28 Mart 2016 Pazartesi günü Ürdün güvenlik güçleri, Hizb-ut Tahrir’in bir üyesini gözaltına aldılar. Gözaltına alınan Yusuf Rıdvan, iyi bir Müslümandır. 30 Mart 2016 günü ise Yusuf, yasadışı Hizb-ut Tahrir örgütüne üye olmak suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi. Yusuf Rıdvan, “Suriye halkı, sığınmacı değil, yerli halkımızdır”sloganı altında patlak veren kutlu Suriye devriminin altıncı yıldönümü vesilesiyle düzenlenen faaliyetler ve bu faaliyetler kapsamında Hizbin gençlerinin, Suriye halkını kaldıkları yerlerde ziyaret etmelerinin ardından gözaltına alınmıştı. Bu ziyaretler sırasında Suriye halkına hitaben de Hizb, siz bizlerin gözbebeğisiniz demişti. Ürdün halkına hitaben ise, Ürdün rejimine engel olmaya, Suriye halkına karşı kurulan kumpas ve entrikadan ötürü de rejim ve siyasileri muhasebe etmeye davet etmişti. Müslümanın Müslüman kardeşine yardım etme görevini de Ürdün halkına hatırlatmıştı.

Ey Ürdün Müslümanları!

Rejimin, Hizb-ut Tahrir tarafından Zateri kampındaki kardeşlerinizi ziyaret etmek amacıyla ülkenin farklı bölgelerinden oluşturulan heyetlere yönelik kin ve nefreti, Ürdün rejiminin Müslümanlar arasında iman ve İslam kardeşliğini yok etmek ve bu tertemiz ülkede yaşayan Müslümanların nefislerindeki onur ve haysiyeti katletme arzu ve isteğini göstermektedir. Özelde Yusuf Rıdvan, genelde Hizbin gençleri ve onlara katılan diğer Müslümanların yaptıkları eylemler, İslami bir görevdir. Dahası Allah Subhânehu ve Teâlâ katında büyük ecir ve sevabı vardır. Bu tür aktiviteler, kahramanlık, yiğitlik ve haysiyet abidesidir. Bunların ne anlama geldiğini ancak bu ülkenin yiğit evlatları bilirler. Onur, haysiyet ve İslam kardeşliğinden bihaber bir rejim, bunların değer ve kıymetini bilmezler. İster Yusuf Rıdvan, ister Hizbin gençleri, isterse diğer Müslümanların yaptığı eylemler, gözaltı, kovuşturma ve soruşturma değil, takdir, övgü ve senaya layıktır!