Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Basın Açıklaması Sudan İle Amerika Arasındaki İlişkilerde Açılım Gibi Sandığınız Husus Sakın Sizi Aldatmasın, Çünkü O Zehirli Baldır

Bu günlerde Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu'nda Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Steven Feldstein, Sudan'ı ziyaret ediyor. Sudan Dışişleri sözcüsü Dr. Yusuf Kordofani tarafından yapılan açıklamalara göre ABD'li yetkili, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, İnsan Hakları Yüksek Komiseri, Seçim Komisyonu Başkanı, Basın ve Yayın Kurulu Başkanı ve Parti İşleri Konseyi Genel Sekreteri ile ayrı ayrı bir araya gelecek. Ayrıca Mavi Nil ve Darfur eyaletlerini ziyaret etmek için de ziyaret programının bir hafta uzatıldığı belirtildi. Kordofani, Sudan'ın bu ziyaretten memnuniyet duyacağını dile getirdi. Bu ziyaret, Dışişleri Bakanı Ali Karti, ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı "Ğandur"un Amerika'yı ziyaretiyle başlayan ABD'nin Sudan hareketliliğinin bir tamamlayıcısı kapsamındadır. Büyük bir gizlilik içinde yapılan bu ziyaretlerde bir dizi gizli görüşmeler ve anlaşmalar oldu. Sonra da Sudan ile Amerika arasındaki ilişkilerde açılımdan söz edilmeye başlandı. Bu bağlamda Amerika, İletişim ve Yazılım ile ilgili yasağı kaldırdı. Peki, Amerika ne istiyor. Sudan rejiminden istenilen nedir?

Kuşkusuz Amerika, Sudan'ın geri kalanını parçalayarak Güney Sudan'ı Kuzeyden ayırmak işini tamamlamak istiyor. Bu yüzden başladığı bu entrikayı tamamlamak için hükümetten istenilecek tavizler karşılığında ona bir iki yem atarak atılan adımları hızlandırdı. Bugün ısrarla hükümetten istenilen taviz, Mavi Nil ve Güney Kordofan eyaletlerinin özerklik talebini onaylamaktır. Bu talep, Amerika'nın Kuzey bölgesi aracılığıyla sunduğu, ama hükümet tarafından reddedilen bir taleptir. Ardından üst düzey mekanizma başkanı ve dava dosyasında tarafsız arabulucu Amerikan simsarı Thabo Mbeki, özerkliği güvence altına almak için tarafların uzlaşabileceği bir anlaşma metni belirlemek amacıyla devreye girdi.

Biz her zaman hükümetin kuru gürültü kopardığına, ilk önce kesinlikle kabul edilemez edasıyla hareket ettiğine, ama sonunda baskılara boyun eğerek Amerika'nın istediğini yerine getirdiğine alıştık artık. İktidar partisi liderliğinin [Dr. Kutbi Mehdi] vurguladığı da işte budur. Mehdi, Şarku'l Evsat gazetesine yaptığı açıklamada "Hükümet, başlangıçta reddediyor, ama daha sonra daha beterini kabul ediyor. Başlangıçta isteksiz gibi görünüyor, ama azcık bir baskı görünce, başlangıçta reddettiğinden daha beterini kabul ediyor." dedi. Biz burada hükümetin başta iğrenç bir suç olarak kabul ettiği Güney Sudan'ın kendi kaderini tayin hakkı hatırlatıyoruz. Bir kaç sene sonra ise kendi kaderini tayin hakkı bir anda bölgenin yasak hakkı oluveriyor. Kendi kaderini tayin hakkı yoluyla Mart 1972 yılında Güneye özerklik verildi. Böylece Amerika'nın eski Cumhurbaşkanı Cafer Numeyri döneminden beri parçalamak istediği Güney Sudan ayrılmış oldu. 

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Sudan ile Amerika'nın sözde yakınlaşmasının tehlikesine karşın ümmeti uyarıyoruz. Zira Amerika dost değil, ümmetin birincil düşmanıdır.

هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ "Onlar düşmandır, onlardan çekin; Allah canlarını alsın, nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar." [Münafikün 4] Sorunlarımızın çözümü Amerika'nın umurunda değil. Tek umurunda olan çıkarları ve planlarıdır, hatta kanımız ve canımız pahasına olsa bile. Amerika, terörün babası, faili ve sponsorudur. Müslüman ülkelerdeki terörist uşakların finansörüdür. Sudan'ın geri kalanının bölünmesine ve parçalanmasına yol açacak tavizler konusunda doğabilecek sonuçlardan rejimi uyarıyoruz. İlişkilerde açılım gibi sandığınız bu kuruntu sakın sizi aldatmasın. Çünkü o, ballı bir zehirdir. Siz ne kadar taviz verirseniz verin yine de Amerika sizden asla hoşnut olmayacaktır. Bakın daha önce taviz üstüne taviz verdiniz, ama sonunda hüsran ve pişmanlık dışında ne elde ettiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın şu sözünden dolayı Amerika ilelebet sizden razı olmayacaktır:

وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى "Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur." [Bakara 120]v

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti


H. 3 Cumâde’l Ûlâ 1436
M.  Pazar, 22 Şubat 2015

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER