حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2018–MB–TR–54 |
H. 12 Muharrem 1440 M. Cumartesi, 22 Eylül 2018 |
Allah ve Rasûlü’nün Buyruklarını, Müminlerin Sevgisini Çin Uğruna Terk Edelim mi? İslami Değerlerini Terk Etmeleri İçin Yüz Binlerce Müslüman Uygur, Çin’in Baskısına Maruz Kalırken, Pakistan’daki Siyasi ve Askeri Liderlik, CPEC Konusunda Çin Yönetimine Güvence Vermektedir
30 Ağustos 2018’de BM insan hakları uzmanlarının hazırladığı komite raporunda, “Çin hükümeti tarafından “terörizm bahanesiyle” siyasi yeniden eğitim kamplarında tutulan Müslüman Uygurların derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Komite, resmi veri bulunmamasına rağmen, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde “yasa dışı” bir şekilde gözaltında tutulan Uygurların sayısının 1 milyona kadar ulaşabileceği tahmininde bulundu. Gözaltı kamplarından birinde kalmış eski bir mahkûm, Müslümanların domuz eti yemeye, alkol içmeye, dinlerince yasak olan faaliyetler bulunmaya zorlandıklarını söyledi.
Bu, Çin yetkililerin Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurlara yaptıkları zulümden bahseden ilk rapor değil. Çinli yetkililerin, Müslümanların oruç tutmasını, erkeklerin sakal bırakmasını, kadınların başörtüsü takmasını, Müslüman gençlerin camilere gitmesini yasakladıkları ve Müslüman annelere kürtaj yaptırdıklarına dair yayımlanmış nice başka raporlar var. Yıllardır Çin, ABD’nin “terörle mücadele” adı altında İslam’a karşı yürüttüğü savaşı, Müslüman Uygurlara zulüm yapmak için bir kılıf olarak kullanmaktadır. Çin’in Müslümanlara yaptığı zulümden bahseden raporlar, Pakistanlı Müslümanları derinden yaralamakta ve kaygılandırmaktadır. 2017’de Myanmar rejimi, Rohingya Müslümanlarına karşı hunharca bir saldırı başlatmış ve yüz binlercesini göç etmeye zorlamıştı. O zaman dahi Çin hükümeti, mazlum Müslümanlar yerine Myanmar’daki cani Budist rejimi desteklediğini açıklamıştı. O zamandan beri Pakistanlı Müslümanlar, Çin’e çok kızgın ve öfkeliler. Aslında Çin devletinin ideolojisi, sahtekârlığa dayalıdır. Sahtekârlığa dayalı her rejim ise dosdoğru İslam ideolojisine inanan Müslümanlardan nefret etmektedir.
Bütün bunlara rağmen Pakistan’daki politik ve askeri liderliğin yaptıkları utanç vericidir. Çin, Müslüman Uygurlara feci şekilde zulmederken, İslam dünyasının en güçlü ordusunun komutanı Pakistan Genelkurmay Başkanı, Çinli siyasi ve askeri yetkililerle bir araya geldi ve CPEC hakkında güvenceler verdi. Çin’in Pakistan Büyükelçisi ile görüşmesi sonrası açıklama yapan Diyanet İşleri Bakanı da Doğu Türkistan Müslümanlarına yönelik kısıtlamaların hafifletilmesini talep etti. Ama öte yandan CPEC’in ulusal öneme sahip bir proje olduğunu söyledi. Pakistanlı Müslümanlar, CPEC ve Çin uğruna Allah ve Rasûlü’nün emirlerinden vaz mı geçsinler? Pakistanlı Müslümanlar, CPEC ve Çin uğruna Müslüman Uygurlara yapılan zulme sessiz mi kalsınlar? CPEC ve Çin uğruna Müslüman Uygurlardan vazgeçtiğimizde bu dünyada refaha, ahirette de Allah ve Rasûlü’nün rızasına nail olacağımızı mı düşünüyoruz? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمْ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا.بَشِّرْ الْمُنَافِقِينَ بِأَنَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا “Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.”[Nisa 139]
Şu anki siyasi ve askeri liderlik, köle zihniyetine sahiptir. İslam akidesinin gücünden yoksundur. Fiziksel zenginlik ve güce sahip olmasına rağmen Pakistan, böylesi bir liderlikle yabancı güçlerin desteği olmadan dünyaya adım bile atamaz. İslam akidesi bizim en büyük güç kaynağımız değil mi? Akidelerine bağlı oldukları dönemlerde Müslümanlar, sayıca çok daha üstün olan düşmanları karşısında zaferler elde etmişlerdir. Hilafet Devleti döneminde komutan Kuteybe bin Müslim El Bahili’nin ordusu Çin topraklarına ayak basmak üzereyken, korku ve paniğe kapılan Çin imparatoru, cizye vereceğine dair Müslüman komutana bir heyet göndermiş, heyetle birlikte Çin topraklarına adım basmak için yemin eden Kuteybe’ye de yeminine bağlı kalması için bir avuç toprak yollamıştı. Pakistanlı Müslümanlar, bu korkak siyasi ve askeri liderlikten vazgeçmeli, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurma mücadelesinde Hizb-ut Tahrir’e katılmalıdır. Ki silahımız, kanımız ve canımız, ateist, müşrik ve ehli kitap düşmanlarımızın komplosu yerine İslam’ın üstünlüğü uğrunda feda olsun.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-pakistan.org/ |