Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey Suriye'deki Müslümanlar! Gerçek Savaş Bizzat Batı İle Olup Uluslar arası Toplum ise Katlettiği Kimseler Müslümanlar Olduğu Sürece Cürümlerinden Dolayı Beşar Esad'ı Muhasebe Etmeyecektir

El-ibrahimî 23.12.2012 Pazar günü, Kahire'den gelerek Beyrut Havalimanı'na ulaşmış olup güvenlik nedenlerinden dolayı da ziyareti hakkında daha önceden bir açıklama yapılmamış ve onun görevi ile Şam'a karayolu ve çok gizli bir şekilde acilen bırakılması hakkında konuşmak için medyacıların yaklaşmalarına izin verilmemiştir. Nitekim medya organlarının aktardığı üzere 24.12 pazartesi günü el-İbrahimî'yi Faysal Mikdad karşılamış ve kendisine kasap Beşar Esad ile bir görüşme yapması amacıyla Hilton Oteli'ne kadar eşlik etmiştir. Dolayısıyla bu el-İbrahimî'nin, kasabın görüşmemesi halinde görevini bırakmakla tehdit ettiği zikredilmektedir. Bu ise kendisiyle görüşmek için cevapsız bir şekilde uzun zaman beklemesinin ardından olmuştur. El-İbrahimî'nin ziyaretinin amacına gelince; nitekim Fransız "Le Figaro" Gazetesi, onun Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a, Amerika ile Rusya'nın Beşar'ın görev süresini tamamlaması için 2014 yılına kadar iktidarını korumak amacıyla Suriye'deki çatışma taraflarının kabul ettiği bakanların oluşturdukları geçici hükümetin oluşturulmasına dair metnin geçtiği önerilerini aktarmak istediğini yazmıştır. Ancak Beşar'ın, hiçbir yetkisi olmayacağı gibi gelecek başkanlık seçimlerinde de aday olma hakkı olmamasının yanı sıra bu planın bir parçası olarak da Esad'ın ayrılması ele alınacaktır. Ayrıca bu ziyarete, helak olmuş rejim için iki mücrim amelin eşlik ettikleri zikredilmektedir. Birincisine gelince; kasap Beşar'ın uçaklarının, Hama kırsalındaki Halfaya'da fırınlar önünde sırada bekleyen erkek, kadın ve savunmasız çocuklardan oluşan sivil insan kuyruklarının üzerine patlayıcı ölüm varilleri atması yoluyla korkunç bir katliam işlemesi. İkincisine gelince; bu, rejimin baykuşu Suriye'nin meşum Enformasyon Bakanı İmran ez-Zabi'nin, basın organlarının onun bir dizi yalanlarını, gerçekleri çarpıtmasını ve inkar etmesini elde etmek için katıldıkları basın konferansında ortaya çıkmıştır. Bu nedenle onun, Devlet Başkanlığı gibi büyük bir hastalığın isabet ettiği bir mücrim olduğu görünmektedir. İşte bu iki yolla kasap Beşar, kendisinin güçlü ve halkını katletmeye muktedir olduğu, dolayısıyla şartlarının dinlenilmesi gerektiği şeklinde siyasî bir mesaj göndermek istemektedir. Nitekim Enformasyon Bakanı, vakıa zeminindeki siyasî vakıayı ve alanı inkar etmek, herkesin aklını hafife almak ve el-İbrahimî'nin ne Şam'a yönelik ziyaretinin nede görevinin özel bir mesaj iletmek olduğunun bilindiği şeklinde onlara yalan söylemekle ilgili senaryoyu tamamlamak için gelmiştir.

Ey Suriye'deki Sabreden Müslümanlar!

Rejimin ve Kasap Devlet Başkanı'nın cürümleri sakın sizleri dehşete düşürmesin. Çünkü o, çok büyük bir siyasî zafiyet içerisindedir. Zira sizlere karşı işlemiş olduğu tüm cürümlerine rağmen kendisini çıkmazın içinden kurtarmada başarısız olmuştur. Dolayısıyla Amerika ile birlikte Rusya, onun iktidarda kalamayacağını, ona yardım etmeye muktedir olamayan İran'a rağmen herkesin her koşulda onun gideceği hakkında konuşmaya başladığını fark etmiştir. Dolayısıyla da kasap Beşar Esad, şartlarını iyileştirmek için Müslümanları katletmekten daha iyi bir yol bulamamakta ve uluslar arası toplum da öldürdüğü kimseler bizzat Müslümanlar olduğu sürece de onu muhasebe etmeyecektir. Nitekim bu, kendisine garanti imkanı veren uluslararası bağlantılar kılıfı altında onun "güvenli bir şekilde çıkışının garanti edilmesi" bendine girdirilmiştir.

Ey Hayırlı Şam'daki Müslümanlar!

Uluslar arası toplumun gözetiminde meydana gelenlerin hiçbiri sizlerin maslahatı için değildir. Zira o, ekini ve nesli helak eden kasap Beşar ile onun tüm çetelerinin hayatını garantilemek için çalışmaktadır. Ayrıca o, ister mevcut mücrim Suriye rejiminden olsunlar isterse de muhalif koalisyondan olsunlar iktidarı ajanlarına intikal ettirmek için çalışmaktadır. Yine o, İslam'ı yönetimden uzaklaştıracak laik bir anayasa yapmaya çalıştığı gibi Suriye'ye dönük yeni projelerinin Hilafet Devleti'ni kurma projesi olduğunu ilan eden Müslüman ayaklanmacılara karşı askerî eylemi idare etsin diye de uluslar arası barışı koruma gücünü göndermek için çalışmaktadır. Sözün kısası; Amerika, kasap Beşar Esad'a alternatif olarak kendisi için ajanlık yapacak bir yönetici getirmek için tüm gücüyle çalışmaktadır. Gerçekten siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz?! Kalbinde zerre kadar imanı olan bir kişi, onların planları için bu kimselerle birlikte yürümeyi kabul eder mi?! Ayrıca sizin içinizde, İslam'a ve Müslümanlara komplo kurulmasını kabul eden birisinin olması akıl işi midir?!...

Ey Müslümanlar ve Hala Görev Yapan Subaylar!

Gerçek savaş, bizzat Batı ile olup kasap Beşar ise sadece onun araçlarından biridir. Nitekim bu kurnaz Batı, İslam ülkelerindeki yöneticilerden oluşan tüm araçları, alacaklarını elde etmek için kendisinin ve onların sahip olduğu tüm malî imkanları kullandığı gibi hak ile batılı birbirine karıştırmak, küfür ile dini hayattan ve yönetimden uzaklaştıran çoğulcu demokratik sivil devlete davet etmek gibi küfrün pazarladıklarını süslemek için de medyayı kullanmaktadır. Bundan dolayı bizler muhlis subaylara sesleniyoruz; şayet katliamları durdurmaya güç yetiremeyen halkınızın çekmiş oldukları acılardan dolayı hala içinizde zerre kadar iman ve duygu kalmışsa, tüm bu trajedilere son verecek, ülkedeki işlerin dizginlerini ele alacak ve sizlere uygulanan bu rejimi ortadan kaldıracak olan hala sizlersiniz. Zira çok iyi biliniz ki; şayet bunu yapmaz iseniz Rabbiniz katında çok büyük bir vebal altına gireceksiniz. Yok eğer bunu yaparsanız, vallahi sizin ve ümmetinizin dünyasının ve ahiretinin izzeti bundadır. İşte Hizb-ut Tahrir, artık zamanı gelmiş olan Raşidi Hilafet'i kurarak Allahu [Subhânehu ve Te'âla]'yı razı edecek olan köklü bir değişime muktedir etkin bir kuvvet oluşturmaları amacıyla elini, kendisiyle birlikte olan diğer muhlis subaylara katılmaları için ordu içerisindeki tüm subaylara uzatmaktadır. Nitekim Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:

يا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انْفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلا قَلِيلٌ  إِلا تَنْفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَيَسْتَبْدِلْ قَوْمًا غَيْرَكُمْ وَلا تَضُرُّوهُ شَيْئًا وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ  إِلا تَنْصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللَّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُوا ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لا تَحْزَنْ إِنَّ اللَّهَ مَعَنَا فَأَنْزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُوا السُّفْلَى وَكَلِمَةُ اللَّهِ هِيَ الْعُلْيَا وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ  "Ey iman edenler! Size ne oldu da "Allah yolunda savaşa çıkın!" denildiğinde yere çakılıp kalıyorsunuz? Yoksa ahiretin yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? Oysa dünya hayatının menfaati, ahiretin yanında çok azdan başkası değildir. Eğer (savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir ve siz (savaşa çıkmamakla) O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Zira Allah her şeye kadirdir. Eğer siz ona (Reselullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kafirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı... O, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükunet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kafir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah Azizdir ve Hakîmdir." [et-Tevbe 38-39-40 ]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 10 Safer 1434
M.  Pazartesi, 24 Aralık 2012

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER