07 Nisan 2015 günü Malezya parlamentosu, duruşma olmadan tutuklamayı öngören terör tasarısını onayladı. Benzer bir yasa, 1960 yılındaki İç Güvenlik Yasası uyarınca üç yıl önce iptal edilmişti. 2015 Terörü Önleme Yasası [POTA], 12 saat gibi yoğun tartışmanın ardından 79 sandalyeli parlamentodan 60 parlamenterin onayıyla ezici çoğunluk tarafından alelacele kabul edildi. Bir gün önce polis karakoluna ve ordu karargâhına saldırı planlama iddiasıyla Suriye'den yeni dönen iki kişi dâhil olmak üzere 17 kişi polis tarafından tutuklandı. İçişleri Bakanı Dato' Seri Dr. Ahmed Zahid Hamîdî, Terörü Önleme Yasası tartışılırken terörizmin gerçek bir tehdit olduğunu ve önleyici tedbirler alınması gerektiğini iddia etti.

Bu yeni yasa uyarınca bir polis memuru, arama emri olmadan soruşturmayı haklı çıkaracak bir gerekçenin olduğuna inanırsa, herhangi bir kişiyi tutuklayabilir. Yine bir polis memuru, bir kişinin şüpheli olduğunu görür ya da terörist faaliyetleri desteklediğine inanırsa o kişiyi gözaltına alabilir. Polis, Terörü Önleme Yasası yasalaşmadan önce şüpheliyi 59 gün gözaltında tutabiliyordu. Şimdi bu yasa gereğince iki yıla kadar uzatabiliyor. Kurul, gerekli görürse gözaltı süresini yenileyebiliyor. Buna ek olarak POTA, yargı kararının temyizine de olanak vermiyor. Hiçbir mahkeme kurulun aldığı bu takdiri karara itiraz edemiyor.

POTA'yı yasalaştırmak, ISA yasalarını yeniden diriltmekten başka bir şey değildir. Hatta onlardan daha da kötüdür. Yasa, hiçbir kişinin sırf siyasi inanç veya siyasi faaliyeti yüzünden gözaltına alınamayacağını ön görse de ancak bu öngörülen siyasi faaliyet de yasal olmalıdır. Bu demektir ki herhangi bir faaliyet, doğası gereği siyasi olsa da, devlet tarafından izin verilmediği zaman terörizm olarak kategorize edilebilecektir. Gerçekte ise bu yasa ile ISA arasında hiçbir fark yoktur. Başlangıçta ISA, komünistlerin faaliyetlerini önlemek için yürürlüğe girmişti. Ama daha sonra hükümet tarafından siyasi düşmanlarına yönelik kullanılmıştı.

Bu konuda Hizb-ut Tahrir / Malezya şunları vurgulamak ister:

1- Hükümet, bu kanunu yasalaştırmamalıdır. Zira İslam'a aykırıdır. İslam'a göre bir kişi suçu kanıtlanana kadar masumdur. İster kadın isterse erkek olsun suçu, başka bir yerde değil, mahkemede kanıtlanmalıdır. Ve sadece kadı, Şeri hükümlere uygun olarak içtihat ettikten sonra bir kişinin suçlu olup olmadığına karar verebilir. Bir kişinin tutuklanma yetkisini, kanıta değil sadece ve sadece şüpheye dayalı olarak polis ya da Terörü Önleme kuruluna vermek, açıkça şeri hükme, özellikle de İslam'ın beyyinât yasalarına aykırıdır.

2- Demokrasiye göre milletvekilleri, halkın iradesi veya arzusunu temsil ederler. Ancak parlamento üyelerinin halkın iradesini temsilden ziyade partilerini temsil ettikleri artık bir sır değil. Bu demokrasinin bariz bir aldatmacasıdır. Tartışma sırasında 25 muhalefet milletvekillerinin oturuma katılmaması durumu daha da kötüleştirdi! Bu gerçekler, açıkça insanların demokratik süreç altında nasıl sürekli kandırıldıklarını gösterir. Açıktır ki demokraside milletvekilleri, halkın beklentilerini değil aksine körü körüne takip ettikleri liderlerinin isteklerini temsil ederler.

3- POTA'nın yasalaştırılması, Malezya hükümetinin başka bir gayretini daha ortaya çıkarır ki o da Amerika Birleşik Devletleri ile el ele vererek siyasi muhalifleri susturmaktır. Hepimiz biliyoruz ki, terörizmle mücadele dünya genelinde, özellikle de Müslüman ülkelerde ABD tarafından teşvik ediliyor. Müslümanlar ise bu savaşın "teröristi" olarak görülüyorlar. ABD çıkarı ile uyumlu olmayan herhangi bir etkinlik, ABD'ye tehlike teşkil etmesini saymıyorum bile, özellikle de İslam'ı destekleme ve İslam Devletini yeniden kurma faaliyetleri politik olsa da ABD tarafından aşırılık ve terörizmin tanımı altına giriyor. ABD, Hilafet gölgesi altında bir bütün olarak İslam'ı uygulamak için çalışan samimi Müslümanların çabalarını engellemek amacıyla Müslümanların tüm yöneticilerinin de kendi safında yer almasını istiyor.

4- Terörizm, şiddet ya da hükümeti devirmek için silah kullanmak, kaos veya huzursuzluğa neden olmak, Müslüman ya da Gayrimüslim olsun haksız yere cana kıymak, cezayı gerektiren bir suç ve günahkâr bir eylemdir. Allah'ın indirdiğine göre bunu işleyenler cezalandırılmalıdır. Biz her türlü şiddeti reddediyor ve suçlu olanın adalet karşısına çıkarılıp yargılanması gerektiğine inanıyoruz. Ama şüphe gerekçesiyle gözaltına alınmasını da asla kabul etmiyoruz.

Hizb-ut Tahrir / Malezya, bu vesileyle tekrar tekrar bütün Müslümanlara POTA'nın, demokrasinin karnından çıkmış ve İslam'a aykırı başka bir insan yapımı kanun olduğunu hatırlatmak ister. POTA ve ISA gibi diğer yasalar, demokratik süreç gereği milletvekillerinin çoğunluğu tarafından onaylanınca ancak yürürlüğe girebiliyor. Bu küfür sistemi uygulandığı ve desteklendiği sürece ne kadar zalim olurlarsa olsunlar her türlü yasalar kolayca onaylanabilir. Soru şu ki, bu milletvekilleri insanlar tarafından seçilmeselerdi, bu tür yasaları onaylama yetkisini kimden alacaklardı? Bu nedenle ey Müslümanlar! Kulak verin, bu zararlı küfür sisteminin kökünü kazımak için çalışın ve Hizb-ut Tahrir ile el ele verin ki Nübüvvet metodu üzere Hilafet yeniden kurulsun ve Allah'ın dini yeryüzüne hâkim olsun.