حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2018–MB–TR–48 |
H. 9 Zilhicce 1439 M. Pazartesi, 20 Ağustos 2018 |
Kuran ve Sünnete Göre Yönetim, Çoğunluğun Yönetim Sistemi Olan Demokrasi Değil, Raşidi Hilafettir
İmran Han, 19 Ağustos 2018’de Pakistan’ın 22. Başbakanı olarak yaptığı ilk konuşmasında görkemli Raşidi Halifeler çağına atıfta bulundu. Pakistanlı Müslümanların, İslam’ı bir yönetim standardı olarak gördüklerinde hiçbir kuşku yok. Bugünlerde Kuran ve Sünnet yönetimi, Medine Devleti, İslam Sistemi ve Hilafet tartışmaları gündemde. Ancak mevcut demokratik sistem, insanların arzu ve özlemlerini yerine getiremez. Çünkü demokraside yasalar, Kuran ve Sünnetten ziyade parlamentoda çoğunluğun oylarıyla yapılır. Bu yüzden daha önceki yöneticiler, İslam’a atıfta bulunmuş olsalar da demokrasi her zaman Müslümanları hayal kırıklığına uğratmıştır. Zülfikar Ali Butto, Müslüman Birliği çağrısında bulunmuş, Orgeneral Ziya, İslami ukubatı onaylamış, Navaz Şerif de İslamileştirme inisiyatifi başlatmıştı.
Raşidi Halifeler, her bir kanunu Kuran ve Sünnetten çıkararak adalet ve refahı sağlamış, izzete erişmişti. Dolayısıyla Raşidi Hilafette yargıçlar, Kuran ve Sünnete göre hükmederler, demokraside olduğu gibi Britanya dönemindeki Ceza Hukukuna göre değil. Raşidi Hilafette, ekonomiyle ilgili her bir yasa bugün Pakistan’da olduğu gibi kamu mülkiyetini özelleştiren kapitalizmden ve faize dayalı bankacılık sisteminden ziyade Kuran ve Sünnetten türetilir. Raşidi Hilafette iç politika, Allah’ın indirdiklerine göredir ve Müslüman ülkeler, demokraside olduğu gibi ayrı ulus devletler olarak kabul edilmek yerine tek bir devlet olarak kabul edilirler. Raşidi Hilafette dış politika, Hindistan ve Amerika gibi İslam’a ve Müslümanlara düşman devletlerle her türlü ittifakı yasaklar. Nübüvvet metodu üzere Hilafetten başka hiçbir şey İslamiyet’i getiremez. Dolayısıyla daha fazla hayal kırıklığına uğramamak için arzu ettiğimiz şeyleri demokrasi dışında başka yerde aramamız gerekir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
كَانَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ تَسُوسُهُمْ الْأَنْبِيَاءُ كُلَّمَا هَلَكَ نَبِيٌّ خَلَفَهُ نَبِيٌّ وَإِنَّهُ لَا نَبِيَّ بَعْدِي وَسَتَكُونُ خُلَفَاءُ تَكْثُرُ» قَالُوا: قَالُوا: فَمَا تَأْمُرُنَا؟ قَالَ: فُوا بِبَيْعَةِ الْأَوَّلِ فَالْأَوَّلِ وَأَعْطُوهُمْ حَقَّهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ سَائِلُهُمْ عَمَّا اسْتَرْعَاهُمْ“Benden sonra Peygamber gelmeyecek, Halifeler olacak. Hem de çok olacaklar. Oradakiler dediler ki; Bu durumda bize ne yapmamızı emredersin? Dedi ki: “İlk biat edilene vefakâr olunuz onlara karşı olan vazifelerinizi yerine getiriniz. Muhakkak ki Allah size karşı olan vazifelerini yapıp yapmadıklarını onlara soracaktır.” [Buhari]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |