Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu

No: HLu2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201306 H. 20 Cumâde’s Sânî 1436
M. Perşembe, 09 Nisan 2015

Basın Açıklaması "Şeriatçı Partileri" Yasaklamak İle İlgili Yapılan Tartışmalara Yanıt

Demokrasi karşıtı İslami partilerin yasaklanmasına yönelik laik siyasi partiler tarafından yapılan çağrılar gün geçtikçe artıyor. Hollandalı politikacılar, bu İslami partilerin İslami şeriat yasalarını empoze etmek için demokratik sistemi dinamitlemeye çalıştıklarını iddia ediyorlar. Özellikle bu dönemde, örneğin CDA, VVD SPG ve Hıristiyan Birliği gibi parlamentoda grubu bulunan siyasi partiler, bu yasaklama düşüncesini destekliyorlar. Burada sorulması gereken soru şudur: Hangi partilerden bahsediyorlar? Acaba o partilerden kasıt İslami partiler mi? Eğer öyleyse, o zaman İslami partileri yasaklama düşüncesi Hollanda'daki Müslüman topluluklar için ne anlam taşıyor?

Siyasi partilerin yasaklanması ve bu amaçla pratik adımlar atılmaya yönelik çağrılar, son derece katı ve sert bir önlem olarak kabul edilmektedir. Zira bu, Hollanda'da sıkça karşılaşılan bir olay değildir. Hollanda hükümeti, geçmişte böyle adımlar atmıştır. Örneğin Hollanda, 1945 yılında Alman işgalinden kurtarıldıktan sonra hükümet, Ulusal Sosyalist Hareketini yasakladı ve bu hareketin üyeleri, hain ve Nazi ajanları olarak kabul edildiler.

İnsan, bu hareket tarafından Hollanda toplumu içinde yayılan fikirlerin tehlikesini tasavvur edebilir. Çünkü bu fikirler yüzünden milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle savaş sırasında bu insanlara karşı kamuoyu oluşmuştur. Buradan anlaşılıyor ki Hollanda'da herhangi bir siyasi partiyi yasaklamak için şu üç unsur gerekiyor: Suç işlemek, Hollanda toplumu için gerçek bir tehdit oluşturmak ve yasaklama kararını destekleyen bir kamuoyunun varlığı. Ulusal Sosyalist Hareket'in yasaklanması savaş sonrası senaryonun bir parçasıdır. Savaş sonrasında insanlar acılar içinde kıvranıyorlardı. Bu amaçla Almanlar ile ilişkisi olan herkesten intikam alınması gerekiyordu.

Demokrasi karşıtı ve Hollanda'daki demokratik sistemi baltalamaya çalışan İslami siyasi partileri yasaklama eğilimi olduğu sürece bizim şu soruyu sorma hakkımız doğuyor: İslami siyasi partileri yasaklamak için yukarıda belirtilen üç unsur acaba oluştu mu? Bu sorulması gereken meşru bir sorudur. Özellikle de İslami siyasi partileri yasaklamak için söz konusu şartlar oluşmadığı sürece. Hollanda'da suça davet eden ve Hollanda'nın ulusal güvenliği için tehdit teşkil eden partiler yok! Yine Hollanda'da demokratik sistemi yok etmek ve İslam Şeriatını uygulamak için çalışan siyasi partiler de yok! Kanlı geçmişe sahip ve toplum için tehdit teşkil eden partiler de söz konusu değil.

Hadi şiddet kullanan ve Hollanda kamu hukukunu ihlal eden partilerin varlığı tartışma götürebilir. Bu bile böyle partileri yasaklamak için yeni bir yasa çıkarılmasını gerektirmez. Çünkü böyle bir yasa zaten var. Dolayısıyla bu bizi şu soruyu sormaya sevk ediyor: Toplum için tehdit teşkil eden İslami partiler yasaklamaya yönelik koparılan yaygara ve anayasal değişiklik çağrılarının amacı nedir? Zira ortada zaten böyle parti yok.

Hollanda'da İslami partilerin yasaklanması politikasını destekleyebilecek tek unsur, İslam'a ve Müslümanlara karşı oluşan olumsuz kamuoyudur. Son yıllarda bu iyice ayyuka çıktı. İslam'dan korkan ve nefret edenler olduğu gibi, İslam'a ve Müslümanlara hakaret edenler, makul bir gerekçe olmaksızın sürekli bu duyguları körüklemek için çalışanlar var.

Yerel ve uluslararası İslamofobi algısı, politik olarak istismar edilmektedir. Zira geçen yıl Hollandalı yetkililer, Müslümanlara karşı keskin politikalar benimsediler. Müslümanların çocuklarının evlerinden alınmasına izin verildi. Yargı kararı olmadan sırf şüpheli olduğu gerekçesiyle pasaportlarına el konuldu. Seyahat yasağı getirildi. Kin ve nefrete teşvik eden imamlara Hollanda'ya giriş vizesi verilmedi. Cami inşa etmek yasaklandı. Şimdi sırada da İslami siyasi partilerin yasaklanması var.

Biz, yasaklanması istenilen siyasi partilerin Hollanda'da olmadığına eminiz. Siyasi partileri yasaklama çağrısında bulunan Hollandalı siyasi partiler, kendi elleriyle ürettikleri bir vehmin peşinden koşuyorlar. Müslümanlara karşı alınacak sert önlemleri ve politikaları haklı göstermeye çalışıyorlar. Müslümanlara laik yaşam tarzını dayatmak, bazı İslami düşünce ve kavramları şeytanlaştırmak istiyorlar. Mecliste yapılan tartışmalar, bunun somut göstergesidir. Bazı milletvekilleri, İslami partileri açıkça yasaklamaya çağırırken bazıları da "liberal" İslam görüntüsünde olan bazı Müslümanları destekleyerek ve birbirleri ile çatıştırarak İslami düşünceler ile mücadeleye davet ediyorlar.

Ancak her iki grup da İslami fikir ve kavramlara karşı daha sert önlemler alınması gerektiğinde hem fikir. Aralarında fark, sadece üsluplardadır. Bu nedenle siyasi partileri yasaklama çağrısı, aynı zamanda bu partilere teşvik eden fikirlere karşı toplumu seferber etmeyi amaçlıyor. Bu demektir ki siyasi partilerin yasaklanması, doğal olarak Hollanda hükümetinin kabul etmediği İslami fikirlerin yasaklanmasına yol açacaktır.

O zaman bu durumda Batının hoşgörü, özgürlük ve herkes için eşit haklar tantanasının hiç bir anlamı kalmıyor. Hatta varlığından bahsetmek abes oluyor. Gerçek şu ki Batıdan farklı düşünen Müslümanlar, daha sert önlemler, olası yaptırımlar ve fikir savaşları ile karşı karşıya kalacaklardır. Tüm bunlar gösteriyor ki özgürlük savunucuları aslında özgürlüğü ilk inkâr eden kişilerdir. Hollanda kanunlarına ve sefil demokrasilerine gerçek tehdit de laik partilerdir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21
www.hizb-ut-tahrir.nl
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER