Sömürgecilik, ümmetin varlığını yıkmak, ailenin dinamiklerini sarsmak için çalıştı. Özgürlük ve eşitlik adına baba ve annenin statüsünü küçümsemekle kalmadı, çocuklarımızı yok etti. İnsan doğasına aykırı bir şekilde yetişmeleri için çabaladı.

Çocuğun, silahı sözleşmeler, yasalar, organizasyonlar olan kısır laik bir sistemde büyümesini sağladı. Bunların çoğu, çocuğu marjinalleştiriyor, Müslümanlığını inkâr ettiriyor, çocuk İslam ümmetinin ruhuna yanıt veren bir sistemi umursamıyor.

Bu sistem, hayatı çetrefilleştirdi, çocuklar arasında intihar, tecavüz, serserilik, cehalet ve ahlaksızlıklar arttı. Psikolojik bozukluklar, uyuşturucu kullanım oranı yükseldi. Bütün bunlara rağmen ülkemizdeki rejim, önemsemiyor.

Dahası, tedaviyi hastalığın nedeni olan sistemde görüyor. Bu nedenle Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Kadın Kolları, “Laik Devlette Çocukluğun Sefaleti”başlıklı bir kampanya başlatıldığını duyurur.

Kampanya programının iki ayağı var:

Birincisi: Vurdumduymazlık ve yasaların kaynağı arasındaki çocukluk, bu ayakta aşağıdaki noktalara değinilecek:

A- Çocuğun doğal koruyucusu olan ailenin yok edilmesi.

B- Devlet, sağlık ve eğitim hizmetindeki rolünü ihmal etmesi.

C- Tunus ve dünyada laik kapitalizmin çocukluğu öldürmesi, perişan etmesi.

D- İnşa ve yıkım arasındaki çocuk ve medya.

İkincisi:  İslam’ın çocukluğu koruyup kollaması.