حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SRu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu201322 |
H. 21 Şevvâl 1435 M. Pazar, 17 Ağustos 2014 |
Basın Açıklaması Hadi Bahra'nın Uluslararası Müdahale Talebi, Suriye Devrimini Düşmanlara Teslim Etmektir, Amerika, Hilafeti Çarpıtmak İçin el-Bağdadi Kartını Oynuyor, Allah'ın İzniyle Başarılı Olamayacaktır
Amerika, bölgedeki planlarının uygulanmasında koz olarak kullanmak amacıyla ilanını kolaylaştırdığı el-Bağdadi Hilafeti yalanından yararlanarak "Raşidi Hilafeti" karalamak için ona yönelik kampanya kapsamında el-Bağdadi'nin örgütü İslam adına katliam ardına katliam işliyor. Oysa İslam onların yaptıklarından beridir. Bu kapsamda Koalisyon Başkanı Hadi Bahra, 16 Ağustos 2014 tarihinde acilen ve derhal uluslararası toplumdan müdahale talebinde bulundu. SMDK Başkanı Hadi Bahra çağrıda şu ifadeleri kullandı: "Ben, insanlık adına, BM ve hürriyete inanan tüm ülkeleri, Suriye'deki duruma aynen Irak, Kürdistan'daki durum gibi yaklaşmaya çağırıyorum. Gerekçeler aynı, düşman aynı. Çifte standart olmamalıdır." Bahra'nın bu talebi, efendisi Amerika'nın isteğine yanıt vermek ve söz konusu örgüte yaptırım uygulayan 15 Ağustos 2014 tarihinde yayınlanan 2170 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı ile uyumludur.
Bu talebe bakan kimse, bu talepte devrime yönelik ihanet üstüne ihanetin olduğunu görür. Devrimin iki hususla başı derttedir. Birincisi, Batıya bağımlılıktır. Oysa yabancı müdahaleden kurtulmak için ne büyük fedakârlıklar verildi. En değerli şeyler bu uğurda feda edildi. Ayrıca bu talepte, çatışma pusulasını asli amacından saptırmak da söz konusudur. Çatışmanın asli amacı, rejimi devirmek ve onun yerine bir iddiadan öte gerçekten Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmaktır. Yine bu talepte, İslam Devrimini ve Hilafet projesini ortadan kaldırmak için Amerikan planı ile hareket edildiği de görülür. Ayrıca bu talepte, alternatif laik ajan yönetim oluşturmak ve İslami çözümü dışlamak gibi mücrim laik Baas rejiminin mücadele ettiği hedeflere doğru kürek çekildiği de görülür.
Sonra terörle mücadele bahanesiyle uluslararası müdahale isteği, Suriye devriminde Müslümanların acılarını asla hafifletmeyecektir. Aksine daha da artıracaktır. Çünkü bu saldırılar, sivil ve asker arasında herhangi bir ayrım yapmıyor. Belki de Müslümanlar bu saldırılar nedeniyle laik kindar Baas füzeleri ve ölüm varilleri yanı sıra çok daha fazla acılara maruz kalacaklardır. Amerikan insansız hava araçlarının Yemen, Pakistan, Afganistan ve son olarak da Irak'ta yaptığı saldırılar, meydana getirdiği yıkım ve katliamlar o kadar da gözlerden uzak değildir. Bu saldırılar, terörle mücadele bahanesiyle Amerika'ya itaatten el çekmek isteyenleri hedef alacaktır. Ayrıca bu talep, doğrudan Müslüman ülkeleri vurmak ve onlar üzerinde otorite kurmak için sömürgeci kâfir kapitalist Batıya meşruiyet sağlıyor. Hâlbuki tüm bunlar, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın şu sözüne aykırıdır:
وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا "Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir." [Nisa 141]
Ey Şam diyarındaki Müslümanlar! Obama liderliğindeki uluslararası toplumun, yalnızca kendi çıkarlarını düşündüklerini defalarca ilan ettiler. Bizim sorunlarımız ve acılarımız, onların hiç umurunda değil. Hatta sorunlarımız ve acılarımızın kaynağının günahkârlar elleriyle işlenenler olduğunu söyleyebiliriz. Bugün Beşşar rejiminin devrilmesi, Amerikan çıkarlarına değildir. Aksine Amerika, onun kalmasından yanadır. Bu nedenle Amerika, muhalefeti silahlandırmıyor, Beşşar'ın Rusya ve İran tarafından silahlandırılmasına izin veriyor, işlediği en iğrenç katliamlara sessiz kalarak rejimin devrilmesini engelliyor. Nitekim bugün genel olarak Suriye ve bölgede Amerika'nın ve Batı'nın çıkarları, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet olarak bilinen gerçek birleştirici İslami projenin ortadan kaldırılması ile sınırlıdır. Bu yüzden Amerika, Hilafeti çarpıtmak için Hilafet kartını oynuyor. Ruveybida kukla Müslüman yöneticiler de onların peşinden giderek birlikte aynı oyunu oynuyorlar. Bu uşak yöneticilerin en yenisi de Hadi Bahra'dır.
Ey Şam diyarındaki Müslümanlar! Amerika önderliğindeki Batının, Suriye'de İslami ümmete sunulan Raşidi Hilafet projesinden öldürücü korkuları, uluslararası komplo ve İslami ümmet üzerine köpekler gibi üşüşmelerine neden oldu. Bu komplonun büyüklüğüne bakan kimse, onunla yüzleşmenin ve onu ortadan kaldırmanın ancak Müslümanların Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in metodu üzere olan bu projeyi benimsemeleri ve Rasûl'ün ثم تكون خلافة على منهاج النبوة "Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır." müjdesini gerçekleştirmek için bu uğurda çalışanlarla birlikte çalışmak olduğunu görür. Böylece kendi geleceğimizi kendi ellerimizle belirleyebilir, uluslararası toplumun belirlediği orman kanunları ile değil, Rabbimizin Şeriatı ile sorunlarımızı çözebilir, herhangi bir manipülasyonu önleyebiliriz. Bütün bu komplolara son veren İslami çözüm, çok kolay ve hâlihazırda mevcuttur. Siyasi liderlik, onu kucaklayan halk ve Ensar gibi samimi müminlerden oluşan güç ve kuvvet ehlinin varlığıyla tıpkı Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in yaptığı gibi bu projenin başarısı yolunda yürünebilir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
قُلْ هَذِهِ سَبِيلِي أَدْعُو إِلَى اللَّهِ عَلَى بَصِيرَةٍ أَنَا وَمَنِ اتَّبَعَنِي وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ "De ki: "İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim." [Yusuf 108]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |