Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Bu Ramazan’da Allah’ın İndirdikleriyle Hükmetme Uğrunda Gayret Edelim

Ey Pakistanlı Müslümanlar!

Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِي أُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ  (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kuranın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır.[Bakara 185] Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّا أَنْزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَا أَرَاكَ اللَّهُ  Allahın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana Kitabı hak ile indirdik.[Nisa 105] Allah’ın indirdikleriyle hükmedildiği dönemlerde bin yıldan fazla bir süredir Ramazan, Allah’a ibadetle yüceltilmiştir. Dolayısıyla Müslümanlar, sadece oruç, teravih ve iftar davetleriyle yetinmeyip, ekonomi, cihat ve eğitim dâhil olmak üzere kapsamlı şekilde İslam ile hükmetme farzını yerine getirmişlerdir.

Allah’ın indirdikleriyle hükmedildiği çağda yöneticilerimiz bizi Kuran ve Sünnete göre yönetmişlerdir. Servetimiz, zenginler arasında dolaşan bir meta olmamıştır. Dolayısıyla yoksullar, yoksulluk yükünden kurtulmuşlar, mazlumların çığlıkları karşılıksız kalmamıştır. Bu yüzden düşman orduları, cihat meydanında Hilafetin ordusuyla yüzleşmekten korkmuşlardır. Gerçekten de yüce dinimizin yönetimde egemen olduğu dönemlerde Ramazan, yüzyıllar boyunca zafer ayı olarak anılmıştır. Bedir gazvesi, Mekke’nin fethi, El Buwayb savaşı, Amuriye’nin fethi ve Ayn Calut savaşı Ramazan’da gerçekleşmiş, hepsinde de zaferle çıkılmıştır.

Ancak bugün ey Müslümanlar! Allah’ın indirdiğiyle hükmedilmediği bir dönemde Ramazanlara nasıl kavuşuyoruz? Elbette ki sefalet, ıstırap, yenilgi ve rezalet içinde kavuşuyoruz. Devasa ordularımıza rağmen zafer hasretiyle yanıp tutuşuyoruz. Çocuklarımızın, kadınlarımızın ve yaşlılarımızın kanlı bedenleri üzerinde kâfir bayrakları dalgalanıyor. Geniş toprak ve zengin kaynaklarımıza rağmen yoksulluk içinde inim inim kıvranıyoruz, yoksulluktan belimiz bükülüyor.

Günümüzdeki politik liderlik, Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek için çaba göstermek yerine mevcut sistemin ömrünü uzatmak için bizi seçimlere katılmaya davet ediyorlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ أَعْرَ ضَ عَن ذِكْرِ ي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًاHer kim Benim zikrimden yüz çevirirse, o taktirde mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır.[Taha 124]

Mevcut siyasi liderlik, demokrasi yoluyla değişim çağrısında bulunuyor. Demokrasi, insanoğlunun mecliste arzusuna göre yasa yaptığı bir yönetim sistemidir. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُمْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَAralarında, Allahın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allahın sana indirdiğinin bir kısmından (Kuranın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.[Maide 49] Mevcut siyasi liderlik, demokrasi yoluyla yolsuzluk ve zulme son vereceğini iddia ediyor. Oysa Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyen her kişi zalimdir. Dünyada faydalı işler yapsa da ahirette Allah’ın gazabına maruz kalacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الظَّالِمُونَ Allahın indirdiği ile hükmetmeyenler, zalimlerin ta kendileridir.[Maide 45]

Ey Pakistanlı Müslümanlar!

Liderlik, isteyene değil, hak edene verilir. İster PML-N, PPP olsun isterse PTI olsun mevcut siyasi liderlik, durumumuzu asla değiştirmeyecek. Çünkü hepsi de aynı yolun yolcusudur. Seçimler yaklaştığında bu partilerin her biri, demokratik umutlarımızı diriltmek için her seferinde farklı bir çare bulurlar. Seçimler bittikten sonra ise bizi ezerler, bizi daha derin umutsuzluğa sürükleyip kötü bir durumda bırakırlar. Demokrasiye katılımı reddetmemiz, elimiz bağlı oturacağımız anlamına gelmez. Aksine İslami yönetim yoluyla Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek amacıyla gerçek değişim için çalışmalıyız. 

İslam’ı tekrar devlet ve anayasada var etmek için yeni bir politik liderliğe muhtacız. Çünkü bu politik liderlik, gökten inecek değildir. Hizb-ut Tahrir, şeri delillerle Kuran ve Sünnetten çıkarılmış 191 maddelik İslam Devletinin Anayasa Tasarısı hazırladı. İslam’ın politik çözümlerini ve uygulama yöntemini konu alan kitapları da var. Hizb, İslamiyet’in uygulanmasında Halifelere tavsiyelerde bulunacak ve hesaba çekecek yetenekli, bilinçli ve kararlı erkek ve kadın kitleler de yarattı. Hizb, İslam dünyasında çalışmakta olan dünyanın en büyük partisidir. Tek bir Hilafet Devleti yoluyla ümmeti bir çatı altında birleştirmek için çalışır. Emir Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta gibi yetenekli, bilgeli, tecrübeli ve politik açıdan yetenekli hukukçularla doludur.

Öyleyse bu Ramazan, Hizb-ut Tahrir’i tam anlamıyla destekleyelim. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurarak Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek için çalışalım. Hadi kutsal Ramazan’da bu fırsatı kaçırmayalım. Hilafet savunucularının halkalarına, toplantılarını ve konferanslarına katılalım, çalışmalarına ortak olalım. Bildiriler dağıtarak, halka açık yerlerde kamuoyuna hitap konuşmaları yaparak onlara destek olalım. Kitleleri onlarla çalışmaya ikna edelim, elimizden geldiğince mesajlarını, bildirilerini, kitaplarını ve videolarını yayalım. Demokrasinin haram ve Allah’ın indirdikleriyle hükmetmenin farz olduğundan bahsedelim. Demokrasinin sona ermesi ve Hilafetin yeniden kurulması için dua edelim ve başkalarından da dua etmelerini isteyelim. Ordudaki yakınlarımızdan Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermelerini talep edelim.

Bu Ramazan, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurma yolumuza sımsıkı sarılalım, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine nail olmak için gecemizi gündüzümüze katalım. Ahmed’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ  “Sonra ceberut saltanat olacaktır. Allah’ın olmasını dilediği kadar olacaktır. Sonra kaldırmak istediğinde de kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra sustu.”

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 25 Şa'bân 1439
M.  Cuma, 11 May 2018

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER