حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Doğu Afrika
Medya Bürosu
No: DA–BA–2016–MB–TR–06 |
H. 29 Raceb 1437 M. Cuma, 06 May 2016 |
Yozlaşmış Kapitalist İdeoloji, Huruma Sakinlerine Empatiden Yoksundur
Nairobi’nin Huruma semtinde altı katlı bir binanın çökmesi üzerine bir kez daha Kenya halkı huzursuz oldu ve telaşa kapıldı. Tüyler ürpertici ve ölümcül felaketten ötürü şaşkınlık içindeler. Şu ana kadar kesin ölü sayı tespit edilemedi. İlk bilgilere göre 40’tan fazla kişi göçük altında kalarak hayatını kaybetmiştir.
Ölümler olduğunda, acımak insani bir değerdir. Bu nedenle özellikle bu tür felaket ve göçükler olduğunda, bunlardan çok büyük ders ve ibretler öğreniyoruz. Bir kez daha yakinen gördük ki öldüren de yaşatan da Allah Subhânehu Teâlâ’dır. O’nun emri olmadan hiç bir nefis ölümü tatmaz. 6 yaşındaki bir çocuk ve hamile bir kadın birkaç gün sonra göçüklerin altından canlı olarak kurtarıldı! Bu olay, tüm dünyaya, özellikle Kenya halkına öldürenin de diriltenin de Allah olduğunu anımsatmalıdır. Dolayısıyla Allah Subhânehu Teâlâ, kanun koyucu olmaya ve dünyayı yönetmeye en layık olanıdır.
Kuşkusuz öldüren Allah Subhânehu Teâlâ’dır. Bununla beraber insan hayatı paha biçilmez bir değere sahiptir. Bu yüzden kimse onun hayatını berbat edemez. Bu korkunç olay, yoksulların hayatının hiçbir değer ve kıymeti olmadığını göstermektedir. Bunun tek suçlusu hükümettir ve bütün günah ona aittir. Çünkü halkın hayatından sorumlu olan hükümettir.
Ne hazin vericidir ki 1996 yılından bu yana 100’den fazla insan göçük altında kalarak hayatını kaybetmiştir. Ne inşaat protokolü ne de yapı denetim diye bir şey var. Daha da kötüsü bu paha biçilmez hayatları riske atan müteahhitler, mahkemeler tarafından serbest bırakılıyorlar! Bu açıkça göstermektedir ki demokratik sistemin boyunduruğu altında çalışan mahkemeler güçten yoksundur, ya kodamanları kovuşturmuyor ya da suçlu bulmuyor.
Bu felaketlerin temeli yolsuzluktur konusuna gelince, evet bu çok doğrudur. Yolsuzlukların kaynağı kurutulmadıkça da bu tür felaketler bununla son bulmayacaktır. Herkesçe malum, aslında bunu burada söylemeye bile gerek yok, hemen hemen tüm devlet daireleri ve bakanlıklar, yaygın yolsuzluk içine gömülüdür. Yaygın yolsuzluk, maddi zevki hayatın kriteri gören sömürgeci kapitalist ideolojinin sonuçlarıdır. Bu kriter, insanların hayatı pahasına olsa bile herhangi bir yolla servet kazanmak için insanda doymak bilmez bir açgözlülük yaratıyor. İşte bu açgözlülük yüzünden birçok kapitalist kodaman, tehlikeli bölgelerde bina inşa ediyorlar. Kapitalist kodamanlar, hızlıca inşa edilen binalar için rüşvet, bahşiş ve diğer gayri meşru yöntemlerle ruhsat alıyorlar, sonra da bu binalar ölüm tuzağına dönüşüyorlar.
Son olarak biz, eğer insanlara karşı sorumluluk hisseden bir yönetim sistemi olsaydı, o zaman bu felaketlerin oluşunu olanak sağlayan hain çevreye asla tanık olunmazdı. Olur ki diyelim Allah’ın emriyle doğal afetler oldu, o zaman hükümet, acil yardımlar dağıtmak için hızlı hareket ederek afet kurbanlarına elinden gelen her şeyi yapacaktır. İşte etkin bir şekilde bunu yapabilecek tek yönetim sistemi, Nübüvvet metodu Hilafettir. Hizb, Hilafetin yeniden kurulmasının öncülüğünü yapmaktadır. Din, renk veya sosyal sınıfına bakmaksızın tüm dünyayı yönetmek için çok çaba sarf etmektedir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Doğu Afrika Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: Mob: +254(0737)606667 / +254(0717)606667 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: abuhusna84@yahoo.com |