Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Sivil-Askerî Konseylerin Oluşturulması, Ayaklanmayı Soğurmak [İçine Çekmek], Sivil Bir Devlet Kurmak ve İslamî Hilafet Projesine Darbe Vurmak için Batı'nın Desteklediği Bir Projedir

Medya organları, 28.09.2012'de sözde "Ayaklanmacı Askerî Konsey'in, ortak bir liderlik" oluşturacağını nakletmişlerdir. Nitekim Koordinasyon ve İrtibat Bürosu Başkanı Mahir en-Naîmî, el-Cezira'ya yapmış olduğu açıklamada şöyle demiştir: "Ortak liderlik, sivil özgür bir devlete ulaşmak için Suriye halkının tüm taraflarını kucaklayacak kurumsal bir entegrasyon inşa etmeyi hedeflemektedir..."

Nitekim bu tartışma, Suriye'de geçiş süreci liderliği için çalışacak olan sivil-askerî bir liderliğin oluşturulmasıyla ilgili iletişimlerin ve görüşmelerin olduğu birkaç aydan beridir devam etmektedir. Zira 08.06.2012'de yayınlanan "eş-Şark-ul Avsat" Gazetesi'ne göre, "Projenin fikri, 28 bağımsız sivilin ve 28 muhalif askerî subayın dahil olacağı bu kurumun içeriden oluşturulmasına dayanmakta" olup bu kuruma, "kurumun ülkeler, hükümetler, yerel ve uluslar arası örgütlerle görüşmeler yapmaları ve ayaklanma için her türlü desteğe doğrundan erişmeleri amacıyla elçiler olarak gönderilmeleri için yarısı sivillerden ve diğer yarsı da askerlerden olmak üzere 6 ila 8 arasında kişiler seçilecektir." "el-Hayat" Gazetesi'ne gelince; 14.09.2012'de "Paris'in, Suriyeli ayaklanmacılara yardım etmek için Amerika, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye de dahil dost ülkelerle çalışacağından" bahsetmiş ve "önerilerden birinin de muhalefet gurubunun liderliğinin, Suriye toplumunun bütün bileşenlerini temsil edecek yaklaşık on üyeden oluşturulmasını, ancak geçiş meşru eksenlerde olsun diye bunun çok hızlı bir şekilde olması gerektiğini" eklemiştir.

Bu, "Sivil-Askerî Liderlik Kurumu'nun", iki kolu bulunmaktadır: Birincisi; başta kendisine para ve medya desteği verdiği gibi çoğulcu demokratik sivil bir devletin kurulmasını sağlamak için siyasi destek de veren Amerika olmak üzere Batı'nın çıkarlarına dönük siyasî değişim sürecinin liderliğini üstlenen sivil kol. İkincisi; ayaklanmada itici bir güç teşkil etmesinin yanı sıra geneli de başta Amerika olmak üzere Batı için kuşku verici bir saplantı teşkil eden, özellikle Hilafet'i kurmaya dayalı siyasî projelerini ortaya atan ve ortadan kaldırılmadıkça ve soğurulmadıkça bir çözüm olmayacağından dolayı bir tehlike olarak itibar edilen İslamî eğilimlerden oluşan içerideki ayaklanan silahlı gurupları soğurmayı üstlenen askerî kol.  Dolayısıyla Batı'nın, mal ve silah yardımında bulunmasının yanı sıra misyonunu gerçekleştirmesi ve militanlar ile çetelerin çağrılmalarının ardından ajandasından çıkan kimseleri de tasfiye etmesi için siyasî olarak desteklediği kol, işte bu "askerî" koldur.

Siyasî girişimler noktasında ortaya atılan hususları veya askerî yada sivil konseylerin oluşturulmasını ve uluslar arası ve bölgesel elçiler gönderilmesi hususunda cereyan edenleri, çıkış yolu bulma ve çözümler oluşturmak için yapılan çalışma gerekçesiyle özellikle Amerika olmak üzere Batı desteklemektedir. Bu çözümler ise sonuçları ve neticeleri bakımından Suriye'deki Müslümanlar için tehlikeli çözümlerdir. Açıktır ki Suriye halkını kurtaracağını ve muhalefeti birleştireceğini iddia eden bu eylemler, aslında Amerika'nın, kendi çıkarlarını korumak amacıyla Suriye'deki dayanaklarını muhafaza etmek için araçlarıyla birlikte sıkı bir şekilde çalıştığı şüpheli projelerdir. Zira Amerika, bu ayaklanmada açık bir şekilde ortaya çıkan Hilafet'i kurma projesine darbe vurmadıkça, sivil bir anayasa koymadıkça ve Amerika'nın tahakküm edeceği demokratik sivil bir devlete erişmek için uygun bir şekilde seçimler icra etmedikçe bunun hiç kolay olmayacağını çok iyi bilmektedir.

Ey Dâr-ul İslam'ın Merkezinde Ayaklanan Müslümanlar!

Hizb-ut Tahrir olarak bizler, bu şüpheli projelerin tuzağına düşme hususunda sizleri uyarır ve onun karşısında durmaya, Batılı ülkeler ile muhlis ayaklanmacıları muhasara altına almaya ve onların kahramanca yaptıkları eylemlerini karartarak bunu başkalarına nispet etmeye çalışan ajanlarının yollarının önündeki kapıları kapatmaya davet ederiz. İyi biliniz ki Allah, sadece Kendisi'ne tevekkül etmenizi emretmektedir. Zira Subhânehu, el-Kavî'dir. O halde Batı'nın gücünü talep etmeyiniz. Zira Celle ve Alâ, el-Ganî'dir. Yine Batı'nın ajanlarından bir iyilik de beklemeyiniz. Zira Subhânehu, el-Muîn ve en-Nâsır'dır. Ayrıca sizi helak eden sağcılara ve solculara iltifat etmeyiniz. İyi biliniz ki; nusret, Allahu Subhânehu'nun elindedir. Şayet O'nun emrine muhalefet ederseniz yada O'nun emrinden bir şey terk edersiniz yada hakkı ilan etmede sessiz kalırsanız semanın Rabbinin yardımından mahrum kalırsınız. Yine iyi biliniz ki mesele, Allah'a olan imanınızla ve başınıza gelen musibetlere karşı sabrınızla ilgilidir. O halde kalbinizin sesini dinleyiniz ve sizin için güzel bir örnek olarak Şam'ı fethetmek için çıkan ecdadınız sahabeler gibi olunuz. Nitekim İbn-u Kesir tefsirinde Allahuteala'nın şu kavli zikretmiştir:

لَقَدْ تَابَ اللهُ عَلَىٰ ٱلنَّبِىِّ وَٱلْمُهَاجِرِينَ وَٱلأَنصَارِ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُ فِى   سَاعَةِ ٱلْعُسْرَةِ مِن بَعْدِ مَا كَادَ يَزِيغُ قُلُوبُ فَرِيقٍ مِّنْهُمْ ثُمَّ تَابَ عَلَيْهِمْ إِنَّهُ بِهِمْ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ "Andolsun ki Allah, Müslümanlardan bir gurubun kalpleri eğrilmeye yüz tuttuktan sonra, Peygamberi ve güçlük zamanında ona uyan muhacirlerle ensarı affetti. Sonra da onların tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara karşı çok şefkatli, pek merhametlidir." [Tevbe 117]

Mücahid dedi ki; "Bu ayet, Tebuk Gazvesi'nde inmiştir. Çünkü onlar bu gazveye, çoraklığın ve aşırı sıcağın olduğu ve su ile erzak sıkıntısının çekildiği bir yılda çıkmışlardır." Katade'de şöyle demiştir: "Onlar Şam'a, aşırı sıcağın olduğu bir sırada çıkmışlardır. Allah'ta bu cehdi bilmesinden dolayı onlara bu sırada şiddetli bir zorluk isabet ettirmiştir. Hatta bizlere; iki adamın bir hurmayı kendi aralarında paylaştıkları, bir gurubun da bir hurmayı kendi aralarında dolaştırdıkları, sonra bu gurubun o hurmayı emip sonra onu içtiği, sonra tekrar emip tekrar içtiği, sonra tekrar emip tekrar içtiği ve sonra tekrar emip tekrar içtiği zikredilmiştir." Nitekim Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا "Andolsun ki Resulullah'ta sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için gerçekten en güzel örnek vardır." [elAhzâb 21]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 17 Zilka’de 1433
M.  Pazar, 30 Eylül 2012

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER