حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Doğu Afrika
Medya Bürosu
No: DA–BA–2015–MB–TR–12 |
H. 10 Muharrem 1437 M. Cuma, 23 Ekim 2015 |
Likidite Sıkışıklığı, Kapitalist Ekonominin Ne Kadar Kırılgan Olduğunun Bir Başka Kanıtıdır
Hazine Bakanı, Kenya’nın şuan likidite sıkışıklığına maruz kaldığını açıkça itiraf etti. Hazine Bakanı Henry Rotich yaptığı açıklamada bu durumu şöyle özetledi; yurtiçi ve yurtdışı kredi geri ödemeleri nedeniyle düşen kombinasyon, finansal krizlere yol açtı ve yavaşlayan vergi toplamaları da bu duruma çok büyük katkıda bulundu dedi. Devlet hazinesi tarafından yapılan açıklamalara göre, kamu borcunun şuan 2,8 trilyon şilin olduğu belirtildi. [İç borç 1,42 trilyon, dış borç 1,42 trilyon]
Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika, aşağıdaki noktaları vurgulamak ister:
Birincisi: Bu durum, bu finansal krizden önce yoksul olan sıradan vatandaşları daha da zor durumda bırakıyor. Yeni Anayasa ve gelişmiş yeni yönetim sistemi gibi onca yapılan reformlara rağmen yoksulluk hâlâ halkı kasıp kavurmaktadır. Bu açıkça göstermektedir ki bu tür reformlar, sorunları çözmekten ziyade çoğaltmak için yapılmıştır.
İkincisi: Yaygın yolsuzluk ve politikacıların açgözlülüğü, bu duruma yol açan başlıca nedenlerden biridir. 2014/2015 yılında yayınlanan en son Yıllık Ulusal Hükümet Bütçesini İnceleme raporuna göre kamu fonları politikacılar tarafından hortumlanmaktadır. Ve yayımlanan bir başka Genel Denetim raporuna göre, Kenya devlet bütçesi 16 milyar dolar açık vermiştir! Açgözlülükleri nedeniyle milletvekilleri, şimdi Kenya Parlamento Derneği Tasarısını meclisten geçirmeyi planlamaktadır. Bu tasarıya göre siyaseti bıraktıktan sonra da milletvekillerinin lüks yaşam masrafları Kenyalılar tarafından karşılanacaktır!
Üçüncüsü: Krizler ile başa çıkmak için hükümet tarafından atılan adımlar, sıradan vatandaşlara yardım etmek yerine onların yoksulluk yükünü öylece koruyacak, hatta belki de artıracaktır. Hükümet, mevcut kamu borçlarına rağmen 78 milyar Kenya şilini daha borçlanmak niyetindedir. Burada tüketim ekonomisine dayalı kapitalist ülkelerin başka bir felaketi daha söz konusudur. Onlara göre likidite temeldir ve kontrol mekanizması da faiz / tefeciliktir. Ayrıca bu krediler aracılığıyla açgözlü Batılı ülkeler, üçüncü dünya ülkelerindeki emperyalist emellerini konsolide etmektedir. Böylece o ülkeler, ekonomik olarak istikrarsız hale geliyor ve her ne kadar bağımsız olduklarını iddia etseler de kendi kalkınma projelerini bile geliştiremiyorlar!
Son olarak Kenya’nın şuan karşı karşıya kaldığı ekonomik kriz, süper güç ABD’nin bayraktarlığını yaptığı mevcut kapitalist ekonomilerin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya çıkarmıştır. Faiz, kamu mülkiyetini özelleştirme ve kamu fonlarının istismarı gibi yanlış politikalara dayalı bir sistem, ekonomik krizlerin gerçek nedenleridir. Bu nedenle bu sorunu çözmek için bozuk kapitalizm ideolojisinin kökünü kazımalıyız ve çözümleri yalnızca İslam ideolojisinden almalıyız. İslam ekonomik sisteminin, güçlü temel ekonomik politikaları vardır. Bunlar, etkin bir şekilde devletin ekonomi yönetimini güvence altına alırlar. İslam, faize dayalı krediyi, KDV’yi ve kamu mülkiyetinin özelleştirilmesini yasaklar. Dolayısıyla İslam, yalnızca Kenya’nın değil, bütün dünyanın maruz kaldığı ekonomik sorunlar ile başa çıkabilecek yeteneğe sahiptir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Doğu Afrika Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: Mob: +254(0737)606667 / +254(0717)606667 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: abuhusna84@yahoo.com |