حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BRu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130004 |
H. 24 Raceb 1433 M. Perşembe, 14 Haziran 2012 |
-Basın Açıklaması- İngiltere'deki Kadın ve Çocukların, Kubayr ve Hula Katliamları ile Esad'ın Suriye Müslümanlarını Katletmeyi Sürdürmesine Karşı Olan Gösterisi
İngiltere'nin dört bir tarafından gelen yüzlerce kadın ve çocuk, Kubayr ve Hula'daki iğrenç katliamlar ile aynı şekilde kendi halkının kanına susamış tagut Beşar Esad'ın yapmaya devam ettiği kan banyosunu protesto etmek amacıyla 16 Haziran cumartesi günü akşam saat 2:30'da Suriye Büyükelçiliği'nin önündeki gösteri için toplanacaklardır. Gösterinin yanı sıra liderliği, çocukların sesleri üstlenecektir.
Kubayr ve Hula katliamında, evlerinde vahşî bir şekilde ve soğukkanlılıkla katledilen kurbanların büyük bir bölümünün kadın ve çocuklar olduğu görülmektedir. Bu ise mücrim Esad rejiminin, despot iktidarına karşı ayaklanan Suriye'deki cesur Müslümanlara karşı onayladığı günlük olarak işlenen tarif edilemez vahşî ve korkunç eylemlerin sadece yeni bir bölümüdür. Zira 10 yaşındaki çocuklara işkence edilirken diğerleri ise kendilerine açılan ateşe karşı Esad yanlısı askerleri koruyan tankların üzerine konularak insan kalkanları olarak kullanılmaktadırlar. Ayrıca kadınlar, rejimin güvenlik güçleri tarafından babalarının, eşlerinin ve çocuklarının önünde vahşî tecavüzlere maruz kalmaktadırlar.
Hizb-ut Tahrir'in İngiltere'deki Kadın Medya Temsilcisi Dr. Nesrin Nevaz, şöyle bir değerlendirmede bulunmuştur: "İngiltere'deki Müslüman kadınlar, Suriye'yi mezbahaya çeviren mücrim Esad ve rejiminin işlediği bu vahşî ve korkunç eyleri kesinlikle kınamaktadırlar. Bu vahşî canavarların hangi türü, tahtını korumak için çocukları katledebilir ki? Zira Suriyeli Müslümanların kahraman eylemleri sebebiyle otoritesinin bıçak sırtında olduğunu anlamasının ardından protestocuları katletmekle yetinmemiş şimdi de umutsuzca giderek evlerindeki ailelerini katletmektedir. Yoksa bu katliam kampanyasıyla boynunu kurtaracağını mı zannetmektedir? Aksine bu katliam kampanyası, sadece meşru olmayan bu vahşî despot ile fasit rejiminin ortadan kalkmasına yönelik acil ihtiyacın teyit edilmesi yoluyla kendisinin yok olmasını ve Suriye halkının ihtiyaçlarına gerçekten önem verecek bir liderlik yoluyla da İslam Nizamı'nın tatbik edilmesini çabuklaştıracaktır. "
"Batılı müdahaleyi ve Birleşmiş Milletleri'nin Suriye'ye müdahalede bulunmasını talep eden bütün çağrılar reddedilmelidir. Bosna, Filistin ve Irak'taki Müslümanların kanlarını korumada başarısız bir geçmişe sahip olan Birleşmiş Milletler gibi aciz olan bir kuruma, şimdi nasıl Suriye Müslümanlarının hayatlarını koruması için güven duyulabilir ki? Ayrıca İslam dünyasındaki Esad ve Mübarek gibi tagutların iktidara gelmesinin ve desteklenmesinin sorumlusu bizzat Batılı Müdahaledir. Zira onun mevcut krize müdahalede bulunması, Suriye'ye boyun eğdirecek yeni bir fasıl başlatmak için insanların yoksullaşması ve zulüm görmesi pahasına kendi çıkarlarını korumak amacıyla otoriteye yeni kukla bir yöneticinin dikilmesine yol açacaktır."
"Daha da önemlisi, İslam dünyasındaki orduların bu kan banyosunu durdurmak için derhal harekete geçmeleri zorunludur! Bu ise kendisini İslamî değerlerle cisimleşmiş bir lider olarak sunan, Amerika'nın çıkarlarını korumak için askerlerine Afganistan'daki Amerikan savaşına gitme sorumluluğunu yüklerken onların Suriye'deki kardeşlerinin ve bacılarının kanayan yaralarına yardımcı olmalarını engellediği dünyanın en büyük ordularından birine başkanlık eden Erdoğanlı Türkiye gibi liderlerin bir cürümüdür.
"İngiltere'deki Müslüman kadınlar, Esad'ı ve rejimini devirmeye dönük mücadelelerinde Suriye'deki kardeşleri ve bacılarıyla dayanışma içinde durmaktadırlar. Ayrıca Müslüman orduları, ümmetlerini korumaları ve Suriye'deki akan kanları durdurma ve ortadan kaldırma noktasındaki büyük sorumluluklarını yerine getirmeleri için onurlu rollerini oynamaya çağırırız. Böylece bu ordular, ümmetlerine ihanet edenlerden olmak yerine Müslümanların nazarında kahramanlardan olacaklardır. Yine onları, despotluk yerine gözetimi sağlayacak, Suriye ve diğer tüm İslam dünyasındaki Müslümanların yaşadıkları korku halini ve kalıcı zulmü ortadan kaldıracak olan Hilafet'i kurmaya çağırırız. Zira bu devlet, adil siyasî bir sistemi, gerçek sorumluluğa bağlı kalmayı, ekonomik rahatlamayı, servetin adil bir şekilde dağıtılmasını, Müslümanlar ile gayrimüslimler arasındaki insicamı garantileyecek olan bir devlettir. Buda bölge için adalet, güvenlik ve onurun olduğu yeni bir dönemi müjdelemektedir."
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@domainnomeaning.com / press@hizb.org.uk |