Hizb-ut Tahrir / Malezya, 18 Temmuz 2014 Cuma günü Kuala Lumpur'daki Mısır ve Türk Büyükelçiliği önünde bir gösteri düzenledi. Gazze'deki Müslümanları korumak ve mübarek Filistin topraklarını Yahudi işgal ve barbarlığından kurtarmak amacıyla bu devletlere sorumluluklarını hatırlatan bir muhtıra teslim etti. Yahudi varlığı yine Gazze'deki Müslüman kardeşlerimize saldırarak katliamlar işledi. Bu saldırı ve vahşet, bütün insanlık tarafından kınamayı gerektiriyor. Ama aslında daha önemli olanı ise rejimlerin en kötüsü tarafından işlenen ve tekrarlanan bu vahşetle ilgili Müslüman lider ve orduların verdikleri reaksiyondur.

Mısır, Gazze ile komşu olduğu halde ve Türkiye'nin de Yahudi varlığı karşısında çok ses ve gürültü çıkarmasına rağmen Mısır ve Türkiye hükümetinin Filistinli kardeşlerimizi kurtarmak için orduları harekete geçirme yönünde gerçek hiç bir çabaları olmamıştır. Sadece Müslüman liderlerin orada burada klasik retoriklerini işittik. Ümmet, onların bu retoriğinden bitkin ve yorgun düşmüştür. Tüm önceki liderlerde olduğu gibi sadece ve sadece suçlama ve kınama ile egolarını doyuruyorlar.

Hizb-ut Tahrir / Malezya, genel olarak Müslümanların liderlerine, özel olarak da Mısır ve Türkiye liderlerine şunu hatırlatır ki Allah Subhânehu ve Teâlâ iktidar ve güç sahiplerine zorda kalan, hayat ve dinleri tehlikeye düşen kardeşlerine yardım etmeyi emretti. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ "Onlar din hususunda sizden yardım isterlerse , onlara yardım etmek sizin sorumluluğunuzdadır" ^{[Enfal 72]}

Yöneticiler yere çakılıp kaldığı halde Yahudi varlığına karşı cihat sorumluluğu hâlâ ordulara düşüyor. Yöneticiler veya orduların sessiz kalması demek, doğrudan katliamların yapılmasına izin vermek demektir. Aynı zamanda doğrudan Müslüman kardeşlerimize yönelik barbarca eylemler yapması için Yahudi rejimini desteklemek demektir. Yıllardır Mısır hükümeti ve ordusu, kendi halkına karşı silah çekmekte ve sokakları kan gölüne dönüştürmektedir. Yahudilerin Gazze saldırısı, aslında Mısır hükümeti ve ordusuna silahlarını kendi halkından ümmetin gerçek düşmanına çevirerek günahlarından tövbe etme ve Allah için Salih ameller işleme olanak ve fırsatı vermektedir!

Hizb-ut Tahrir / Malezya, Mısır ve Türkiye'nin yöneticilerine ve ordularına Filistin sorununun Arap sorunu olmadığını hatırlatır. Filistin sorunu, bütün Müslümanların sorunudur. İslami ümmeti tek bir vücut gibidir.

إذا اشتكى منه عضو تداعى له سائر الجسد بالسهر والحمى "Bir organ acı çektiğinde vücudun diğer organları da uykusunu kaybedip ateşler içinde onun acısını hissederler." ^[Müslim] Hizb-ut Tahrir / Malezya, yöneticileri ve orduları pis Yahudi varlığına karşı cihada, ilk kıblemiz İsra ve Miraç topraklarını pis Yahudilerden kurtarmaya çağırıyor. Aynı zamanda Hizb, ümmete de sabır ve sebatı hatırlatıyor. Çünkü ikinci Raşidi Hilafetin dönüşü çok yakındır. Hilafet kurulacak, asil ümmetin karşılaştığı bütün sefaleti sona erdirecek ve bütün topraklarımızı kâfirlerin işgal ve hegemonyasından kurtaracaktır.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ "Ve o gün müminler sevineceklerdir" ^{[Rum 4]}