Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Amerika'nın, Hindistan'ın ve İngiltere'nin Hegemonya Kurduğu Siyasî Nizâmı Kaldırıp Atın


Ey İnsanlar!

Geçen otuz sene boyunca ülke, peş peşe gelen demokratik, diktatörlük, askerî ve sıkıyönetim nizâmları gördü. Bunların hepsi de ister Amerika, ister İngiltere, isterse Hindistan olsun, Sömürgeci Kâfir devletlerden ithal edilerek ülkeye girdirilmiş nizâmlardır. Hakim zümre her defasında, seçimleri otoriteye ulaşmanın ve kendileri ile Sömürgeci Kâfirin çıkarlarına hizmet edecek kanunlar çıkarmanın bir aracı olarak kullanmıştır. Bunun sonucunda da ülkenin geleceği ve tabii kaynakları; Dünya Bankası ile Dünya Ticaret Örgütü'nün ipoteği konumuna getirilmiştir.

Kezâ beldemize, Sömürgeci Batı kanunlarından beslenen despot bir nizâm tatbik ettikleri gibi askerlerimizi de kendi çıkarları için istismar ettiler. Dolayısıyla askerlerimizi, barış gücü adı altında çıkarlarını koruması için Amerika ile Kâfir devletlerin otoritesi himayesinde dünyanın dört bir tarafına gönderdirler ve gençlerimizi bozuk Batılı değerlerle ifsat etmeye çalıştılar.

Ey Müslümanlar!

Kendi öz beldenizde düşman sömürgecilere hizmet eden ve onların çıkarlarını gözeten bu yöneticilerden ellerinizi çekiniz. Sömürgeci Kâfirin, İslâm'ın ve Müslümanların düşmanı olduğunu unutmayınız. Zîra o, beldenizin ekonomisine hakim olmaya, kaynaklarınızı yağmalamaya, İslâmî belde Bangladeş'i bölgedeki projelerini uygulasın diye kendine bağlı bir üst haline dönüştürmeye göz dikmiştir.

İşte bu amaçlarına ulaşmak ve ülkenin politikasını kendi çıkarlarına göre şekillendirmek için önümüzdeki seçimleri kullanacaklardır. Şüphesiz mevcut hakim zümre, Batının çıkarlarına hizmet etmekte, İslâm'a ve Müslümanlara sırt dönmekte, bozukluğunu ve başarısızlığını fark etmesine rağmen Sömürgeci Kâfirin politikalarını uygulamakta ayak diretmektedir. Oysa Allah [Subhânehu ve Te'alâ], bu zorba yöneticileri kaldırmayı ve İslâm yönetimini ikame etmeyi bizlere farz kılmıştır.

Ey Müslümanlar!

Allahu Te'alâ şöyle buyurmuştur:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey imân edenler! Allah ve Rasûlü sizi, size hayat verene çağırdığında icâbet edin." [el-Enfâl 24]

O halde ne Washington'a ne Londra'ya, ne de Yeni Delhi'ye hizmet edecek güçlü, muhlis, sorumlu bir liderliğe dayanan Hilâfet Devleti'ni kurmak için çalışınız. Zîra Hilâfet Nizâmı, hem istikrarı temin edecek, hem insanların temel ihtiyaçlarını garantileyecek, hem güçlü bir ekonomi benimseyecek, hem İslâm'ın onurunu koruyacak, hem Müslümanları düşmanlarına karşı emîn kılacak, hem de Ümmetin izzetini ve onurunu iade edecek yegâne nizâmdır.

Câbir İbn-u Abdullah'tan Nebî [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:

أَعَاذَكَ اللَّهُ مِنْ إِمَارَةِ السُّفَهَاءِ قَالَ وَمَا إِمَارَةُ السُّفَهَاءِ قَالَ أُمَرَاءُ يَكُونُونَ بَعْدِي لاَ يَقْتَدُونَ بِهَدْيِي وَلاَ يَسْتَنُّونَ بِسُنَّتِي فَمَنْ صَدَّقَهُمْ بِكَذِبِهِمْ وَأَعَانَهُمْ عَلَى ظُلْمِهِمْ فَأُولَئِكَ لَيْسُوا مِنِّي وَلَسْتُ مِنْهُمْ وَلاَ يَرِدُوا عَلَيَّ حَوْضِي وَمَنْ لَمْ يُصَدِّقْهُمْ بِكَذِبِهِمْ وَلَمْ يُعِنْهُمْ عَلَى ظُلْمِهِمْ فَأُولَئِكَ مِنِّي وَأَنَا مِنْهُمْ وَسَيَرِدُوا عَلَيَّ حَوْضِي "Allah seni sefihlerin yönetiminden korusun." Dedi ki: ‘Sefihlerin yönetimi de nedir?' Dedi ki: "Benden sonra yöneticiler olur. Onlar Hidâyetime uymazlar ve Sünnetimi de tâkip etmezler. Her kim onların yalanlarını doğrular ve zulümlerinde onlara yardım ederse, işte onlar benden değildir ve ben de onlardan değilim! Onlar (Cennetteki) Havzıma gelemezler. Her kim de onların yalanlarını doğrulamaz ve zulümlerine de yardım etmezse, işte onlar bendendir ve ben de onlardanım! Havzıma gelecek olanlar işte bunlardır." [İmâm Ahmed rivâyet etti]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir


H. 18 Zilhicce 1429
M.  Çarşamba, 17 Aralık 2008

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER