Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Danimarka Entegrasyon Bakanı Müslümanlara Kültürlerini Değiştirme ve Eşcinselliği Kucaklama Çağrısında Bulundu

Entegrasyon Bakanlığı, azınlıklar arasında aile içinde sözde sosyal kontrol ile ilgili yeni bir çalışma yayınladı. Bu çalışma, daha çok Müslüman bir ailede yetişen eşcinseller üzerinde odaklanıyor. Çalışmanın ardından Entegrasyon Bakanı Manu Sareen, eşcinsel gençleri, eşcinselliklerini kimseden korkmadan açıkça söylemeye ve bu kimlikle insanlar arasına karışmaya davet etti. Ayrıca dini liderlerin ve etnik azınlıkların bu konuyu tartışmalarını, "Aileleri ve tanıdıkları tarafından baskı ve redde maruz kalan eşcinseller" konulu diyalog kapısını açık bırakmalarını istedi. Oysa aynı çalışma, soru sorulan gençlerin çoğu tarafından eşcinsellik "bir anormallik" ve "büyük bir günah" olarak kabul ediliyor. Bakan, Müslüman topluluklar tarafından eşcinselliği kabul edilebilir kılacak daha fazla düzenlemeler yapılacağının sözünü verdi. Ardından "Bir takım zorluklar var ve mesele öyle kolay değil. Ama bu, teslimiyet ve hiç bir şey yapılmayacağı anlamına gelmez. Aksine sorun, kültürel değişim yaratmak ile ilgilidir ve bu meselenin, kültürel değişim anlamına geleceği inkâr edilemez." diye de ekledi. Eski Entegrasyon Bakanı Karen Haekkerup, Müslüman gençleri evlilik hayatı dışında cinsel ilişkiye girmekten men eden ebeveynlere karşı isyana teşvik etmek için dün basının karşısına çıktı ve Müslümanlar arasında hâkim değerlerin değiştirilmesini talep etti. Sözde anti-sosyal kontrol kisvesi altında İslami değerlere karşı mücadele konusunda eski Bakanın izinden giden mevcut Bakan Manu Sareen de, ebeveyne karşı isyan bayrağını açan Yahya Hassan'ı model olarak gösterdi. İşte İslam düşmanı Entegrasyon Bakanı Manu Sareen, eşcinselleri, eşcinsellikleri konusunda İslami çevreleriyle mücadeleye teşvik ederek ailelerine karşı isyana davet etti. Ayrıca dini liderlere, yani imamlara, vaizlere, İslami merkezlere ve dernek başkanlarına da seslenen Bakan, tabuların yıkılması ve müminler arasında ahlaksızlığın yayılması için diyalog kapılarının açık bırakılmasını talep etti. Ki bu işler sıradanlaşsın, Müslümanların doğası bozulsun, zihinleri zehirlensin. Danimarka Entegrasyon Bakanı, kültürel hegemonya kurmak, ahlaksızlığı yaymak ve güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in getirdiği İslami değerlerden Müslümanları uzaklaştırmak istiyor. Bakanlar, eşcinselliği ve ahlaksızlığı özgürlüklerden gören, savunulması gerektiğine inanan, devletin kurumlarını ve bakanlıklarını bu çirkefliği yaymak için kullanan, hatta onu Müslüman çevrelere dayatan Batının laiklik değerlerini yaymak için misyonerlik yapıyorlar.

Ey Danimarka'da yaşayan Müslümanlar! Açıkça görüldüğü gibi entegrasyon politikaları son sürat ilerliyor. Bu politikalar, bireylerin entegrasyonunu kolaylaştırmak ve İslami kimliklerini yok etmek amacıyla Müslüman aileleri parçalamayı hedefliyor. Ayrıca Müslüman kadını, özgürlük hayalleri ile kandırarak ve aldatarak sefalet ve sefahat bataklığına saplanmasını amaçlıyor. Ya da kadının, İslam akidesinden ve hükümlerinden uzak Batının yaşam tarzı üzere çocuklarını yetiştirmesi için uysal bir araç olmasını istiyor. Dininden ve ümmetinden kolayca ayırmak için Müslüman genç sınıfın yozlaşmasını hedefliyor. Biz, genel olarak Müslümanları, özel olarak imamları, vaizleri, dernekleri ve İslami merkezlerin başkanlarını Müslümanların onuruna yapılan bu barbarca saldırıdan kızlarını ve oğullarını koruma seferberliğine çağırıyoruz. Bencillik ve kişisel özgürlük ile bozulup yok olan Batılı aileler gibi bizim ailelerimizin de Batı Hadâratı ile bozulup yok olmasını önlemek için elimizden geleni maksimum şekilde yapmalıyız. Allah'ı, Rasûlü'nü ve müminleri razı eden dirayetli bir duruş sergilemeliyiz. Bu ülkede Müslümanların karşılaştığı zorluklar ve tehditleri, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın emrine itaat ederek meydan okumalıyız. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ "Allah'a ve Rasûlü'ne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider." [Enfal 46] Bu politika ışığında soruyoruz: Entegrasyon politikasının sadece Danimarka dilini öğrenmek veya iş fırsatı yaratmak ile ilgili olduğunu hâlâ düşünen var mı? Böyle bir politika karşısında Müslümanlar daha ne zamana kadar sessiz kalacak? Ve daha ne zamana kadar Müslüman topluluk ve İslam kurumlar içindeki bazı insanlar, entegrasyon politikasına ve bu konuda politikacılar ile işbirliğine teşvik edecek? Hâlihazırdaki Entegrasyon Bakanı, yasayı değiştirmek için çalışan Kiliseler Bakanının durumuna benziyor. Bakanlığı döneminde, kilise içinde eşcinsel evliliği kiliselere mecbur etmişti. Müslüman topluluk ve İslami kurumlar içindeki bazı insanlar, cami içinde eşcinsel evlilik teşvik edilene kadar mı politikacılar ile işbirliğini sürdürecekler?

وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوَى وَلا تَعَاوَنُوا عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ "Birr ve takva üzerine yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın." [Maide 2]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka


H. 27 Cumâde’l Ûlâ 1435
M.  Cuma, 28 Mart 2014

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER