حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BR-BA-2023-MB-TR-02 |
H. 12 Şa'bân 1444 M. Cumartesi, 04 Mart 2023 |
Suella’nın İslam’ı Aşağılaması Nefret Olayı Değil Mi?
İngiliz İçişleri Bakanı Suella Braverman, The Times için kaleme aldığı küstah makalesinde, İslam ve İngiltere’deki Müslümanlara karşı ikiyüzlü olduğunu gösterdi. Aşırılık yanlısı akıl hocası Michael Gove’un çocukları ya da daha doğrusu gerçekleri nasıl Truva atı planıyla tamamen göz ardı etmişse Braverman da dar ve hain amaçları için Wakefield çocuklarını istismar etmektedir.
Braverman, ajitasyon karşısında Müslüman topluluğun kendini kontrol edemediğini söyledi ve bu yüzden bağnaz olduğunu belirtti. Böylesine iftira ve asılsız açıklamayı Gucarat kasabıyla anlaşma yapanlar ancak yapabilir. Bu kimseler Hindistan’da Müslümanları katleden Hindutva mafyasının provokatif eylemlerine Müslümanların sessiz kalmasını istemektedir. Aynı durum şimdi de İngiltere’de söz konusu. Artan sağcı saldırılar karşısında Müslümanların sessizliğe bürünmesini istiyorlar, çünkü kendileri o saldırıları halının altına süpürmek niyetindeler. Her gün Filistin’de Müslümanlara karşı işlenen zulme, en çok da İslam’a atılan iftiralara sessiz kalmamızı istiyorlar. Oysa İslam, laik sistemlerinin ürettiği karanlık sefaletten onları kurtarabilir.
Müslümanlar doğal olarak camide buluşurlar, ama Braverman bunu “Şeriat mahkemesi gibi” kaleme aldı. Braverman’ın bu zehirli tasviri, İngiliz müesses nizamının İslam’a olan derin nefretini ortaya koymaktadır. Hükümet ve medya uzun süredir İslam Şeriatını küçümsemekte, onu gerici ve hatta İslam dışı olarak yaftalamaktadır. Halbuki İslam Şeriatı her yönüyle Kur’an ve Peygamber’in Sünnetinden türetilmiştir.
Suella gibi laikler ve laik aşırılık yanlısı meslektaşları, tıpkı kendileri gibi Müslümanların da İslam’ı hor görmelerini istiyorlar. İngiliz Müslümanların onların uydurduğu “laik Müslüman” dinini benimsemelerini, Kuran ve Sünnetin açık öğretilerini reddetmelerini istiyorlar. Peki Braverman, hak dinin terk edilmesine karşılık tam olarak ne sunabilir? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
اللَّهُ وَلِيُّ الَّذِينَ آمَنُوا يُخْرِجُهُمْ مِنْ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَوْلِيَاؤُهُمْ الطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُمْ مِنْ النُّورِ إِلَى الظُّلُمَاتِ أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ“Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin dostları ise tağuttur. Onları aydınlıktan alıp karanlığa götürüyorlar. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.” [Bakara 257]
İngiliz seküler, İslam’ın takipçilerine Cennet’te sonsuz bir yaşam sunabilir mi? İlham kaynağımız, sahabe Seleme b. Dinar’ın sözleridir. “Halife, “Ey Ebu Hazım, bir ihtiyacın varsa söyle ki onu sana verelim” dedi. Ebu Hazım “Beni ateşten koruman ve beni cennete koymandır” dedi. Halife, “Bu beni aşar” dedi. Bunun üzerine Ebu Hazım, “Öyleyse bir ihtiyacım yok” dedi.
Braverman’ın ifade özgürlüğüyle ilgili boş sözleri Müslümanlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Görünüşe göre Müslümanlar dışında herkesin protesto etme hakkı var. Demokrasi ve laik inancını eleştirmek dışında her türlü küfür serbest. Kapitalizmin sistemik başarısızlığını teşhir etmek ve İslam’ı üstün bir alternatif olarak görmek suçtur. Böyle bir sapkınlığı suç saymak için ellerinden geleni yapacaklardır. Bu, seküler engizisyondur.
Müslüman topluluk, haklarımızı savunmaya devam etmeli, biz ve ümmetin her gün maruz kaldığı birçok nefret olayına sessiz kalmamalıdır. 100 yıldır Halifesiziz. Halife kalkanımızdır, ümmeti saldırılardan korur. Laik seçkinler, bize kimin lider olduğunu dikte edebileceklerini ve İslam’ı sefil laik yaşam tarzlarına uydurmak için değiştirebileceklerini sanıyorlar. Bu kabul edilemez, çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَإِذْ أَخَذَ اللَّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلَا تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاءَ ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْا بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ “Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, “Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz” diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!” [Ali İmran 187]
Yahya Nisbet
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Temsilcisi
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@domainnomeaning.com / press@hizb.org.uk |