Müslümanlar, kâfir Batının gruplar haline getirmek için onlara karşı yürüttüğü fikirler savaşından çok çekti. Müslümanların fikri, siyasi ve coğrafi birlik ve bütünlüğünü ortadan kaldırmak için kullanılan en önemli fikirlerden biri, hiç şüphesiz milliyetçilik fikridir. Müslümanlar, tek bir ümmet iken milliyetçilik fikri ile etnik temele dayalı olarak param parça, bölük pörçük oldular. Araplar, Arapçılıkla, Türkler, Türkçülükle, Farslar Farsçılıkla, Kürtler de Kürtçülükle övünür hale geldiler. Bu fikir, Müslümanları, özellikle de Kürt kardeşlerimizi belalardan belalara sürükledi. Milliyetçi katliamlar ile kanları akıtıldı. Onların durumu, diğer milletlerden pek farklı değildir. Ama Kürt kardeşlerimiz, diğerlerinden daha fazla sömürü ve istismara maruz kaldılar. Ve hâlâ da devam ediyor. Herkesten önce Kürt partileri onları istismar etti. Hâlâ da uluslararası toplum ve sistemler tarafından bazen azınlıkları korumak, bazen self-determinasyon, bazen de özerklik bahanesiyle istismar ediliyorlar. Kâfirler, ülkeyi ve kaynaklarını daha kolay kontrol etmek amacıyla Müslüman ülkeleri ve insanları daha fazla bölmek ve İslam kardeşliğini de parçalamak amacındalar. Kürt kardeşlerimiz, Kürtler ile Araplar, Türkler ve diğerleri arasında çatlak oluşturmak için gece gündüz çalışan rejimlerin nice zulmüne maruz kaldılar. Kamışlı'da yaşanan olaylar, bunun en canlı örneğidir.

Bugün bizler, zulüm, baskı, kuşatma ve sürgün gibi herkesin, özellikle Kürt kardeşlerimizin maruz kaldığı trajediye tanık oluyoruz. Hal böyle olunca sorunu kökten çözmek için hep birlikte çalışmalıyız. Biz, tek bir ümmetiz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَأُنْثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır." ^{[Hucurat 13]} Kürtler, İslam ümmetinin parçasıdır. Onların kederleri, şikâyetleri ve acıları, bizim kederimiz, şikâyetimiz ve acımızdır. Hepimiz, aklımızı zehirleyen ve bizi dinimizden uzaklaştıran bu gibi cahiliye fikirlerinden kurtulmalıyız. Ve insanları eşit kılan takva elbisesini giymeliyiz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لا فرق لعربي على أعجمي إلا بالتقوى "Arabın Aceme takva dışında hiç bir üstünlüğü yoktur." Gelin, düşmanın oyunlarına rağmen daha önce neysek öyle olalım. Allah için birbirimizi seven kardeşler olalım. Barışımız bir, savaşımız bir olsun. Allah ve Rasûlü'nü düşman edinenleri düşman, dost edinenleri de dost edinelim. Böylece İslam düşmanlarının aksine tek bir el ve yekvücut olalım. Bugün İslam ümmeti, zor günler geçiriyor. Bu günler dünyanın çehresini değiştirecek, Arap veya Kürt olsun ya da diğer halklardan olsun her Müslümanın intikamını alacak Raşidi Hilafet Devletinin yeniden doğuşunun müjdecisidir.

Ey Müslümanlar! Hangi Müslüman ülkesinde olursanız olun, ister Arap, ister Kürt isterse Acem olun, Rabbimiz bir, Nebimiz bir, dinimiz bir, düşmanımız bir, acımız birdir. Gelin, Rabbimizi razı etmek ve dinimizi ikame etmek üzere bir araya gelelim. Bilelim ki Allah'ın Kitabı ve O'nun Nebisinin Sünneti ile hükmeden bir çoban, İslam ümmeti için tek çözümdür. Çünkü Halife, ümmetin bölük pörçük olmuş gruplarını bütünleştirecek, Müslüman halkları birleştirecek, onlara saldıran tüm düşmanlardan onları koruyacaktır. Hilafet Devletinde Kürtler, Araplar, Türkler ve diğer halklar birleştirici İslam potasında eriyeceklerdir. Herkesin eşit hakları olacak ve görevleri de eşit olacaktır. Herkes iman kardeşliği ve İslam'ın adaletinden nasibini alacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ "Müminler ancak kardeştir." ^{[Hucurat 10]}

Hizb-ut Tahrir olarak biz, herkesi, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in müjdelediği Raşidi Hilafetin kurulması yoluyla kâfir Batı'nın hâkimiyetinden, siyasi, ekonomik, askeri ve fikri olarak her türlü sömürgecilikten kurtulmak için özveri ve ciddiyetle çalışmaya davet ediyoruz.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ

" O gün Allah'ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir." ^{[Rum 4-6]}