Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Askeri Ya da Sivil Yönetim Değil, İslami Hilafet Ancak Sömürgecilik Kökleri Söküp Atacak, İslam İdeolojisine Dayalı Bir Yönetim Kuracak ve Sağlıklı Bir Kalkınma Tesis Edecektir

16 Ekim 2021 Cumartesi günü başkent Hartum, protesto gösterilerine tanık oldu. Özgürlük ve Değişim Güçleri-Misak-ı Vatani Grubu ile askerler, gösteri çağrısı yaptı. Gösterilerde geçiş hükümetinin feshi çağrısında bulunuldu. Göstericiler Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın önünde bir platform kurdu. Buna karşılık, 21 Ekim 2021 Perşembe günü de Özgürlük ve Değişim Merkez Konseyi gösteri çağrısında bulundu.

Şüphesiz bu kriz, Batılı elçilikler tertibinde bir iktidar mücadelesidir. Askerler ve siviller, bu çatışmanın sadece aparatıdır. Ülke halkının bu çatışmayla hiçbir ilgisi yoktur, aksine zarar görmektedir. İster askerler isterse siviller iktidar koltuğunda otursun fark etmez. Taraflar, ülkedeki gündemlerini uygulamak için sömürgeci kâfirlerin güvenini kazanmanın yarışı içerisindeler.

El Burhan, hükümetin feshedilmesi ve geniş tabanlı bir hükümet kurulması çağrısında bulundu. 11 Ekim 2021’de Hartum’un Bahri Askeri Bölgesi’nde askerlere hitaben yaptığı konuşmada, “Ülkedeki mevcut siyasi duruma yönelik herhangi bir çözümün yalnızca mevcut hükümeti feshetmekten geçeceğini” söyledi.Özgürlük ve Değişim Güçleri-Misak-ı Vatani Grubu da benzer çağrılarda bulundu. En önde gelen liderlerin Cibril İbrahim, El Arabiya televizyonuna verdiği röportajda, “Hükümetin feshedilmesi, müzakerelere kapı aralayacak, sorunların tedavisi için fikir teatisinin önünü açacaktır.” dedi. Minavi de hükümetin feshedilmesine ve yeterlilik hükümetinin kurulmasına çağırdı.

Askerler ve siviller, siyam ikizidir, aynı madalyonun iki yüzüdür. Krizin sebebi, küfür sistemlerinin uygulanması ve kâfir Batının talimatlarına uyulmasıdır. Yaşadığımız sefalet ve geçim sıkıntısının nedeni işte budur. Bu krizde herhangi bir tarafın diğerine üstün gelmesi, insanların yaşamında hiçbir değişiklik yaratmayacaktır. IMF reçetelerinin uygulanması, devam edecek, böylece yoksulluk artacak, daha fazla yoksullar ölecektir. Ahlaksız sözleşmelerin (CEDAW) hayata geçirilmesiyle şeri hükümler insanların hayatından dışlanmaya devam edecektir. Yahudi varlığıyla normalleşme dosyası, son surat devam ediyor, elçilikler açılması aşamasına geçildi. Kâfirlerin ümmete karşı işlediği suçlar, bu iki ekibin sömürgecilerin entrikalarını uygulamasını durdurmuyor.

Bu yönetim krizi, Anayasal Bildiri temelli bir yönetim kurmanın doğal sonucudur, çünkü bu belge, köklü bir yönetim oluşturmuyor. Anayasa her an ihlal edebilir ve anayasadaki bir maddeye referans gösterilerek davranışlar meşrulaştırabilir. Uzlaşı temelli bu anayasa, sömürgeci yanlısı zıt kutuplu tarafların çıkarı için formüle edilmiştir. İdeolojik düşünce esasına dayalı bir yönetim, iktidarı köklü kılacak, ülkeyi ve halkı kalkındıracaktır. Müslümanlar olarak bizler, yüce İslam ideolojisi temelinde bir yönetim ve otorite kurmalıyız. Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin uygulayacağı İslam, böyle krizlerin yaşanmasını önleyecek, devleti ve toplumu koruyacaktır. Buna göre:

Birincisi: Ümmet, otorite sahibidir. Halifeye biat eder. Halife, otoritesini ümmetten alır. Muavinler, valiler ve amiller gibi diğer yöneticiler de otoritelerini Halifeden alırlar. Dolayısıyla valileri tayin eden ve azleden halifedir. Ümmetin işlerinin güdümünde Halife, kayırmacılık yapmaz, ne bir partiye, ne parti ittifaklarına ne de herhangi bir güç sahibine yaranmaz. Hilafet Devletinde, kotalar ve gönül almalar diye bir şey yer yoktur.

İkincisi: Kuşkusuz yönetim, bir emanet ve sorumluluktur. Ajanlar ve elçilik aparatlarının çatıştığı bir ganimet değildir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

وَإِنَّهَا أَمَانَةُ وَإِنَّهَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ خِزْيٌ وَنَدَامَةٌ إِلَّا مَنْ أَخَذَهَا بِحَقِّهَا وَأَدَّى الَّذِي عَلَيْهِ فِيهَا Bu iş bir emanettir, emanet, üstesinden gelemeyen kimse için kıyamet gününde zillet ve perişanlık doğurur” Hakkıyla yani şeri biatle yönetim sorumluluğunu almak ve sorumlulukları yerine getirmek, Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek anlamına gelir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ Aralarında, Allahın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma.[Maide 49]

Üçüncüsü: Halife, ordunun komutanıdır, silahlı kuvvetler, tek bir güçtür. Bağımsız bir ordu, polis, hızlı destek gücü ya da istihbarat servisi yoktur. Silahlı hareketlere izin verilmez. Bunlarla müzakere edilmez, aksine savaşılır.

Dördüncüsü: İslam’ı esas almayan partilerin kurulması ve partilerin yabancı elçilikler ile ilişki içerisinde olması yasaktır.

Beşincisi: Zulüm, marjinalleşme ve haklar bahanesiyle yolları kapatmak ve insanlara zarar vermek, haramdır. Gaye vasıtayı meşru kılmaz. İslam temelinde siyasi çalışma, zulmü bertaraf etmenin ve yozlaşmış rejimleri değiştirmenin yegâne aracıdır.

Ey Sudan halkı! Asker ya da sivil sömürgeci kâfir aparatları için kolay lokma olmayın. Sizi efendilerinin hedeflerine sürükleyeceklerdir. Bilin ki siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet mensubusunuz. Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinde iktidara ulaştırdığınız takdirde İslam, kâmil bir yaşam sistemi olarak bütün krizlerinizin çözüm sigortasıdır. Öyleyse, Hilafet için çalışanlardan olun. Çünkü Hilafet, Rabbinizin bir farzıdır, izzetinizin kaynağıdır, kalkınma ve ilerlemenizin sebebidir.

Ey samimi güç ehli! Ülkeniz ve askeri kurumlarınızın Batılı elçilikler tarafından istismarını durdurmanızın zamanı gelmedi mi? Durumunuz ve ülkenizin durumunun kötüleşmesini sadece sömürgecilik ve aparatlarından kurtuluş önleyecektir. Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermekle ancak kurtuluş olur. Hizb-ut Tahrir, siyasi alanda eşsizdir, doğru kalkınma iradesine sahiptir. Devlet için yüce İslam ideolojisinden bir kurtuluş anayasası hazırlamıştır. Hizb, politik olarak kâfir Batı uygarlığının, ayak oyunlarının ve üsluplarının bilincindedir.

Ey samimiler! Hakkın yanında yer alın. Allah’ın Ensar’ı olun. Kâfir Batı uygarlığının ölüm fermanını yazın.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti


H. 12 Rabi-ul Evve 1443
M.  Salı, 02 Kasım 2021

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER