Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Amerika, Önümüzdeki Doha Toplantısında Yeni Ajanlarının İsimlerini İlan Edecektir... O halde Bu İsimleri Sizde Öğrenin ve Onları Kaldırıp Atın

Bu günlerde, muhalefetin temsil edilmesi yada genişletilmesi için Ulusal Konsey'in yetkisine dikkat çekmek amacıyla 01.11.2012'de Ürdün'de başlamasının ardından Katar'da da Suriye Dış Muhalifleri Toplantıları devam etmektedir... Tün bunlar ise Hillary Clinton'un 31.10.2012'de yapmış olduğu, Ulusal Konsey yalnız başına muhalefeti temsil etmeye elverişli değildir ve onun içerisine başka kesimlerinde dahil olması gerekir şeklindeki açıklamasının akabinde gerçekleşmiştir... Hakeza Amerika, "ansızın" kendi türettiği Ulusal Konseyin yetki süresinin sona erdiğini ifşa etmiştir! Aslında işin asıl nedeni, yetkinin kaybolması değildir. Zira Amerikan türetmesi olan Konseyin yetkisi, daha doğduğu gün bitmiştir. Çünkü o, Suriye halkını temsil etmekten doğu ile batının uzaklığı kadar uzaktır. Ancak Amerika'yı bu açıklamaya iten şey, "İngiltere ve Fransa'nın" olduğu Avrupa ile Ürdün ve Katar gibi ajanları tarafından Ulusal Konseyin dezavantajları ve onun değişmesinin zarureti hakkında ciddi bir konuşmanın yükselmesinin ortaya çıkması olmuştur... Dolayısıyla Amerika, tüm bu konuşmaların yolunu kesmek ve bu defa dezavantajlarının ortaya çıkması çok zor olacak şekilde ciddi bir parlaklık ve yoğunluk verecek olmasının yanı sıra Ulusal Konsey gibi olmayan yeni bir yapının oluşturulmasına kendi elleriyle sımsıkı sarılmak istemektedir! Ardından da bu yapının içerisinden geçici bir hükümet ve askeri bir yapı çıkarılacaktır!

Hatta yolu, güçlü kayalarla keserek hiçbir açık alan bırakmamaktadır. Zira artık Amerika, Türkiye gibi kendisine tabi olan bir ülkede bir yapıyı ortaya çıkaracak bir toplantının olamayacağını görmüş, dahası Amman ve Doha arasında gidip gelen kuyruklarını Ulusal Konseye yönelik girişimlerin dizginlerini tutmaları için göndermiş ve Avrupa'nın iki ayağı olan ülkelerden Ürdün'de başlayan ve Katar'da devam eden bu toplantılarda türetmelerinin ibraz edilmelerini istemiştir. Böylece Avrupa'nın, Katar'da doğacak olan bu yeni yapıya yönelik itiraz yolunu uzaklaştırmış olacaktır! Dolayısıyla bunu tasarlayıp karar veren, Ulusal Konseyi tasarlayıp karar verinin aynısıdır, yani Amerika'dır! Hakeza karar, "yeni liderliğin" yapısı adıyla yarın Doha Konferansı'nda tartışılacaktır. Nitekim bu toplantılar, bu ayın sekizine kadar devam edecektir. Ayrıca yapıyı kurma girişimi, sahibinin ve vaftiz babasının adı olan "Riyad Seyf Girişimi" olarak adlandırılmıştır. Zira Riyad Seyf'in, ardı ardına iki dönem Beşar'ın parlamentosunda üye olduğu, yani rejime yabancı olmadığı bilinmektedir! Nitekim yazar Michel Kilo, 03.11.2012 tarihinde "el-Arabiyye kanalına" şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "Bizler, muhalefetten hükümete geçiş sürecine ... ve Suriye'yi silah kaosuna karşı koruyacak askerî bir yapının oluşturulmasına tanık olmaktayız..."


Ey İslam'ın Şam'ında Ayaklanan Müslümanlar!

Bizim de hala üzerindeki örtüyü ifşa etmeye çalıştığımız resim şuan sizler için de netleşmiş olup hakikatte ayaklanmanızı kuşatmaya ve İslam yönetimi, Allah'ın şeriatının ikame edilmesi ve Tayyib Şam'ın dört bir tarafında İslamî hayatın yeniden başlatılmasıyla ilgili sabit olan taleplerinizi sarmalamaya dönük konferanslar şeklinde kurulan tüm planlar da açığa çıkmıştır. Zira bazen sizleri  aşırıcılar bazen de militanlar olarak adlandırmaktadırlar. Dahası Clinton, tüm küstahlıkla "ayaklanmayı aşırıcıların çalmalarına" terk etmeyeceğini söylemiştir. Sanki ayaklanma mescitlerden başlamamış ve sanki akan kanların tamamı Müslümanların kanları değilmiş gibi. Hatta size ve Şam'daki İslam topraklarına karşı cürümsel bir proje taşımak için aniden laik muhalefet bataklığının karşısına çıkan Riyad Seyf, sizlerin İslamî projenize karşı duruşunu 01.11.2012'de yaptığı açıklamadaki şu sözleriyle ifade etmiştir: "Çoğulcu demokratik sivil bir Suriye kurulacağını vurgularım." Zaten Amerika'nın ta ayaklanmanın başından beri sizlere dayatmaya çalıştığı şey işte budur. Ancak sizler bunun karşısında görkemli ve gururlu bir duruş sergilediniz ve şu çığlıkları attınız: "Bizim Liderimiz, Ebedi Olarak Efendimiz Muhammed'dir" ve "Lebbeyk Ya Allah." Dolayısıyla artık bu ibareleri gerçek bir vakıaya dönüştürmenizin zamanı gelmiştir! O halde Manaf Talas'tan Riyad Hicab'a, hatta şu Riyad Seyf'e kadar yetersiz olan muhalefete şunu sorarız:  Kederli ve yaslı olan ümmetinize herhangi bir yenilik getirdiniz mi? Daha önceki rejim, bize getirmiş olduklarınızın bir çoğuna karşı çıkmıyor mu? Ayrıca askerî yapınız, tıpkı Irak'taki Müslümanların gücünü kıran ve onları aşağılayan Amerika'nın istediği Irak ordusunun bir kopyası gibi olmayacak mı?


Ey Nusret ve Gururlu Şam'da Ayaklanan Kahraman Müslümanlar!

İşte bu Amerika, İslam'a ve Müslümanlara olan düşmanlığını açığa vurmaktadır. Nitekim bu, her alanda ortaya çıkmıştır; mesela bu, Afganistan ve Somali'de açığa çıktığı gibi Irak da sizden çok uzak değildir! Şimdi de bu, çirkin bir görüntüyle Suriye'de açığa çıktığı gibi Guantenamo,  Bargam, Ebu Garib, gizli ve uçak hapishanelerinde Müslümanlara işkence edilmesinde ... ve işkence esnasında Müslümanların dinlerine zarar vermede de açığa çıkmıştır. Ayrıca bu düşmanlık, fasit Amerikan yasalarının Kur'an'a ve İslam'ın Resulü [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'e karşı çıkanları korumasında da açığa çıkmaktadır... Şimdi de o, sizlerin geleceğini belirlemek istemekte ve Avrupa da Amerika'nın kendisine gösterdiği "saygıyla" yetinerek onun arkasından koşturmaktadır. Zira o, yeni liderlik yapısının toplantısını Türkiye gibi kendisine tabi olan yerlerde yaptırmak yerine Avrupa'ya tabi olan ülkede yaptırmıştır! Ayrıca yapının içerisindeki bazı kırıntıları da Avrupa için işaretlemiştir. Hakeza Avrupa, geri dönecek ganimetle yetinmektedir! Amerika ise Erdoğan, Nejad, Maliki... ardından İbrihimî gibi tabileri ve ajanları yoluyla etkin rolüne sımsıkı sarılmaktadır!

Amerika ile müttefiklerinin, eski ürünlerini "revize" etmek için üzerinde çalıştıkları şeyi düşünen bir kimse(!), onun Suriye'ye dönük gelecekteki planının aşağıdaki hususlara dayalı olduğunu görecektir:

-Doha'da, gözle görülür bir şekilde yeni bir muhalif yapı oluşturmak. Zaten o, işlerin dizginlerini yada birtakım işleri teslim almaları durumunda Suriye'ye bir Amerikan Büyükelçisi dönmedikçe bu işleri uygulayamayacaklarına dair bir taahhüt imzalamak için onlarla yapılacak toplantılardan birinin bu yılın yedinci ayının ortasında olmasını talep eden tartışmalı Büyükelçisi Ford'un liderlik ettiği gizli toplantılar yoluyla uzun aylardan bu yana bunun için çalışmaktadır! Sadece bunu ilan etmek için bir fırsat kolluyordu ki o da gelmiştir!

-İddia ettikleri üzere elleri Müslümanların kanlarına bulaşmamış mevcut Suriye rejimine bağlı kişilerden oluşan(!) ve bazıları da yeni muhalif yapının üyelerinden olan geçici bir hükümet oluşturmak! Bu geçici hükümet ise Amerika'nın koyduğu esas üzerine ülkedeki değişimin liderliğini üstlenecektir...

-Demokrasiyi ve dini yönetimden, dolayısıyla hayattan ayırmaya dayalı yeni anayasayı kabul eden (Amerikan) geçici hükümetin uygulamalarını korumak için askerî bir yapı oluşturmak. Bu askerî yapı ise Suriye'de meydana gelenlere köklü çözüm olarak Allah'ın indirdikleriyle yönetimi ortaya koyan İslamî muhalefeti vurmak içindir. Buda terörizm ve aşırıcılık suçlamasının ve güdümlü medya organlarının muhlis sadık ayaklanmacılara karşı kullanılmasının ardından olacaktır...

Allah'tan başka Amerika'ya secde eden bu gibi "muhalefetler", sizin cinsinizden değillerdir ve sizlerin Allah'tan başkasına secde etmeyeceğinizi de bir türlü anlamazlar. Bilakis onlar, kendilerini katil rejim ve efendileriyle birlikte aynı kefenin içerisine koymuşlardır. Şu anki bahis ise şu iki at yarışı arasında dönmektedir:

Sadece Amerika'nın şiddetli bir şekilde savaştığı Allahu Subhânehu'nun yönetimine dayalı olan ve İslamî Hilafet'in kurulmasını temsil eden İslamî projeyi taşıyan İslam'ın atı. Aynı şekilde Avrupa, Rusya, Çin ve onların kuklaları da İslamî projeyi güçlü bir sıfatla tanımlamaktadırlar...

Amerika'nın bindiği ve onunla Suriye rejiminin hayatta kalmasını ve sadece başının değişmesini istediği beşerî yönetime dayalı Batılı projenin atı. Bu sözlerin kanıtı ise bu geçici hükümetin liderliği için dolaşan isimlerde ortaya çıktığı gibi onun ordu liderleriyle ve mücrim güvenlik birimlerini koruma niyetinde olmasında ortaya çıkmaktadır... Dolayısıyla Amerika ile Avrupa devletleri, Allah'a savaş açmışlar ve bu projeyle de O'nun dininin nurunu söndürmek istemektedirler.


Ey Kederli Suriye'deki Müslümanlar!

Hizb-ut Tahrir / Suriye, sizden olup sizler için Allah'ın izniyle güvenilir bir nasihatçidir. Dolayısıyla bu, tamamını kendi başarıları için toplayan bir Amerikan planıdır. O halde onun gözetleyicisi olunuz ve hem onun ilerlemesini hem de belirlenen bir zamanda açıklama niyeti taşıdıkları yeni muhalefeti reddettiğiniz ilan ediniz. Zira çok iyi biliniz ki gerek Doha toplantısında gerekse daha sonraki toplantılarda ilan edilecek olanlar, Amerika'nın mücrim Beşar rejiminin uzantısı olacak olan yeni ajanlarıdır. O halde yaşam düsturunuz olarak Allah'ın kerim kitabından ve Resulünün sünnetinden başkasını kabul etmeyeceğinizi açıkça ilan ediniz. Zira hak ve adalet sadece bu ikisindedir. Dolayısıyla sizleri temsil edecek olan da sadece Müslümanların Halifesi'dir. Dolayısıyla da Amerika'ya, müttefiklerine, onun girişimlerine, yeni muhalefete ve alçaklıklarına karşı vereceğiniz en güzel tepki işte bu olacaktır. Haydi o zaman bizimle birlikte Allahuteala'nın şu kavlini teddebbür ediniz:

يُرِيدُونَ أَنْ يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلاَّ أَنْ يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ، هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ "Allah'ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez. O (Allah), dinini bütün dinlere hakim kılmak için Resulünü hidayet ve hak din ile gönderendir, velev müşrikler kerih görseler de!" [et-Tevbe 32 33]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 20 Zilhicce 1433
M.  Salı, 06 Kasım 2012

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER