Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Lübnan Otoritesinin, Tebasına Karşı Olan Zulümlerine Devam Etmesi Bölgedeki Geçmiş Tagutlarda Olduğu Gibi Sünnetullahın Onun Üzerinde de Gerçekleşeceği İçin Çöküşünün Yakın Olduğunu Müjdelemektedir

Sivil giyimli silahlı bir gurup, geçen Cuma günü Beka Vadisi'ndeki Arsal kasabasına girerek Cuma namazını eda etmek için giden şâb Halid Ahmed'i evinin önünde öldürmek için ilerlemiştir. Zira gurup, onun üzerine (43 el) ateş açmış, sonra onun işini bitirmiş, ardından da cesedini, Arsal'ın dağlarına doğru kasabanın dışına taşımıştır. Sonra bu silahlı gurubun, ordu istihbarat birimine bağlı olduğu söylenmiştir.

Lübnan'daki Müslümanlardan bir gurubun, özellikle de cesur ve mert olanların Şam ayaklanmasına destek verdikleri ve Lübnan içi ve dışındaki Esed rejiminin müttefiklerinin hedefi oldukları, daha doğrusu yerel araçlar yoluyla dışarıdan hedef alındıkları hiç kimseye gizli değildir. Nitekim bu hedef alınma, onların görüntülerini çarpıtmada ve baskı ve darp edilmelerini haklı çıkarmada ısrar eden yoğun medya kampanyaları gibi çeşitli şekillerde olmaktadır. Halbuki bu maksatlı kampanyalar, iğrenç taifeci dürtülerden başka bir şey değildir. Zira sözde Lübnan'da yerinden edilenlere zulmetmeye devam edilmesine karşıt olan hükümetin bakanlarının bu hususta, Müslüman olmalarından dolayı bunlar oluyor şeklinde yaptıkları açıklamaları bize çok uzak değildir. Bu hedef alınma, sadece iğrenç propaganda ile sınırlı kalmamakta, bilakis güvenlik rahatsızlıkları, kovuşturmalar, yargılamalar, dahası bireylere dönük suikastlar ve sadece Şam halkından olan mustazafları barındırdıkları ve onlara yardım ettikleri için beldelere ve şehirlere dönük suikast girişimleri gibi çok şiddetli ve tehlikeli şekilleri de kapsamaktadır. Nitekim kasap rejim, Lüban'daki şebbiharında bir duraklama gördüğünde Birleşmiş Milletleri'ndeki temsilcileri yoluyla medya kampanyalarını bizzat kendisi üstlenmektedir. Dahası bazı yerel şebbihaları, insanların güvenliğini tehdit etmek ve ülkeyi istikrarsızlaştırmak için büyük cürümsel bombalama planlarını uygulamaya başvurmaktadırlar. Şam tagutunun, ister Müslüman isterse diğerleri olsun Lübnan halkıyla ilgili tuzağını ve kurnazlığını kanıtlayan tüm bu kesin kanıtlara rağmen otorite, bu mücrim rejime karşı herhangi bir siyasî ve güvenlik önlemleri almamakta, bilakis direniş sloganlarını yükselten bu hükümetin en önemli bileşeni hala medya ve askerî destek aracılığıyla Şam tagutuna yönelik tam yanlılığını açıklamaya devam etmesi olmaktadır.

İnsanların adalet duyguları, siyasî otoritenin tüm güvenliklerini sağladığını, renk ile bölge arasından hiçbir ayırım yapmadığını ve onun toplumun güvenliğini korumak ve onu himaye etmek için endişelendiğini hissetmeleriyle başlar. Dolayısıyla terörizm, zulüm, insanları aşağılamak ve onlara baskı uygulamakla saygının kazanılması imkansızdır. Bilakis bu şekildeki uygulamalar vahim sonuçlar doğurmaktadır. Bu bağlamda nefislere nefret tohumları ekilmekte ve tek bir şehir ve tekbir aileden olan kardeş ve evlatların kavgalarına kapı aralanmaktadır. Zira siyasî otoritenin emirlerini yerine getiren ordu ve güvenlik birimi unsurlarının büyük bir kısmı, Arsal, Akkar, Trablusgarp, Dennie ve Şam ayaklanmasıyla birlikte sempatizan suçlamasıyla itham edilen diğer bölge halklarının kardeşleri ve akrabalarıdır! Dolayısıyla bizler, ordu ve güvenlik birimi içerisindeki unsurların ister Müslüman isterse başkaları olsun insanları hedef aldıklarını görmekten hoşlanmadığımız gibi ordu ve güvenlik biriminin tüm kasaba ve köylerin karşısında olduklarını görmekten de hoşlanmıyoruz.

İşte şerir Amerikan imparatorluğunun Büyükelçisi, Amerikan iradesini Lübnan'da karşıt olduklarını iddia eden kimselerin iradesiyle bir araya getirmek için şiddet yanlısı aşırıcı güçlerle birlikte anılan kimselerin takip etmesi için kışkırtmak amacıyla ordu komutanını aramaktadır. Bu da (1990) yılında Irak'ın vurulduğu İkinci Körfez Savaşı'ndaki uzlaşının, (2001) yılındaki Afganistan işgaline yönelik uzlaşının, (2003) yılındaki Irak işgaline yönelik uzlaşının ve en son Lübnan hükümeti ile politikalarının oluşturulması, özellikle de Şam ayaklanmasının bastırılması ve ayaklanma ile Lübnan ve diğer bölgelerdeki uzantılarının ortadan kaldırılmasıyla ilgili uzlaşının ardından Amerikan-İran uzlaşı listesinde yeni bir uzlaşı oluşturmak amacıyladır. Karşıt olmak bu mu yani?!

Biz de onlara Rabbimiz Subhânehu ve Te'âla'nın şu kavlini söyleriz:

أَمْ يَقُولُونَ نَحْنُ جَمِيعٌ مُنْتَصِرٌ سَيُهْزَمُ الْجَمْعُ وَيُوَلُّونَ الدُّبُرَ بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ أَدْهَى وَأَمَرُّ "Yoksa biz yardımlaşan bir topluluğuz mu diyorlar? O topluluk yakında bozulacak ve onlar arkalarını dönüp kaçacaklardır. Bilakis kıyamet onlara vadedilen asıl saattir ve o saat daha belalı ve daha acıdır." [Kamer 44-45-46]

Ey cesur halk ve ey Şam ayaklanmasının ensarları!

Size karşı entrika çevirenlerin farkında olun, komploculara karşı tek yumruk olun ve ordu unsurlarından olan kardeşlerinizi size karşı olmalarından sakındırın. Zira bu, fitne üzerine bir fitnedir! Yine bu yaygın şerri engellemek için otoritede "sizleri temsil ettiklerini iddia edenlere" baskı uygulayın ve Rabbiniz Azze ve Celle'nin kavline itaat edin:

 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا خُذُوا حِذْرَكُمْ "Ey iman edenler! Tedbirinizi alın." [Nisa 71]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti


H. 24 Rabi-ul Evve 1434
M.  Salı, 05 Şubat 2013

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER