Ahiru Lahza gazetesinin 2572 sayılı baskısında bildirdiğine göre "Hartum'daki Zekât Divanı ile yerel halk komiteleri arasında ortak bir toplantı yapıldı. Yatırım amaçlı gayrimenkul konutlarının kiracı ile doğrudan temas yoluyla zekâtı alınacak mallar içerisine dâhil edilmesi önerildi. Divanın planına göre tahsilattaki yatay genişleme ile gelir genişlemesinin olacağı belirtildi."

Müslüman âlim ve imamlar şunda müttefiktir ki ibadetler, tevkifidir. İçtihada yer yoktur. Bu nedenle fıkhı ne olursa olsun hiç bir kesim ibadet hükümlerinde artış veya azaltma yapamaz. Zekât da bir ibadettir ve İslam'ın şartlarından biridir. Bu yüzden Şeriat tarafından tanımlanan sınırlarda durmak vaciptir. İslam'ın belirtmediği mallardan zekât alınmaz. Bunun içindir ki kiralık emlak veya maaş ve benzerlerinde zekât yoktur. İslam bu tür mallarda zekâtı vacip kılmadı.

İslam, zekâtın alınacağı malların türünü karışıklığı bertaraf edecek şekilde belirledi.

Aşağıdaki mallarda zekât vaciptir:

1- Otlanan deve, inek ve koyunlardan zekât alınır. Bunun delili şu hadistir: Ebu Zerr'den rivayet edildiğine göre Nebî SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَا مِنْ صَاحِبِ إِبِلٍ ولا بَقَرٍ ولا غَنَمٍ لَا يُؤَدِّي زَكَاتَهَا إِلَّا جَاءَتْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْظَمَ مَا كَانَتْ وَأَسْمَنَهُ تَنْطَحُهُ بِقُرُونِهَا وَتَطَؤُهُ بِأَظْلَافِهَا كُلَّمَا نَفِدَتْ أُخْرَاهَا عَادَتْ عَلَيْهِ أُولَاهَا حَتَّى يُقْضَى بَيْنَ النَّاسِ "Herhangi bir adam ki, devesi, ineği, koyunu olur da onların zekâtını eda etmezse muhakkak ki bu hayvanlar, kıyamet günü olduğundan daha büyük ve daha semiz bir halde kendisine getirilir. O mallar, tırnaklarıyla onun üzerine çıkar ve boynuzlarıyla onu toslarlar. Bu durum sıra ile devam eder. Arkadaki hayvan bitince öndeki getirilir. Ve böyle devam eder. Ta ki, insanlar arasında hüküm verilinceye kadar." ^{[Müttefikin Aleyh]}

2- Ekin ve meyveler. Bunun delili, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın şu sözüdür:  وَآتُوا حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِهِ  "Hasat günü de hakkını verin." ^{[Enam 141]} Bu ayet geneldir. Nebî SallAllahu Aleyhi ve Sellem bunu dört sınıf ile tahsis etmiştir. Nebî SallAllahu Aleyhi ve Sellem insanlara dini işlerini öğretmek üzere Ebu Musa ve Muaz'ı Yemen'e gönderirken şöyle buyurdu:  لا تأخذا الصدقة إلا من هذه الأربعة الشعير والحنطة والزبيب والتمر  "Sadece şu dört şeyden sadaka alın: arpa, buğday, kuru üzüm ve hurma" ^{[el-Beyhâkî, hadis hakkında şunları söyledi: râvileri güvenilir ve muttasıldır.]}

3- Altın ve gümüş. Ebu Hurayra'nın rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَا مِنْ صَاحِبِ ذَهَبٍ ولا فِضَّةٍ لَا يُؤَدِّي مِنْهَا حَقَّهَا إِلَّا إِذَا كَانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ صُفِّحَتْ لَهُ صَفَائِحُ مِنْ نَارٍ فَأُحْمِيَ عَلَيْهَا فِي نَارِ جَهَنَّمَ فَيُكْوَى بِهَا جَنْبُهُ وَجَبِينُهُ وَظَهْرُهُ كُلَّمَا بَرَدَتْ أُعِيدَتْ لَهُ فِي يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ خَمْسِينَ أَلْفَ سَنَةٍ حَتَّى يُقْضَى بَيْنَ الْعِبَادِ فَيَرَى سَبِيلَهُ إِمَّا إِلَى الْجَنَّةِ وَإِمَّا إِلَى النَّارِ  "Altın ve gümüşü olup da bunların hakkını vermeyenler için, mutlaka Kıyamet Günü bu altın ve gümüş madenleri ateşten levhalar haline getirilerek vücutları bunlarla kızartılır, yanları ve sırtları bu levhalar üzerinde dağlanır. Levhalar soğudukça miktarı elli bin sene olan Kıyamet Gününde tekrar kızdırılırlar, bu hal, ta kullar arasında muhakeme bitip herkes, yolunun Cennete mi, yoksa Cehenneme mi gideceğini görünceye kadar devam eder." ^{[et-Tirmizî hariç diğerleri rivayet etti]}

4- Ticari mallar. Para dışında kar kastı ile ticaret için alışverişi yapılan her şey bu kategoriye girer. Örneğin gıda, giyim, mefruşat ve imalathane, hayvan, madenler, toprak, bina ve alım satımı yapılan benzeri şeyler. Ticari mallarda zekât vaciptir. Bu konuda Sahabe arasında hiç ihtilaf yoktur.  Semura ibn Cundub dedi ki:

فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَأْمُرُنَا أَنْ نُخْرِجَ الصَّدَقَةَ مِنْ الَّذِي نُعِدُّ لِلْبَيْعِ  "Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bize satmak için hazırladığımız şeylerden sadaka vermemizi emrediyordu." İşte İslam'ın zekâtı vacip kıldığı mallar özellikle bunlardır. Araştırma neticesinde ortaya çıkar ki yatırım için alınan gayrimenkul konutlarda zekât yoktur. Nisap miktarına ulaşmış ve üzerinden bir yıl geçmiş ise sadece kirasında zekât vardır.

Buna göre Zekât Divanı'nın kiralık konutlardan zekât adı altında para alması şeran haramdır. Allahım bunlar hep haram yolla toplanan mallardır. Nitekim Zekât Divanı'nın birçok kaynaklarında durum böyledir. Bunlar insanlardan şeri olmayan yollar ile alınmış mallardır. Alınışları nasıl şeri değilse, harcamaları da öyle şeri değildir.

İnşaAllah yakında kurulacak olan Râşidi Hilafet Devleti insanların mallarını asla almayacaktır. Sadece Allah'ın Kitabı ve Rasûlü'nün Sünnetindeki nassların vacip kıldığı mallardan alacaktır.  Çünkü zekât, İslam'ın rükünlerinden biridir ve bir ibadettir. Nasslarda geçenlere uyulması vaciptir. Mevla Azze ve Celle şöyle buyuruyor:

ولا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ أَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هَذَا حلالٌ وَهَذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ إِنَّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ لا يُفْلِحُونَ "Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah'a karşı yalan uydurmak için, "Şu helaldir", "Şu haramdır" demeyin. Şüphesiz, Allah'a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler." ^{[Nahl 116]}

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü