Silahlı kuvvetlerimizi ilelebet felç bırakmak için Hasina hükümetinin devam eden ihanet eylemleri sınır tanımıyor. Bu iğrenç rejim, cesur ordumuzun moralini bozmak, en nihayetinde ordumuzu azılı düşman Hindistan’a boyun eğdirmek için elinden gelen her çabayı gösteriyor. Düşmanımızla ikili ilişkileri güçlendirmek bahanesiyle hükümet, 2-15 Mart tarihleri ​​arasında Bangladeş’in Tangail’deki Bangabandhu Senanibas (BBS) Kantonunda Bangladeş-Hindistan ortak askeri tatbikatı yapıyor. Bu ortak askeri tatbikat, 28 Şubat 2019’da Hindistan Sınır Haydutlar BSF ile “güven inşası(!)” (Mainamati Maitree Tatbikatı 2019) adıyla yapılan ortak tatbikatın sona ermesinden hemen sonra gerçekleşiyor. Hasina, Bangladeş Silahlı Kuvvetleri ve paramiliter güçlerini boyun eğdirmek için bölgesel efendisinin şeytani komplosunu içtenlikle uyguluyor.

Bütün halk bu satılık hükümetten şunu öğrenmek istiyor. Askerlerimizin moralini bozmak dışında bu tatbikatın ne gibi faydası olacaktır. Müşrik ordusu, bu tatbikatta sahte güç gösterisi sergileyecektir. Tatbikatın asıl amacı, korkak müşrik askerlerince cesur silahlı kuvvetlerimize liderlik edilmesini sağlamak değil midir? Bu korkak Hindistan askerlerinin gerçek gücüne ancak Bollywood filmlerindeki “savaş fantezisi” ile tanık olduk. Bangladeş Tüfekleri’nden (BDR) küçük bir birliğin, 2001’deki Padua / Rowmari Sınır savaşında hezimete uğratmasında ve Keşmir Balakot’taki son olaylarda bu korkak Hint askerlerinin ne kadar güçlü olduğunu gördük. Sömürgeci ajanı münafık İmran Han, güçlü Pakistan ordusunu seferber ederek Keşmir’deki mazlum Müslümanları kurtarmak yerine halkla ilişkilerini iyileştirmek amacıyla şuan Balakot’taki durumu manipüle ediyor. Hasina ve İmran gibi hain yöneticiler, Müslüman ordularımızı küçük düşürmek için sürekli fırsat yaratıyorlar, korkak müşriklerin alt kıtadaki sahte üstünlüklerinin tadını çıkarmasına izin veriyorlar.

Ey Müslümanlar!

2009’da Hasina’yı iktidara getirenin Hindistan olduğu gün ışığı kadar açık. Hindistan, böylece ordusu ile asla gerçekleştiremeyeceği Bangladeş ordusunu parçalama hayalinde adım adım ilerliyor. Ajanı Hasina ilk önce 25-27 Şubat 2009 tarihlerinde trajik Pilkhana Katliamı’nı tezgâhladı. Katliam, ulusal ordu ve sınır muhafızlarının moralini bozdu, birbirlerine düşürdü. Sonra on yıllardır ülkeyi Hindistan işgaline karşı savunan BDR’nin ihtişamlı mirasını silmek için adı Bangladeş Sınır Muhafızları (BGB) olarak değiştirilen bu güç, şuan sınır yakınındaki insanları tehdit ederek sanki BSF’nin bir uzantısı gibi işlev görüyor. Dahası halk yanlısı ordumuz hakkında olumsuz imaj çizmek ve halk ile ordu arasını açmak için hain Hasina, son genel seçimlerde tanık olduğumuz gibi art niyetli yöntemlere başvuruyor. Bu bağlamda BGB’ye sahte seçimleri sessizce izleme, “karayolu güvenliği hareketi” sırasında öğrencileri bastırma görevi verdi. Ve tabuta son çiviyi çakmak için şimdi hain Hasina’nın ne yazık ki ordumuzu sürekli sırtından bıçaklayan hadiselerine tanık oluyoruz. Bu gibi ortak askeri tatbikatlar ve değişim programları yoluyla cesur silahlı kuvvetlerimizi azılı düşmanını kucaklamaya zorluyor. Bu yüzden halkımız, buradaki ajan Hasina çizimi büyük resmin farkındadır. Hasina, halka Hindistan’ın BSF’sinden nefret etmek için artık hiçbir sebebin olmadığı mesajı vermek istiyor. Artık BSF, düşman olarak algılanmayacak. Aksine halk artık kendisine karşı durduğu için kendi ordusundan nefret edecek. Bu, hasımları karşısında düşman için büyük bir zaferdir!

Ey ordu içindeki samimi subaylar!

Huysuzluk, kötülük, ihanet ve yolsuzluk konusunda bu rejim gün be güne daha da kötüye gidiyor. Hizb-ut Tahrir olarak biz, sizi Müslümanlara ve bu millete karşı bu suçun bir parçası olmamaya davet ediyoruz. Pilkhana’da katledilen kardeşlerinize ve bir bütün olarak halka karşı tezgâhlanan bu büyük ihanet ile mücadele etmeniz gerekmiyor mu? Hasina’nın, egemenliğimizi Hindistan hegemonyasına terk etme planlarına yardımcı olmayın. Şeref ve saygınlığınızın yok edilmesine, kaybolmasına neden olan emperyalist Batı ve müşrik müttefikinin bu sadık rejimine daha ne kadar sessiz kalacak ve uyacaksınız?

Ey subaylar!

Hizb-ut Tahrir’in bu ciddi çağrısına kulak verin! İkinci Raşidi Hilafet altında İslam bayrağını dalgalandırmak, ihtişam, zafer ve izzetin tek yoludur. Onun için hadi çağrımıza yanıt verin, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için nusret verin ve otoriteyi Hizbe devredin.

يَا أَيُّهَا ٱلَّذِينَ آمَنُوۤاْ إِنْ تُطِيعُواْ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يَرُدُّوكُمْ عَلَىٰ أَعْقَابِكُمْ فَتَنْقَلِبُواْ خَاسِرِينَ  “Ey iman edenler! Eğer kâfirlere uyarsanız, gerisin geriye (eski dininize) döndürürler de, hüsrana uğrayanların durumuna düşersiniz.” ^{[Ali İmran 149]}