كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ دَمُهُ وَعِرْضُهُ وَمَالُهُ “Müslümanın Müslümana kanı, ırzı ve malı haramdır.”Hatta İslam ümmeti, asker evlatlarını bu dinin nusret ehli ve gasp edilen otoriteyi geri almanın bir umudu olarak görmektedir. Ürdünlü Müslümanlar, sadece böyle cani eylemleri reddetmek ve kınamakla kalmayarak bu eylemler ve saldırganlarla mücadeleye de hazır olduklarını ifade ettiler. Zaten şu an Ürdün halkının, Suriye ve Halep kentinde ümmetin evlatlarının maruz kaldığı katliam nedeniyle duyguları kabarık. Halep halkına yardımdan ve katliamları durdurmaktan uzak duran Müslüman ülkelerdeki rejimlerin utanç verici acizliklerine karşı öfkeliler.

Buna rağmen Ürdün rejimi, İslam’a saldırmak için laik borazanlara ve kirli gündem sahiplerine siyasi platformları, medya programlarını, politik ve memuriyet makamlarını ardına kaçar açıyor. Bu istismarcılar da İslam’a, hükümlerine ve fikirlerini saldırmak için Karak kentindeki menfur saldırıyı suiistimal ediyorlar. İslam ve Müslümanlar karşıtı kindar sömürgeci Haçlıların gündemleri çerçevesinde İslam’a saldırıyorlar. Böylece Müslüman Ürdün halkının, onların karanlık düşüncelerini ve yaşlaşmasını istedikleri müfredat değişimini kabul edeceğini sanıyorlar. Karak kentinde gerçekleşen günahkâr saldırının acı ve kederini istismar eden rejim, camilerde okunan haftalık Cuma hutbelerini devletin minberi haline getirdi. Rejim ve bakanlıkları, kurumları, müdürlükleri, program ve planları, entelektüel, mesleki ve idari yolsuzluk içinde olduğu için bu menfur saldırının en büyük sorumluluğu Ürdün rejimine aittir. Rejimin güvenlik birimleri de yolsuzluğa batmış durumda. Hak ve iyiliğe davet edenleri, sadık dindarları ve aydın İslami düşünce sahiplerini kovuşturan rejim, onları tutuklayıp hapse atmakta, ümmeti gerçekten kalkındıracak ve izzetini iade edecek aydın İslami düşünce ile sistematik olarak mücadele etmektedir. Oysa aydın düşünce, ümmeti ve evlatlarını sapkın ve sapık düşünceden, İslami fikirleri sulandıran, ümmete ve sağlıklı düşünceye tehlikesi az olmayan yüzeysel düşünceden, denetimsiz ve gözetimsiz her an ve her vakit Müslümanları ajite eden laik ateizm düşüncesinden korur.

Ey her yer ve görevdeki Ürdün Müslümanları! İslam’a hakaret etmek için her olay ve fırsatı değerlendiren, İslam’a saldırmak için bunları suiistimal edenlere karşı İslam ve fikirlerinin, hükümlerinin emin bekçileri olun.

Ey basın mensupları! İslam’ın tarafında yer almanın, İslam düşmanlarına sansür uygulamak ve mensubu olduğunuz medyayı ümmetin sadık evlatlarına açmak için medya yöneticilerine baskı uygulamanın zamanı gelmiştir. İslam ve Müslümanlar düşmanlarına kapıları ardına kadar açan medyaya sessiz kalarak sakın İslam’a saldırının ortağı olmayın.