2 Ocak 2019’da Danimarka gazetesi Berlingske, Hizb-ut Tahrir’in Danimarka dâhil olmak üzere Batı dünyasındaki çalışmaları hakkında yeni ifşaatlar içeren bir makale yayımladı. Makale, gülünç olmanın yanı sıra tamamen düşük bir gazeteciliktir. Berlingske gazetesinin iddiaları, Hizb-ut Tahrir olarak bizim açıkladığımız ve uğruna çalıştığımız konularla tamamen örtüşüyor. Biz bu ülkede 20 yılı aşkın bir süredir, Müslümanların Batı kültürüne ve yaşam tarzına entegrasyonu ve asimilasyonu ile mücadele ediyoruz. Güçlü İslam, asil değerleri ve Batınınkinden üstün sistem ve yasaları hakkında Müslümanlar arasında bilinç oluşturmaya çalışıyoruz. Faaliyetlerimizi biraz takip eden ve internette birazcık sörf yapan herkes bunu açıkça görebilir.

Son günlerde kampanya kapsamında Hizb-ut Tahrir ve stratejimizin önemli noktaları hakkında büyük şehirlerde ve sosyal medyada on binlerce bildiri dağıttık. Berlingske gazetesi, attığı asgari ortak paydaya sahip sansasyonel bir manşetle İslam’a karşı savaşta Danimarkalı politikacılar için cephane toplamaya çalışıyor. Gazete, politikacıların mikrofonunu tutmaya devam ediyor. Bu da kendisine ayrıcalık kazandırıyor...

Bu bağlamda, Hizb-ut Tahrir / İskandinavya aşağıdaki noktaların altını çizer:

- “Özgür” basın iddiası ve politikacıların icraatları, yasak ve baskı politikası ile Danimarka’daki Müslümanlara dayatılmak istenen değerlerin zayıflığını ortaya koyar. Politikacılar, İslam’ın güçlü kavramları karşısında bariz bir entelektüel yetersizlik sergilerken, aynı zamanda kendi özgürlük değerlerini de baltalıyorlar. Büyük bir siyasi çoğunluk, yaptırımlar, zihin kontrolü ve Müslümanları zorla asimile etme gibi önerilerle aslında demokrasi ve seküler değerlere olan inancından sapmıştır.

Danimarkalı politikacıların aksine Hizb-ut Tahrir / İskandinavya olarak biz, ilkelerimize, değerlerimize ve inançlarımıza gururla bağlıyız. Çünkü Batının değerlerinin aksine İslam, insanın Yaratıcısından gelen mutlak doğrudur.

- Bu nedenle biz, sadece Müslümanların Batı değerlerine entegrasyonunu önlemek için değil, aynı zamanda tüm insanlığı Batı kapitalizminin karanlık ve kaosundan kurtarmak için korkmadan yılmadan İslami çağrımıza devam edeceğiz.