17 Ekim 2015 tarihinde bazı medya, Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği tarafından yayınlanan bir bildirgeyi yayımladı. Bazı medyada geçen ifadelere göre “Biz, Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği’nin web sitesinde, Müslümanlara, Arap halklarına, liderlere, Müslüman Âlimlere ve tüm özgür dünyaya yönelik Rusya’nın Suriye müdahalesini reddetmeye, bozuk mücrim Beşşar Esed rejiminden özgürlüğünü geri almak için Suriye halkını mücadelesinde desteklemeye çağıran bir bildirgeye” rastladık. Ardından Âlimler Birliğine, Birliğin Rus üyelerinin bilgisi veya tavsiyesi olmadan böyle bir bildirgenin yayımlandığı yönünde eleştiriler oldu. Suriye IŞİD ile mücadele gerekçesiyle bombalanmıştır. Rusya, İslam ümmetinin dostudur. Batı dünyası ve terörizmin kötülüğünden tüm dünyayı koruyor. Böyle bir mesaj yayımlayanlar, yaptıkları açıklamada Âlimler Birliği’nden Rusyalı Müslümanların görüşlerini de almalarını istediler. Burada biz onlara sormak istiyoruz: Suriye’de Rus bombaları ile öldürülenler Müslüman değil mi? Esed tarafından onlara yapılan zulmün beşinci yılına girdik. Suriye halkı, bu zorba rejimin terörizmine bir tepki olarak sokaklara döküldü. Sonra rejimin Şebbihaları, barışçıl göstericilere toplu katliam ve işkence ile karşılık verdiler. Bunun üzerine insanlar, silaha sarılmak zorunda kaldılar.

Suçsuz yere Müslümanların tertemiz kanı akıtılınca, halk, bu mücrimden kurtulmak için silaha sarıldı. Ama teröristler olarak yaftalandılar. Sonra Suriye halkı, bu rejimin teröründen kurtulma umuduyla topraklarında Allah’ın Şeriatını hâkim kılmak için kıyama kalktı. Peki, bunun IŞİD ile ne alakası var? Hâlbuki Esed’in canileri, bu grupla savaşmıyor. Rus uçakları, İdlib ve Hama’yı bombalıyor. Orada IŞİD ne gezer? Ne oluyor size ne biçim hüküm veriyorsunuz öyle? Allah Subhânehu ve Teâlâ’nınşu sözünü hatırlamıyor musunuz?

وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ إِنَّكَ إِذًا لَمِنَ الظَّالِمِينَ “Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen hakkı çiğneyenlerden olursun.” ^{[Bakara 145]}

Kremlin’in eylemlerine bahaneler üretmek için Batıyı suçluyorsunuz. Rusya ile Amerika Suriye’nin bombalanması konusunda anlaşmadılar mı? Putin ile Obama’nın görüşmesinin hemen ertesi günü Suriye topraklarının bombalanması tesadüf müdür? Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov yaptığı açıklamada, Esed rejiminin düşmesine ve Hilafetin kurulmasına izin veremezdik dedi. Suriye halkının Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurma arayışı, Cenevre 1 ve 2 konferanslarının fiyaskoyla sonuçlanmasına neden oldu. Böylece Amerika’nın yeni ajan devşirme girişimleri sonuçsuz kalınca, Amerikalılar, yeni laik düzenin ulusal ordusunu oluşturma çabalarının da başarısız olmasıyla Ruslardan yardım istemek zorunda kaldılar.

Bugün Batı ve Ruslar, devrimcileri laik Suriye görüşmelerine adapte etmek için Müslümanları hava saldırıları ile katlediyorlar. Siz kendinizi âlimler olarak adlandırıyorsunuz. Öyle değil mi? O zaman neden hakkı haykıran âlimler gibi yiğitçe bir duruş sergilemiyorsunuz da zalimlerin peşinden gidiyorsunuz? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ “Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” ^{[Hud 113]}

Her şeye kadir olan Allah’ın gazabından sakının. Suriye topraklarında masum Müslümanların kanlarının akıtılmasına yardımcı olmayın. Zira her ne yaparsanız sayfanıza bir bir yazılacaktır. Dolaylı da olsa her kim bir Müslümanı katlederse Allah’ın şiddetli cezasına maruz kalacaktır. Zorbalar ile yardımlaşmayın ve sakın hakkı gizlemeyin. Can çekişen Suriye halkına ihanet etmeyin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَا أَنْزَلْنَا مِنَ الْبَيِّنَاتِ وَالْهُدَى مِنْ بَعْدِ مَا بَيَّنَّاهُ لِلنَّاسِ فِي الْكِتَابِ أُولَئِكَ يَلْعَنُهُمُ اللَّهُ وَيَلْعَنُهُمُ اللاعِنُونَ. إِلا الَّذِينَ تَابُوا وَأَصْلَحُوا وَبَيَّنُوا فَأُولَئِكَ أَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَأَنَا التَّوَّابُ الرَّحِيمُ “İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder. Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira ben onların tövbelerini kabul ederim. Ben tövbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim.” ^{[Bakara 159-160]}