حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT–BA–2016–MB–TR–65 |
H. 29 Safer 1438 M. Salı, 29 Kasım 2016 |
Hastaneler Kadınların Tepesine Yıkılıyor, Sırada Ne var?
Suriye tıbbi kaynakları, Suriye rejim kuvvetleri eşliğinde Rus uçaklarının 15 Kasım’dan bu yana kuşatma altındaki Halep mahallerine düzenlediği bombardıman ve topçu atışları sonucunda 350 kişinin hayatını kaybettiğini, 1800’den fazla kişinin de yaralandığını söylediler.
Dahası bir ülke yok ediliyor. Binalar sakinlerin tepesini yıkılıyor. Semtler ve meskûn mahaller yerle bir ediliyor. Haçlı koalisyonu, çeşitli şehirlerdeki hastaneleri hedef almaktadır. Kuşatma altındaki Halep mahallerinde bulunan tüm hastanelerin, sistematik bombardıman sonrası hizmet dışı kaldığı, günlük bombardımana maruz kalan binlerce masum insana tıbbi ve insani yardım sunmaktan alıkonduğu zihinlerden silinmemelidir. Birçok bölgedeki hastanelerin bu vahşi canavarlarca hedef alınması vahameti daha da artırıyor. Suriye Gözlemevi ve Yardım Örgütü, savaş uçaklarının İdlib ilindeki doğum hastanesini bombalaması sonucunda hastanedeki çalışmanın tamamen durduğunu söyledi.
Beyaz Baretliler olarak bilinen Suriye Sivil Savunma Örgütü Müdürünün bildirdiğine göre Halep’te doktorlar ve yardım görevlileri, bombardıman sonrasında geride kalan malzemeleri kullanarak ellerinden geleni yapmaktadır. Özellikle de bölgede faaliyet gösteren hastaneler yıkıldıktan sonra aceleyle oluşturulan hastanelerin bombalanması sonrasında. Kuşatma altındaki Doğu Halep sakinlerinin yardım almak için önlerinde on günden daha az bir zaman olduğu, aksi takdirde açlık ya da ölümle karşı karşıya kalacakları ortaya çıktı. Kadınlar, temel gıda maddelerinden yoksun olan pazarlardaki yüksek fiyatlar nedeniyle çocuklarını besleyecek bir şeyler satın alabilmek için zamanlarının büyük bölümünü neredeyse enkaza dönen pazarlar aramakla geçiriyorlar.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, 1991 yılında Hırvatistan’da Sırp milisler tarafından işlenen “Vukovar”katliamı gibi Doğu Halep’te de bir katliam olasılığı konusunda uyardı. Bu uyarılar yeni ve ilk değil, bombardıman devam ettikçe devam da edecek. Bu uyarı ve ikazlara rağmen bombardımanlar durmadı. Hastanelerin hedef alınmasından sonra aylardır BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, tahrip gücü yüksek bombalarla hastanelere ve sivillere saldıranların “savaş suçu” işlediklerini söyledi ve “Mezbahaneler bile Halep’ten daha insani”dedi.
Bu arada New York Times gazetesi, Halep’in savaş bölgelerinde 100 bin Suriyeli çocuğun kuşatma altında olduğunu söyledi ve bunların kentteki çatışmalar nedeniyle kuşatma altındaki çeyrek milyon Suriyelinin bir parçası olduklarını kaydetti. Parçalanmış elbiseler ve tozlu yüzlerle enkaz altından çıkan Halepli çocukları görmek, alışıldık bir manzara haline gelmiştir.
Yıllardır sürekli tekrarlanan acılar karşısında dünya sessiz. Çekinerek de olsa bazı yöneticiler sessizliği bozucu kınamalar yayınlıyorlar. Daha da ötelemek için Suriye trajedisini Güvenlik Konseyi’ne götürme tehditleri savuruyorlar. Sanki Güvenlik Konseyi’ne götürmekten başka çare ve çözüm yok da. Yorulmadan usanmadan Güvenlik Konseyi’nden yardım dileniyorlar! Uyarı tonu değiştiğinde ise toplantı üzerine toplantı düzenliyorlar. Örneğin bir kaç gün önce Fransa, ılımlı Suriye muhalefetini destekleyen ülkeler toplantısı düzenledi. Ya da sanki bilinmiyormuş gibi gerçekleri tanımlamaya kalkıyorlar. Mesela Almanya Başbakanı Angela Merkel, Suriye yönetiminin kasıtlı olarak hastane ve sağlık tesislerini bombaladığını söyledi.
Tüm bunlarda yeni olan şey ne? Günlük kar açıklayan rekabetçi yatırımcılara ait büyük sanayi şirketlerinin hisseleri gibi ölen Suriyeli kadın ve çocuklarının rakamları da hızla artıyor. Medyada günlük yoğun ve sürekli bombardımana tanık oluyoruz. Öte yandan 275 binden fazla sivilin acısı devam ediyor. Uçak seslerini duyar duymaz korkup saklanacak yer arıyorlar. Neredeyse her saat gökyüzünde alçak irtifadadan uçan uçaklara rastlamak mümkün. Yani uçak sesleri, yeniden varil bombaları atılmaya başladığının, dolayısıyla yıkımın, organ ve çocukların temiz kan kokusunun etrafa yayılmasının uyarıcısı ve habercisidir.
Batılı büyük ülkelerin bütün bu açıklama ve kınamaları, insanlarda suçluların uzaylılar ya da görünmez elbise giyen kişiler olduğu algısını oluşturuyor. Ayrıca bu açıklamalar, bu ülkelerin, sömürge savaşları nedeniyle hayatını kaybeden masum kadın ve çocuklara timsah gözyaşları döktüklerini teyit etmektedir. Batılı ülkelerin müdahalesini reddeden ve Allah’ın kelimesini yüceltmek için canlarını satan sadık devrimciler olduğu sürece de bu sömürge savaşı uzayacak gibi görünüyor.
Suriyeli kadınlar, işkence veya bombardımandan kaç kadın öldü, kaç kadın sürgün edildi, kaç kadın gözaltına alındı diye dünya kadınlar gününde dünyanın kendilerini anmasını beklemiyor. Devrimden bu yana ülkede devam eden savaş ve çatışmada yaklaşık 30 bin Suriyeli kadının öldüğünü dünyanın bilmesi neyi değiştirir? Hatta bu rakamların doğruluğu ve istatistikler hakkında şüpheler bile oluşmaya başlamıştır!
Ey Müslümanlar, âlimler ve ordular! Bilin ki Allah’ın yardımı, eylem ve söylemleriyle Allah’a yardım eden bir millete gelecektir. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ “Eğer siz Allah’a, yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.”[Muhammed 7] Tağut ile hükmettikleri için Allah’tan hüsrana uğrayan yöneticilerin arkasında durmakla güçlü olunmaz. Güçlü olmak, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in hidayetine uymakla olur. Şeriatı hâkim kılarak ve bizim için seçip beğendiği, kemale erdirdiği İslam’ın hükümlerini uygulayarak kulların Rabbinin rızasına nail olmakla olur. Bu da dünyanın dört köşesine adaleti yaymak için Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak olur.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |