حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu201367 |
H. 27 Safer 1436 M. Çarşamba, 17 Aralık 2014 |
Basın Açıklaması ABD Senato'sunun İşkence Raporu!
09 Aralık 2014 tarihinde Foreignpolicy sitesi, Amerika'nın Müslüman tutuklulara karşı yaptığı işkenceleri içeren yaklaşık 525 sayfadan oluşan bir rapor yayınladı. Tutuklulardan bilgi almak için CIA tarafından uygulanan işkence yöntemleri konusunda ABD Senatosu'nun yayınladığı raporun neresi yeni? Daha önce bilinmeyen bir şeyi mi anlatıyor? Bu rapor neye yol açacak? İnsansız hava araçlarıyla Afganistan, Yemen, Somali ve Irak'ta yüzlerce masum insanın ölümüne neden olan saldırılardan dolayı Obama özür mü dileyecek? Raporda da belirtildiği gibi CIA adına işkence yapan 13 devletin yönetici ve cellatlarından hesap mı sorulacak? CIA operasyonlarında önemli rol alan İngiliz hükümeti bundan bir ders mi çıkaracak?
Bunlar asla olmayacak. İşkence talimatı veren Amerikan cellatlarından ve başkanlarından asla hesap sorulmayacak. Bu işkenceler, insan hakları ile övünen demokratik liberalizm hadaratının alnına vurulmuş kara bir lekedir. CIA'nın önceki başkanları Michael Hayden, George Tenet ve Porter Goss, CIA'nın Amerika Birleşik Devletleri'ni terörist eylemlerden korumak için yapması gerekeni yaptığını vurgulayan bir mektup yazdılar. ABD eski Başkanı George Bush ve Başkan Yardımcısı Dick Cheney de rapor açıklanır açıklanmaz hemen raporu eleştirmeye kalktılar. Rapor hakkında görüşü sorulan Cheney, raporun saçma ve hiçbir değeri yoktur diye yanıt verdi. Anayasa Yüksek Mahkemesi üyesi yargıç Antonin Scalia da "Yüksek çıkarlarına göre her ülke, kesinlikle insan haklarını kısıtlama ve belirleme özgürlüğüne sahiptir" diyerek raporu savundu ve böylece raporu tarihe gömdü.
İngiltere'de ise hükümet, "Ulusal güvenliği korumak için" Müslümanın radikal fikirler taşıdığından şüphelenilirse, yasal olarak onu bildirmekle sorumludur diye hemen profesörlere, doktorlara ve hemşirelere Müslümanlara karşı casusluk yetkisi veren yeni bir mevzuatı yürürlüğe koydu.
Bu söz, yeni bir şey değildir. Daha önce de Darwinci kapitalist ideolojinin teorisyeni Charles Darwin, 1858 yılında gelecek, beyaz adamın geri kalmış ırklardan [Sömürülen ülkelerdeki beyaz olmayan insanlardan ] kurtulma konusunda ne kadar haklı olacağını ispat edecektir dediği bilinen bir gerçektir. İşte sömürgeci Batı tarafından uygulanan bu Darwinist politika, etkili bir biçimde Kızılderililer ve Afrika halklarına karşı soykırım yoluyla, İkinci Dünya Savaşı sona erdiği için askeri strateji gereği değil, yeni ölümcül silahı denemek için de sarı Japon halkına karşı atom bombası yoluyla uygulandı.
Batı'daki sömürgeci beyaz adamın Hadâratı işte budur. Ama hâlâ bunun farkında olmayan cahiller, meftunlar ve bukalemunlar, onun zehirlerini Müslüman ülkelere pazarlıyorlar. Bununla da kalmayıp sömürgeci Batının, yönetici cellatlar eliyle boğazlanan halkımızın acılarına karşı son derece hassas, narin ve duygusal olduğunu iddia ediyorlar.
İnsanlık, bu bozuk ve adaletsiz Hadâratı, tarihin derin çöplüğüne atarak, o Hadârata dayalı devletleri yıkarak ve İslam Hadâratı'na dayalı bir devleti kurarak ancak kurtulacaktır. O, bütün insanlık için hidayet, rahmet ve hayır Hadâratı'dır. Bu Hadâratı hayatta var etmenin metodu da Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafettir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |