حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BRu2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201302 |
H. 19 Cumâde’l Ûlâ 1436 M. Salı, 10 Mart 2015 |
Basın Açıklaması "Yasak" Sadece Zehirli Bir Marka Değil Aynı Zamanda Zehirli bir Gündemdir, Meydan Okunmalıdır
Eski Metropoliten Polis komutanı Dal Babu, hükümetin aşırılık ile mücadele "Yasak" politikasının, İngiltere'deki Müslümanlar tarafından şüphe ile bakılan zehirli bir marka haline geldiğini savundu. Onun bu açıklaması, İçişleri Bakanı Teresa May tarafından Sunday Telgraf gazetesine yapılan aşırılık ile mücadele eden birimlerin yetkilerinin artırılmasının planlandığı ile ilgili açıklamadan bir sonrasına denk geldi. Bakanın bu açıklaması, Adalet bakanlığının gölge sözcüsü Sadık Kan tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu da partiler arasında "silahlanma yarışı" olduğuna işaret eder. Zira her bir parti "aşırılık" ile mücadele konusunda diğerinden daha sert görünmeye çalışıyor.
Bu gelişme ile ilgili olarak Hizb-ut Tahrir / Britanya Medya Temsilcisi Taci Mustafa, şunları söyledi: "Yasak" gerçekten zehirli bir marka haline geldi. Çünkü bu politika, sadece yanlış uygulanıp yanlış anlaşılmıyor, aynı zamanda da temelde kusurlu ve "zehirli" bir gündemi de teşkil ediyor. Zira bu politika, yanlış temel dayalı, bir kişi, ne kadar İslami kişiliğe sahip olursa, o kadar potansiyel tehdit oluşturur temeline dayalıdır. Yani varsayım üzerine kuruludur. Bu varsayıma göre devletin bakış açısına aykırı olan İslami değerler veya siyasi görüşler, şüpheli olarak kabul ediliyor. Bu yüzden kanal programları devlet eliyle yeniden dizayn ediliyor. Bu "yasak" politikasının gerçekten Birleşik Krallık içindeki şiddet eylemleri ile bir bağlantısı olsa da, aslında bu bilinçli olarak dikkatleri dış politikadan uzaklaştırmak için kullanılıyor. Bu politika, siyasi ve dini inançlar ile mücadele etmek için güvenlik kisvesini bir örtü olarak kullanıyor. Örneğin Aralık 2014 yılında polis şefi Sir Peter Fahy, polisin "düşünce polisine" dönüşmekten korktuğunu ifade etti. Bu politika, daha çok totaliter devletlerde görülüyor. Aynı açıklamada Fahy, "aşırılığın" kesin bir tanımı olmadığı için polisin kendi tanımına göre hareket ettiğini söyledi ve bu "polis devletine" giden bir yoldur diye de endişelerini dile getirdi.
Mevcut anti-terör ve Güvenlik Yasası, şu an düşünce polislik rolünü oynuyor. 1950'lerdeki McCarthycilik yankılarını ya da Doğu Almanya'daki Stasi anlayışını getirerek öğretmenleri, kreş işçilerini, sağlık çalışanlarını ve üniversiteleri yeniden programlamaya çalışıyor.
Hizb-ut Tahrir, Müslüman topluluklara ve daha geniş anlamda topluma yönelik bu kötü niyetli emelleri ve kusurlu gündemi deşifre etmeyi bir borç biliyor. Ve bunu yapmaya da devam edeceğiz, daha önce yıllarca yapmış olduğumuz gibi."
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@domainnomeaning.com / press@hizb.org.uk |