حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BRu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu2013007 |
H. 13 Safer 1435 M. Pazartesi, 16 Aralık 2013 |
Basın Açıklaması Kadın Erkek Ayrımı Bağlamında Yapılan Tartışmada Liberaller, Müslüman Topluluklara Kendi Değerlerini Dayatmak İçin Yine Müslüman Kadınları Hedef Gösterdiler
Ülkenin yaşadığı birçok soruna rağmen Başbakan David Cameron'un esasen belli toplulukların oturma düzenine yönelik söylemi bir düzeye kadar olağanüstü görünüyor. Ancak Cameron, üniversitedeki toplantılarda Müslümanların kadın erkek birbirinden ayrı oturmalarına karşı çıktı. Chuka Umunna, İşçi Partisi iktidara geldiği zaman bu tür uygulamalara müsaade etmeyeceğini taahhüt etti. Bu durum Müslümanları liberal normlara uydurmak için gövde gösterisinden öteye geçmediğini kanıtlıyor.
Hizb-ut Tahrir / Britanya Kadın Medya Temsilcisi Shona Khan şöyle bir açıklamada bulundu: "Müslümanların toplantılarında kadın ve erkeklerin birbirinden ayrı oturmaları, Müslümanların hayatından bir parçadır. Cameron ve benzerlerinin istediklerinin aksine birkaç yıl içinde ülke genelinde Müslümanların üniversitelerdeki toplantılarında da durum aynı olacaktır. Bu konuda koparılan fırtınanın çifte standart olduğu açıktır. İngiltere'de diğer durumlarda kadın erkek ayrımı olağan bir şeydir. David Cameron'un kendi okulu Eton Koleji de dâhil İngiltere'de birçok tek cinsiyet okulları vardır. Nitekim İngiliz yasalarına göre devlet hastanelerinde kadın ve erkeklerin yatakları birbirinden ayrılmazsa para cezası uygulanıyor. Birçok spor faaliyetlerinde kadın erkek ayrımı doğaldır. Kamu kurumlarında elbise değiştirme odalarının karma olması fikri bile liberal bir toplumda çoğu insan şoke eder. Ancak Müslümanlar, imanlarına bağlı olarak farklı bir oturma düzeni kabul ettiklerinde, bazı liberaller yaygara koparıyor. Bu tür aşırıcılık uygulamaları yoluyla İngiltere'nin yapısının kabul edilemez bir şekilde değiştirilmek istendiğini iddia ediyorlar. Oturma düzeninde cinsleri birbirinden ayırmak, kadınlara zulmetmek ve onları aşağılamaktır diye ileri sürülen argüman, asılsızdır. Çünkü kadın erkek ayrımına davet eden erkekler yanı sıra, bu ayrıma davet Müslüman kadınların kendisidir. Ama sesleri belki ulusal medya tarafından susturulmuş olabilir. Fakat onlar, kadın erkek ayrımının akletme keyfiyetleri üzerinde hiç bir etkiye sahip olmayacağı konusunda bunu üniversite kampüslerinde tartışıyorlar. Aksine kendi cinsiyetleri içinde rahat hissedebilecekleri şekilde bulunmalarını kabul etmemek, onların üniversite yaşamına katılma haklarını gasp etmek anlamına gelir.
"Toplantılar esnasında kadın erkek ayrımı, İslami topluluklar arasında kabul gören İslami bir uygulamadır. Bunu marjinal ve aşırılık diye nitelendirmek yalandır ve tüm Müslüman toplulukları aşırılık yaftası ile tehdit etmektir. Sonuçta tüm toplulukları laik normları benimsemeye zorlamak veya dışlanma ile karşı kaşıya bırakmak, laik sistemin bir mirasıdır. Ayrıca Müslüman kadınlar, ayrı oturmak istiyorlarsa üniversite yerine camilere gitmeleri gerekir gibi yorumlar, inançlı insanlara karşı laik sistemin hoşgörüsüzlüğünü, İngiltere'deki çoğulculuk yalanlarını ve liberallerin kibirliliklerine göre hareket ettiklerini ortaya koyar. Cameron, güçlü liberalizm ile gurur duyabilir. Ama o ve diğerleri birçok insanın gözünde, özellikle Müslüman kadınlar nazarında, başkaları pahasına kendi kahramanlıklarını göstermeye çalışan insanlar olarak görülüyor. Bu tür muameleler ile karşı karşıya kalan Müslüman kadınların önündeki en iyi seçenek, İslami değerlere tutunmak ve kendilerinden emin olarak bu değerleri başkalarına açıklamaktır."
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@domainnomeaning.com / press@hizb.org.uk |