Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey Müslümanlar! Hükümetin Hak ve Adil Yönetim Olan Hilafetin Yeniden Kurulması Çağrısında Bulunanlara Yaptığı Zulme Karşı Koyun

Hizb-ut Tahrir, Bangladeş de dâhil olmak üzere Müslüman ülkeleri sömürgeci kâfirlerin pençesinden kurtarmak, İslami hayatı yeniden başlatmak ve Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için çalışıyor. Sömürgeci kâfirler, kuklaları Müslümanların laik yöneticiler aracılığıyla Hilafetin dönüşünü engellemeye çalışıyorlar. Hasina hükümeti, bu kukla yöneticilerden biridir. Hükümet, bu ülkede Hilafetin yeniden kurulması hareketine öncülük eden Hizb-ut Tahrir’in liderlerini ve üyelerini sistematik olarak bastırmaya çalışıyor. İdeolojik barışçıl siyasi bir parti olmasına rağmen Hizb-ut Tahrir’in liderlerini ve üyelerini terörle mücadele yasası kapsamında tutukluyor, kovuşturuyor. Mahkemeye kadar gizli hücrelerde tutuyor. Kefaletle serbest bırakılmalarını defalarca reddetti, haksız yere onları hapse attı, aile bireyleri ile korkuttu. 164. madde uyarınca haksız yere “itiraf” almaya kalkıştı. Fiziksel ve zihinsel işkenceler, bu hükümetin rutin baskılarından sadece birkaçı. Amerika’nın CIA’sini taklit eden bu zalim hükümet, örnek oluşturuyor. Gözaltılardı elektrik şoku veriyor ve su işkencesi gibi acımasız işkence yöntemleri kullanıyor.

Ey Müslümanlar! Hasina hükümeti İslam’ın çağrısını bastırmada Ebu Leheb’in izinden gidiyor. Ebu Leheb, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İslam Devletini kurmasına engellemek için her yolu denedi. Ancak Allah Azze ve Celle’nin perçeminden yakalamasından kurtulamadı.

تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ  Ebu Leheb’in iki eli kurusun; kurudu ya![Tebbet 1]

Ey Müslümanlar! Hizb-ut Tahrir’in siyasi bir parti olduğunu biliyorsunuz. İdeoloji İslam’dır, Kuran ve Sünnet ışığında metodunu benimsedi.

لَّقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ ٱللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِّمَن كَانَ يَرْجُواْ ٱللَّهَ وَٱلْيَوْمَ ٱلآخِرَ وَذَكَرَ ٱللَّهَ كَثِيرًا  Andolsun, Allah’ın Rasûlü’nde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnek vardır .[Ahzab 21] Hizb-ut Tahrir bildiriler, posterler, yürüyüşler, toplantılar, seminerler, konferanslar, sosyal medya gibi entelektüel ve politik faaliyetleri aracılığıyla Hilafet için farkındalık ve kamuoyu oluşturuyor. Siyasi şiddet veya silahlı mücadele yoluyla iktidarı değiştirme yöntemini benimsemez. Aksine ordudaki samimi subayları rejimi ortadan kaldırmaya ve Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermeye çağırır.

Bildiğiniz gibi Hizb-ut Tahrir, seküler ideolojinin kusurlarını ve kapitalist sistemin baskısını halka ifşa eder. Sömürgeci kâfir ABD-İngiliz ve onların bölgesel müttefiklerinin ülke siyasetine ve ekonomisine açık müdahalelerini, ülkenin egemenliğine ve askeri gücüne karşı şeytani planlarını ve komplolarını deşifre eder. Laik yöneticilerin yolsuzluğunu ve kötü yönetimini protesto eder. Hizb-ut Tahrir’in çeşitli askeri anlaşmalara karşı çıktığını, Hindistan’a transit geçiş hakkı veren anlaşmaları protesto ettiğini ve ayrıca Pilkhana katliamında orduyu zayıflatmak için Hint komplosunu ifşa ettiğini hatırlarsınız. Benzer şekilde ABD ile gerçekleştirilen Tiger Shark ortak askeri tatbikata, TICFA, ACSA gibi anlaşmalara da karşı çıktı. Bunlar, stratejik kaynaklarımız ve ordumuz üzerinde hâkimiyet kurmak için yapılmıştır. Hizb-ut Tahrir, Hilafet sisteminin nasıl ortaya çıkacağını açıkladı. Hilafet, sömürgeci kâfirlerin dayattığı baskıcı kapitalist sisteme karşı kendine güvenen lider bir devlet olarak doğacaktır. Hizb-ut Tahrir, İslam’ın din veya ırkına bakmaksızın tüm vatandaşların temel ihtiyaçlarını sağladığını, zenginliğin birkaç kişinin elinde toplanmasını önlediğini, halk arasında adil bir servet dağılımını nasıl sağladığını ayrıntılı olarak açıkladı. Hizb-ut Tahrir, birçok çevrimiçi konferans aracılığıyla Hilafet Devletinin anayasa taslağını, Hilafet Devletinin idari yapısını, ekonomi, kadın-erkek ilişkileri (sosyal sistem) ve dış politika ile ilgili politikalarını kamuoyu ile paylaştı. Bu durum Hilafete her alanda geniş bir destek yarattı.

Ey Müslümanlar! Müslüman topraklarda İslam’ın, yani Hilafet sisteminin egemenliğini talep etmek neden suç olarak görülüyor? Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ  Hüküm Allaha aittir.[Yusuf 40] Barışçıl ve fikri faaliyetler ile Hilafeti kurmak neden aşırılık ve militanlıkla eş tutuluyor? Aslında sömürgeci kâfirlerin ilkelerinden biri, kukla rejimin işbirliğiyle terör veya militanlık bahanesiyle İslam’ın yeniden canlanmasını önlemektir. Hasina hükümeti, kâfir-müşrik ülkelerin “Terörle mücadele”deki başarısı nedeniyle hükümetine destek verdiğini iddia ediyor. Terörle mücadele aslında “İslam ile mücadeledir”

Ey Müslümanlar! Dinimize karşı devam eden bu savaşa karşı sesinizi yükseltmeye, Hilafeti kurma çalışmalarını daha da ileriye taşımaya, Hilafeti yeniden kurmak için çağrıda bulunanlara hükümetin yaptığı baskıyı protesto etmeye çağırıyoruz.

Ey samimi gazeteciler! Bazı medya kuruluşlarının Hizb-ut Tahrir’i militan veya aşırılık yanlısı bir grup olarak tanımladıklarını, yayınladığı bildirileri, Hilafet Devletinin anayasasını, idari yapısını, ekonomisini ve dış politikası ile ilgili yayınlarını “aşırılık” olarak nitelediklerini görünce gerçekten şaşırdık. Bu iftiralar ve propagandalar objektif gazeteciliğinizi sorgulanır hale getirmiyor mu? Toplumun her kesimi, Hizb-ut Tahrir’i köklü siyasi bir parti olarak biliyor. Hal böyleyken bu iftira ve propagandalar sizin itibarınızı ve güvenilirliğinizi zedelemiyor mu? Unutmayın, Allah yalancıları lanetledi.

لَّعْنَةُ اللّهِ عَلَى الْكَاذِبِينَ  “Eğer yalan söyleyenlerden ise Allah’ın laneti üzerine olsun .[Nur 7] Bu baskıcı hükümetin Hizb-ut Tahrir hakkında verdiği bilgileri araştırmak sizin görevinizdir:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ جَاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَإٍ فَتَبَيَّنُوا أَنْ تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse, onu araştırın...[Hucurat 6] Sizi Hizb-ut Tahrir hakkındaki yanlış söylentilere karşı koymaya, gerçeği ve adaleti tesis etmeye çağırıyoruz.

Ey hâkimler! Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın tüm yargıçların Yargıcı olduğunu unutmayın. Bir gün siz de O’nun hükmü için yüce divanına çıkmak zorunda kalacaksınız. Size, Allah’ın indirdiğinden başkasıyla hükmetmemenizi ve yargılama anında adaleti sağlamanızı emretmiştir:

وَإِذَا حَكَمْتُمْ بَيْنَ النَّاسِ أَنْ تَحْكُمُوا بِالْعَدْلِ  İnsanlar arasında hüküm verdiğinizde adaletle hüküm verin.[Nisa 58] İslam ile mücadelede kukla hükümetin sözde terörle mücadele yasası, Müslümanları bastırmak için ABD ve müttefiklerinin talimatıyla çıkarıldığı gün gibi ortada. Bu yasanın adaletle hiçbir ilgisi yoktur. Hizb-ut Tahrir’in liderlerini ve üyelerini bu kötü şöhretli yasaya göre yargılamak haksızlıktır. Ayrıca işkence için güvenlik güçlerine teslim etmek, kefaletlerini defalarca reddederek aylarca hapiste kalmalarını sağlamak son derece adaletsizliktir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

وَاحِدٌ فِي الْجَنَّةِ، وَاثْنَانِ فِي النَّارِ، فَأَمَّا الَّذِي فِي الْجَنَّةِ فَرَجُلٌ عَرَفَ الْحَقَّ فَقَضَى بِهِ، وَرَجُلٌ عَرَفَ الْحَقَّ فَجَارَ فِي الْحُكْمِ، فَهُوَ فِي النَّارِ، وَرَجُلٌ قَضَى لِلنَّاسِ عَلَى جَهْلٍ فَهُوَ فِي النَّارِ  Hâkimler üçtür: Bunların biri cennetlik, ikisi cehennemliktir. Cennetlik olan, doğruyu bilip, doğru ile hüküm verendir. Doğruyu bilip, zulümle hüküm veren ve bilmeden insanlar arasında hüküm veren, cehennemliktir.[Ebu Davud] Doğru hükümler vereceğinizi bekliyor ve umut ediyoruz.

Ey Yargıçlar! Hüküm verdiğinizde, Allah’a sadık olun. İslam’ın çağrısını yerine getirenlere ve Hilafetin siyasi aktivistlerine adil davranın. Hükümetin haksız yere hapse attığı kimseleri serbest bırakın.

Ey emniyet teşkilatı mensupları! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَا طَاعَةَ لِمَخْلُوقٍ فِي مَعْصِيَةِ الْخَالِقِ  Yaratana isyanda mahlûkata itaat yoktur.[Ahmed] İslam sizden hükümetin İslam’ın ve Hilafetin siyasi aktivistlerini baskı yapmak, tutuklamak, kaçırmak, gözaltına almak ve işkence etmek gibi emirlerine karşı gelmenizi talep ediyor. Birçoğunuz, işiniz gereği hükümetin emirlerine uymak zorunda olduğunuzu iddia ediyorsunuz, ancak bu mazeretin Allah katında hiçbir değeri yoktur, çünkü hükümetin zorba emirlerine uymak yasaktır. Biz, size yaptıklarınızdan dolayı Allah’ın sizi hesaba çekeceğini hatırlatmak isteriz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ  Şüphesiz mümin erkeklerle mümin kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır.” [Buruc 10] Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:

لَا يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أَنْ يُرَوِّعَ مُسْلِماً  Bir Müslümanın diğer bir Müslümanı korkutması helal değildir.[Kenzu’l Ummal] Ayrıca şunu da hatırlatırız ki vazgeçmezseniz sadece ahirette hüsrana uğrayanlardan olmayacaksınız. Çok yakında Hilafetin kurulmasından sonra da bu dünyada büyük hüsrana uğrayacaksınız İnşaAllah. İslam’ın ve ümmetin samimi evlatlarına karşı işlenen tüm suçların failleri adalete teslim edilecektir.

Ey ordu içindeki samimi subaylar! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

‏مَنْ رَأَى مُنْكَرًا فَلْيُنْكِرْهُ بِيَدِهِ وَمَنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ وَمَنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ الإِيمَانِ   Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.[ Müslim] Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bu hadisi şerifine göre, siz birinci grup altına düşüyorsunuz. Çünkü elinizde her türlü baskıyı kaldırabilecek askeri gücünüz var. Bu nedenle, hükümetin Hilafet savunucularına uyguladığı zulmü ortadan kaldırmak için samimi bir şekilde inisiyatif almak sizin görevinizdir. Saha yönetimindeki meslektaşlarınıza Hilafet çağrısı yapanlara baskı yapmayı bırakmalarını söyleyin. Son olarak İslam ve Müslümanlar adına bu zalim hükümeti iktidardan uzaklaştırın ve Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِقِينَ  Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sadıklar ile birlikte olun.” [Tevbe 119]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilâyeti


H. 18 Zilhicce 1443
M.  Pazar, 17 Temmuz 2022

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER