Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Yeni Suriye Hükümeti: Beşar, Dışarıya Reform Sürecinde Ciddi Olduğunu Göstermeye Çalışırken İçeride ise Hala Cürümsel Politikasına Devam Etmektedir

Mücrim Beşar, hala pervasızca silahsız mümin Suriye halkına karşı çeşitli yöntemlerle işlediği günahına ve cürümlerine devam etmektedir. Zira 23.06.2012'de (Baasçı rejimin zümresinden olan) Dr. Riyad Hicab başkanlığında oluşan yeni hükümet yoluyla bir kararname yayınlayarak dışarıya reform sürecinde ciddi olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Böylece o,  geçen Şubat ayında, Mayıs ayında yeni bir parlamento seçimi için yeni bir anayasaya çıkarıp şu an Haziranda da yeni bir hükümet oluşturularak ulusal uzlaşıyı sağlamaya çalışmaktadır. Bu nedenle yeni hükümete, rejime yakın olan iç muhalefetten ikisini dahil etmiş ve 26.06.2012'de dün, bakanlara yönelik yapmış olduğu konuşmasında, insanların yaşam koşullarını iyileştirmek için çalışmaya, (kendi Şebbihaları olan) teröristlerin tahrip ettiği alt yapıların onarılmasına ve daha önceki konuşmalarında yaptığı gibi suçlayıcı tehditvari konuşmasıyla insanları rahatlatmaya yoğunlaşmıştır.

Bu konuşmasında Esad'ın, köpek dişlerinin olmadığı ve siyasî denklemin dışında olduğu görünmektedir. Zira parçalanmalar çoğalmış ve ayaklanma başkentte bile çevresini kuşatmaya başlamıştır. Hatta kendisine yönelik herhangi bir hareketlenme yada sarayının muhitinden uzaklaştırılması hakkında daha önceden bir ilanda bile bulunmayacak kadar. Hatta söylendiğine göre saraylarının hangisinde uyuduğu bile bilinmemektedir. Tabii ki şayet uyuyabiliyorsa...!

Bu konuşmayı yorumlamadan önce şunların sorulması kaçınılmazdır: Hangi bakanlık, Su ve Elektrik Bakanı tarafından denetlenecek? Zira iktidardaki Beşar ve çetesi, insanları mum, gazyağı ve odun dönemine geri döndürmüştür. Yenilenen Vakıflar Bakanı'na sorarız: Önceki hükümette burnundan kıl aldırmayanlar, Dera, Humus, Hama, İdlib, Lazkiye, Deir el-Zor ve Cisr eş-Şugur'da kaç camiyi yıkmışlardır?! Bir soruda Sağlık Bakanı'na yöneltiyoruz: Rejimin güvenliğinin ve Şebbihalarının, acıdan kıvranan bir çocuk bile olsa tüm yaralıların üzerine sevk edildiği askerî kışlalara dönüştürülen hastanelerde sen ne yapacaksın ki?! Eğitim Bakanı'na da şunu sorarız: Çoğu rejimin bombaları yada işkence altında ölen, okulları yıkılan, ülke dışında evsiz barksız kalan yüz binlerce öğrenci için ne yapacaksın ki?!... Tüm bakanlara da deriz ki; hayal kırıklığına uğradınız ve umutlarınız boşa çıktı. Zira sırf bu mücrim rejimin ayağına ayakkabı olmayı kabul etmeniz sizleri yalancı şahitlik yapmaya sevk etmiştir. Dolayısıyla bundan sonra asla şahitliğiniz kabul edilmeyecektir.

Oluşturulan bu yeni hükümete yüklediği anlamlara dönülecek olursa; Beşar, (dışişleri, savunma, içişleri) hatta maliye gibi egemen bakanlık çantaları sayesinde mücrim yardımcılarını korumak ve birde buna Eğitim Bakanı olarak İmran ez-Zabî'yi eklemek yoluyla hala cürümsel politikasına devam etmektedir. Aynı şekilde Ulusal Uzlaşma İşleri Bakanlığı'nın oluşturulması ve bunun da izole edilmiş laik bir fikrin sahibi olan (Suriye'de Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi Başkanı) olan Ali Haydar'a teslim edilmesi adımı, rejimin içeride attığı bu adımda ciddi olmadığının bir göstergesidir. Ardından Ulusal Uzlaşı kartını oynamak, şeklî bir adımdan öte bir şey olmayıp bu şekilde Beşar, dışarıya reforma önem verdiğini göstermek istemektedir. İçeriye gelince; bu muhalefet, rejimin cinsinden olup insanlar buna yapıştırılsa da onlar muhalefeti tanımamaktadırlar. Dolayısıyla bu, kendisi için belirlenen başlık altında atılmış mütevazi bir adımdır. Zira diğer bir muhalif Bakan olan Cemil Kadri bu hususta şöyle demiştir: "Bu, kim katılırsa katılsın Ulusal Birlik Bakanlığı'dır."

 

Ey Mübarek Suriye'deki Sabreden ve Sebat Gösteren Müslümanlar!

Bizzat mücrim Suriye rejimi de dahil hepsi için gerçekleşecek olan devrilmek olup meydana gelecek olan da değişim olacaktır. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir olarak bizler sizleri, ortada ayaklanmanızı alıp kaçırmak için çalışan Batılı ve Arap olmak üzere çok uluslu vahşî gizli bir saldırının olduğu hususunda uyarırız. Zira bu, şuan karşı karşıya kaldığınız şeyden daha tehlikelidir. Çünkü Türkiye'nin, ayaklanmanın silahlanmasını engelleyip özgür ordu ile mültecileri de kendi yanında abluka altına aldığı bir sırada diğer taraftan Suudi Arabistan ve Katar'ın da olduğu Körfez ülkeleri de para ve silah temin ederek silahlı guruplara, gelecekteki devletin İslamî olmayan sivil bir devlet olmasını şart koşmaktadırlar. Bu şartlar ise sadece Batılı efendilerine hizmet etmek içindir. Onlar, sizlerin içerisinden İslam'dan başkasını istemeyen mümin muhlislerin silahlanmasını engellemektedirler... Dolayısıyla bizler sizlere, şayet Allahuteala'ya olan imanınız olmasaydı sebatkar olamayacağınızı ve bu imanınızın da bu kafir Baas rejiminin yok olmasının ardından hayatınızda İslam'ı ikame etmeyi zorunlu kıldığını hatırlatırız. Yine sizlere, Kerim Resulünüz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem] ile ebrar ashabının da maddi gücün zayıf olması ve yardımın azlığı gibi sizlerin karşı karşıya kaldığı şeylerle karşı karşıya kaldıklarını ancak Allah'a olan güçlü bir iman ve sadece O'ndan yardım isteyerek bunun üstesinden geldiklerini hatırlatırız. Dolayısıyla sizler için, Bedir ve Hendek savaşlarında Rabbani bir müdahalenin olduğuna dair açık bir örnek vardır... Hatta Müslümanlar, ilk İslamî Devletin kurulduğu ilk dönem boyunca zayıflıktan ve azlıktan dolayı şikayetçi olmuşlar... ama buna rağmen sadece Kureyş'i yok etmekle kalmamışlar bilakis kısa bir zaman içerisinde Roma ve Fars imparatorluklarını devirmeye de güç yetirebilmişlerdir. Zira  azınlıkta olan mustazaflar olsalar bile sabırlı ve sadık mümin kullarına nusret vermek, Allahu Subhânehu'nun yaratmadaki bir sünnetullahıdır...

 

وَاذْكُرُوا إِذْ أَنْتُمْ قَلِيلٌ مُسْتَضْعَفُونَ فِي الأَرْضِ تَخَافُونَ أَنْ يَتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَآَوَاكُمْ وَأَيَّدَكُمْ بِنَصْرِهِ وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ "Hatırlayın ki hani siz yeryüzünde az bir mustazaf topluluk idiniz. (Öyle ki) insanların sizi kapıp götürmelerinden korkuyordunuz da Allah sizleri barındırdı, sizi nusreti ile destekledi ve belki şükredersiniz diye de size temiz rızıklar verdi." [el-Enfâl 26 ]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 7 Şa'bân 1433
M.  Çarşamba, 27 Haziran 2012

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER