Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Mübarek Fıtr (Ramazan) Bayramı Nedeniyle Başı Dik Olan Şam'daki Ehlimize Bir Tebrik: Halifemiz ve Devletimiz Olsaydı Ne Olurdu?

Ey Şam'daki başı dik  ayaklanan Müslümanlar!

Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın selamı, Rahmeti ve Bereketi üzerinize olsun;

Bu sancılı dönemde mübarek Fıtr bayramını fırsat bilerek sizlere en sıcak tebriklerimizi iletir, şehitlere rahmet, ayaklanmakta olan ehlimize de sabır, sebat ve hakim kılmayı, katından mücrim Beşşar'ın rejimini yok edecek ve Hilafet Devletini bize geri verecek tam bir yardımla bizi nimetlendirmesini yüce Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'dan diliyoruz. Böylece bu devlet pratik olarak Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın Kitabını ve Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'ın Sünnetini uygulamaya koysun, Müslümanları tek bir devlette birleştirsin, yahudi devletini yok etsin ve İslam Risaletini aleme hidayet ve nur olarak taşısın.

Ey Dar-ul İslam merkezi olan Şam beldelerindeki Müslümanlar!

Raşidi bir halifemiz ve nübüvvet metodu üzere Raşidi İslami hilafet devletimiz olsaydı ne olurdu?

Eğer halifemiz ve devletimiz olsaydı Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'ın şu sözü bizde gerçekleşmiş olurdu: İmam (halife) kalkandır, arkasında savaşılır ve onunla korunur. Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'ın hadisi bizde gerçekleşmiş olsaydı Ümmete kötülükle muamele eden her zalimden hesap soracak, Amerika'nın yeni ortadoğu ‘rüyasını' ve Sarkozy'nin Akdeniz stratejik ortaklığı emelini kabusa çevirecek bir Emir-ul mü'minin görecektiniz.

Eğer halifemiz ve devletimiz olsaydı Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'ın bizde şu sözü: Birbirlerini sevmekte, birbirlerine merhamet etmekte, birbirlerine şefkat göstermekte mü'minlerin misali, bir bedenin misali gibidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler (Muslim), ve şu sözü Müminin diğer mümine karşı misali, birbirini destekleyen yapı misalidir ve parmaklarını da birbirlerine geçirdi. (Buhari), ve şu sözü de gerçekleşmiş olurdu: Müslüman Müslümanın kardeşidir. Onu gördğüğnde verdiği selamın aynısıyla hatta daha iyisiyle ona geri selam verir. Onun başına emir olarak geçtiğinde nasihat eder ve ondan düşmanlara karşı yardım istediğinde onun yardımına koşar. (Bayhaki) bütün bunlar gerçekleşmiş olsaydı ümmetin haklarını, saygınlığını, kanlarını, ırzlarını ve mallarını korumak uğruna Emir-ul mü'mininle birlikte devletin valileri, emirleri, kadıları ve diğer organları da var olacaktır.

Eğer halifemiz ve devletimiz olsaydı Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'ın bizde şu sözü gerçekleşmiş olurdu: Müslümanlar üç hususda ortaktırlar; merada, suda ve ateştedir. (Ebu Davud) bu da gerçekleşmiş olsaydı petrol, metal, gaz ve ümmetin diğer servetleri İslam ümmetine kamu mülkiyeti olarak geri verilecekti. Böylece devlet bunların çıkartılmasını ve menfaatini en sağlıklı bir şekilde ümmetin tek tek fertlerine dağıtmayı denetleyecektir.

Eğer halifemiz ve devletimiz olsaydı, bizim halifemiz de geçmişlerin en hayırlısı olurdu. Tıpkı Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'ın birinci halifesi olan Ebu Bekir Es-sıddik [Radıyallahu Anh]'ın dediği gibi: En güçlü olanınız benim için güçsüzdür, ta ki onun hakkı alınıncaya kadar. En güçsüz olanınız da benim için güçlüdür, ta ki ondan hakk alınıncaya kadar ve tıpkı onun halifesi olan Ömer [Radıyallahu Anh]'ın dediği gibi: Allah'ın malı konusunda kendimi yetimin vekili yerine koydum. Öyle ki ihtiyacım olmadığı zaman ondan almam ve ihtiyacım olduğu zaman da -ihtiyaç kadar- ondan harcarım ve tıpkı onun halifesi olan Hz. Osman [Radıyallahu Anh]'ın da dediği gibi: Şüphesiz ben bidatçı değil tabiyim ve tıpkı onun halifesi olan Hz. Ali [Radıyallahu Anh]'ın da dediği gibi: Allah'ın kulları ve beldeleri için Allah'tan korkun. Şüphesiz siz hem topraktan hem de davarlardan sorumlusunuz ve tıpkı onlardan sonra gelen halife Ömer bin Abdulaziz'in dediği gibi: Allah'a yemin ederim ki hiç bir kimseye batıl bir şey vermem ve hiç kimsenin hakkını yemem. Kim Allah'a itaat ederse itaat edilmeye hak etmiş ve kim de Allah'a isyan ederse ona itaat yoktur.

Ey Dar-ul İslam merkezi olan Şam beldelerindeki Müslümanlar!

Yüce Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın sizin de bizim de gözümüzü bu sorunun cevabıyla aydın etmesini diliyoruz ki önümüzdeki Kurban Bayramında onunla sevinçli olalım ve Emir-ul mü'mininle birlikte Kabe ziyaretine nail olalım. Öyleyse sizin acılarınızı unutturacak olan bu değişimi gerçekleştirmek için Hizb-ut Tahrir ile birlikte hareket edin. Biliniz ki sizin şanlı peygamberinize [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] uyarak yapacağınız en büyük iş; Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'ın Medine'de kurmuş olduğu gibi İslam Devletini kurmaktır. Böylece hem dünyada İslam'ın izzetiyle mutlu olursunuz ve hem ahirette de Allah'ın rızasına kavuşursunuz.

ولينصرن الله من ينصره ان الله لقوي عزيز. الذين ان مكناهم في الارض اقاموا الصلاة وأتوا الزكاة وامروا بالمعروف ونهوا عن المنكر ولله عاقبة الامور

Allah, kendisine kendi dinine yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir. Onlar -o müminler- ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekatı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehiy ederler. İşlerin sonu Allah'a varır. [Hac 40-41]

Ey Müslümanlar, Dar-ul İslam merkezi olan Suriye'deki Allah için kardeşlerimiz!

Allah ibadetlerinizi kabul etsin. Zalim yöneticeye karşı duruşunuzu, Allah'a yönelik ve Allah için gösterdiğiniz sabrı da sadece onun için halis olarak kabul etsin. Ecrinizi dünyada Raşidi Hilafet Devleti olarak ahirette de hesapsız bir şekilde cennete girmeyi nasip etsin.

Ve Allah'ın selamı ve bereketi sizin üzerinize olsun

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti


H. 1 Şevvâl 1432
M.  Çarşamba, 31 Ağustos 2011

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER