حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
No: RD–BA–2016–MB–TR–10 |
H. 9 Raceb 1437 M. Cumartesi, 16 Nisan 2016 |
İslam Ümmetinin Geleceği İçin En Büyük Tehdit, Siyasi Varlık Hilafet Devletinin Yeniden Kurulmasına Engel Olmaktır
İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 13. Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Kral Abdullah, “Bugün ümmet, dinini ve geleceğini tehdit eden sorunlarla karşı karşıyadır.” dedi.
Garip, vallahi çok garip, İslam ümmetinin dinini ve geleceğini tehdit eden sorunlar, yöneticiler değil mi? İslam İşbirliği Teşkilatı’na evirilen İslam Konferansı Örgütü, İslam ümmetinin İslam temelinde kalkınmasını önlemek için kurulmadı mı? İİT, bölünmüşlük ve parçalanmışlığı perçinlemek, küfrün ve zorbanın başı Amerika’nın isteklerini meşrulaştırmak için oluşturulmadı mı?
Ey Müslümanlar!
Kuşku yok ki İslam ümmetinin dini ve geleceği için her daim ve doğrudan tehdit, İslam dünyasındaki mevcut rejimlerin, sömürgeci kâfir güçlere olan bağımlılığı ve art niyetli sömürgecilik projelerin kuklası olmalarıdır. İslam ve Müslümanların izzeti ve onuru, onların serveti pahasına bu yöneticilerin, bu habis projeleri uygulamak için birbirleriyle at başı yarışmaları ve aralarında kıyasıya çekişmeleridir.
Ey Ürdün Müslümanları!
Yüce İslam ümmetinin önündeki en büyük sorun, İslam ümmetinin yöneticilerinin, tek meşru siyasi varlık olan Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin yeniden kurulmasına engel olmalarıdır. Bilindiği gibi Hilafet, dinin emin ve en güçlü bekçisidir, ümmetin geleceği, mevcut durumu ve iyi bir akıbetinin yegâne güvencesidir.
Gerçekten çok tuhaf ve şaşırtıcı, Müslümanların yöneticileri, Batının en büyük işbirlikçisi değil midir? Batı ile el ele ümmetin kanını emerek servetini yağmalamadılar mı? Ümmete karşı terör estirerek terörizmi üretmediler mi? Besleyip büyütmediler mi? Ümmeti aşağılamak ve sömürgeci projeleri Müslüman ülkelere ithal etmek için terörü köprübaşı olarak kullanmadılar mı? Ümmetin dinini karalamak için terör suçlarını istismar ederek terör üzerinden İslam dinine saldırmadılar mı? Dini söylemlerin yenilenmesi adı altında ve terör kisvesi ve bahanesiyle Müslümanları yemek için akbaba gibi bekleyen İslam düşmanlarının standart ve karakterleri ile uyumlu olsun diye İslam’ın kavramlarını değiştirerek hükümlerini tahrif etmediler mi?
Ey Ürdün Müslümanları!
Ümmetin kendisine, dinine, bugününe, geleceğine, akıbetine en büyük ve en ciddi tehdit, kalkınmasını önlemek için ümmete komplo kuran, dini hayat sahasından dışlamak için ümmete üstüne gelmeye çalışan hain yöneticilere teslim olmak ve boyun bükmektir. Yüce İslam ümmeti bu yöneticilerin boyunduruğu altında olduğu sürece diğer ümmetlerin kuyruğunda gezecek, İslam ülkeleri de her daim düşman, kindar, açgözlü ve sahtekârların kontrolü altında olacaktır.
Ey Müslümanlar!
İstanbul’da İslam’a ve ümmete karşı işbirliği yapan yöneticileriniz size kumpas kuruyorlar.
وَيَقُول الَّذِينَ آمَنُوا أَهَؤُلَاءِ الَّذِينَ أَقْسَمُوا بِاَللَّهِ جَهْد أَيْمَانهمْ إِنَّهُمْ لَمَعَكُمْ حَبِطَتْ أَعْمَالهمْ فَأَصْبَحُوا خَاسِرِينَ“(O zaman) iman edenler: “Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler?” diyeceklerdir. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir de kaybedenlerden olmuşlardır.” [Maide 53]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Ürdün Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-jordan.org/ |
E-Mail: info@hizb-jordan.org |