Yüksek Mahkeme, 26 Ekim 2017’de başkanlık seçimlerinin tekrarı yönünde karar aldı. Yüksek Mahkeme’nin aldığı bu karar, ülkede siyasi gerginliklere yol açtı. Ağustos 2017 seçimlerinin iptalinin ardından Jubilee ile NASA partileri arasında seçimlerin tekrarı konusunda yaygara koparıldığına tanık olduk. Jubilee, Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu takmıyor. Seçimlere katılmaları için yoğun bir şekilde insanları ikna etmenin peşinde. Başkanlık seçimlerini boykot eden NASA lideri Raila Odinga ise Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun özgür, adil ve güvenilir bir seçim yapamayacağı gerekçesiyle taraftarlarına seçimleri boykot çağrısında bulunuyor. Bu arada meclis çoğunluğuna sahip Jubilee milletvekilleri de mahkemenin seçim sonuçlarını iptal etmesini önlemek amacıyla seçim yasalarında bazı değişiklikler yapılmasını teklif ettiler. Yapılacak değişikliklere göre herhangi bir aday yenilenen seçimlerden çekildiği zaman diğer aday otomatik olarak zaferini ilan edecektir.

Hizb-ut Tahrir / Kenya, aşağıdaki noktaları vurgulamak ister:

Politikacılar arasındaki bu siyasi tartışma, soruna sorun katmak dışında sıradan vatandaşlar için hiçbir fayda sağlamaz. Hem siyasi hem de ekonomik güç elde etmek amacıyla politikacıların aralarındaki bu rekabet, yoksul vatandaşlardan ziyade kendi çıkarlarını güvence altına almaktan başka bir şey değildir. İki partinin liderleri de vatandaşlar için yabancı değildir. Hepsi de önceki rejimlere hizmet etmiş ve kamu fonlarından milyar dolarlar yağmalamışlardır. Bunların sorunları çözme gibi hiçbir niyetleri yok. Kenya, dünyada zengin ile fakir arasında devasa uçurumun olduğu ülkelerden biridir.

Bu tartışma, emperyalist ideoloji ve onun sömürgeci demokratik siyasal sisteminin başarısızlığının bir göstergesidir. Yine bu durum, yargı dâhil olmak üzere demokratik üst kurumlarda büyük kusurların olduğunu ortaya koymuştur. Allah’ın ilahi kanunlarını baltalamalarının ardından anayasalar yapan demokratlar, şimdi de siyasi eğilimleri doğrultusunda yaptıkları anayasayı her bir farklı yorumlayarak ayaklar altına alıyorlar! Parlamento ile yargı arasında çatışmaya tanık oluyoruz. Jubilee milletvekilleri mahkemenin gücünü zayıflatmak için seçim yasalarında değişiklik yapılmasını teklif ettiler. Sonra bir de utanmadan demokratlar, yargının bağımsız olup müdahale edilmemesi gerektiğini ifade ediyorlar. Daha tehlikelisi ise Yüksek Mahkeme’nin tutarsızlığıdır. Yargıçlar birbirine zıt kararlar verdiler! Bütün bu utanç ve rezalete rağmen mağrur ve küstah Batı, elçileri aracılığıyla Kenya’nın iç işlerine burunlarını sokmaktan geri durmuyor. Hâlâ demokrasi havarisi kesiliyor. Oysa demokrasileri dâhil neo sömürgecilik dünyada bütün açmazların kaynağıdır.

Ne yazık ki Kenyalı akademisyen ve analistler, demokrasi safsatası tarafından kandırılmaya devam ediliyor. Daha acı olanı ise Müslümanların liderlerinin kandırıcı demokrasi ve politikacılar ile övünen gruplar safında yer aldıklarını görüyoruz.

Son olarak Kenya toplumunu özellikle de Müslümanları kendi siyasal çıkarları için vatandaşları bölen politikacıların nefret konuşmalarına kanmamaları konusunda şiddetle uyarıyoruz. Müslüman toplulukların İslam ve öğretilerinin Kenya ve tüm dünyanın karşılaştığı sorunları çözmek için en uygun olduğunu göstermelerinin tam zamanıdır.