığı, Mali halkından olan kardeşlerimizi bu hükümet nezdinde ikinci sınıf mı kılmaktadır?

3- Mali'nin Tunus'a ve İslamî Fas ülkesine yakın olması, dolaylı bir şekilde olsa bile Tunus'u çatışma sahnesi kılacak ve bu halk bin bir hesap yaparken kendi sömürgecisi olan ülkeyi korumak için ülkenin güvenlik ve askerî gücünü kullanacaktır. Oysa biz onun, bizleri işgal ettiğini, bizleri yağmaladığını ve halkımızı katlettiğini unutmadık... Zira çöllerdeki mayınlar,i bugüne kadar hala evlatlarımızı öldürmektedir.

4-En kötü olanı ise Dışişleri Bakanı'nın, savunma aşamasından saldırıya geçilmesi için bu halka vaaz-ı nasihatte bulunmasıdır. Zira o, bu askerî operasyonun sonuçlarına katlanmak için halkın tüm evlatlarının kendisiyle birlikte çalışmalarını istemekte ve tüm Tunusluları ve tüm ulusal güçleri şiddete ve terörizme meydan okumadaki sorumluluklarını yüklenmeye çağırmaktadır... Hakeza, evet hakeza, ordu, güvenlik birimleri ve tüm vatandaşlar, bu saldırının güvenli bir bekçisi ve arka hattı olacaklardır.

5-Tunus hükümetinin bu tutumu, şeri ölçüye göre haram kılınmış olup Allah katındaki cezası ise daha şiddetlidir. وَمَن يَعْصِ اللّهَ وَرَسُولَهُ وَيَتَعَدَّ حُدُودَهُ يُدْخِلْهُ نَارًا خَالِدًا فِيهَا وَلَهُ عَذَابٌ مُّهِينٌ "Kim Allah'a ve resulüne karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu, devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır." [Nisa 14] Dolayısıyla bu tutum, ne ümmetin layık olduğu nede bu ayaklanmanın en güzel ve en doğru bir şekilde iticisi olan bir tutumdur. Zira yönetimin dayandığı ana neden, insanların gücünün daha fazlasına muktedir olması değildir. Bilakis ana neden, herkesi kendisi için harekete geçiren Batı'yı razı etmek ve Müslümanların kanları pahasına olsa bile onun hoşnutluğunu kazanmaktır!

Hizb-ut Tahrir, ayaklanmanın semeresini görememekte ancak bize karşı zalimleri destekleyen her türlü yabancı bağımlılığı engellemekte ve Allah'a ve Resulüne ihanetten önce buna ülkeye ve insanlara bir ihanet olarak itibar etmektedir... İçerisinde olduğumuz  sefalet nedeniyle sömürgeciliğin dairesi dışında karar almaya muktedir olamayan bir ayaklanmanın ne değeri var ki? Dolayısıyla bizler herkesi, özellikle de medyayı, politikacıları ve muhlis aydınları, yabancının düğümünden kurtulmaya ve bu ümmete dayanmaya davet ediyoruz. Bunun da ötesinde azim İslam, şerrin her çeşidini püskürtecek ve hakkı ve adaleti gerçekleştirecektir.


Hizb-ut Tahrir
Tunus Medya Bürosu Başkanı
Üstad Rıza Bil-Hâc

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 71345949 / 21430700
http://www.ht-tunisia.info/ar/
Fax: 71345950
E-Mail: tunis@htmedia.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER