Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RD–BA–2022–MB–TR–03 H. 15 Raceb 1443
M. Çarşamba, 16 Şubat 2022

Ürdün Rejimi Güvenlik Mahkemesi, Zorbalıkta Haddi Aştı, Hizb-ut Tahrir’in İki Gencini Haksız Yere Dört Yıl Hapis Cezasına Çarptırdı

Ürdün Devlet (Rejim) Güvenlik Mahkemesi’nin kararı, rejimin İslam’a ve davet taşıyıcılarına olan nefretinin büyüklüğünü gösteriyor. Bugün mahkeme, Hizb-ut Tahrir’in Muhammed Sabah Sarsur ve Mahmud Sabah Sarsur adındaki iki gencini, üyelik ve rejimi baltalama suçlamasıyla haksız yere dörder yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu karar karşısında biz, aşağıdaki gerçekleri vurguluyoruz:

- Rejimin siyasi reform, partilerin siyasi hayata katılımı ve ifade özgürlüğü ile övündüğü bir dönemde Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin bu kararı, rejimin yalanını ifşa ediyor, İslam’a ve dava erlerine olan nefretinin boyutunu ortaya koyuyor. Ürdün’deki siyasi çevreler, Ürdün ve İslam ülkelerindeki sıradan insanlar, Hizb-ut Tahrir’in Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini kurarak İslami hayatı yeniden başlatma çağrısında bulunduğunu bilirler. Dosttan önce düşman, İslam’ın şeri metoduna bağlanan Hizb-ut Tahrir’in fiziki eylemlere başvurmadan fikri çatışma ve siyasi mücadelede bulunduğunu biliyor.

- Buna göre Ürdün rejimi, İslam’a ve uygulanmasına daveti, iktidarını baltalayan bir eylem olarak mı görüyor? Allah’ın İslam ümmetine farz kıldığı ve takva sahibi temiz bir avuç gencin bu farzı yerine getirmek için yanıt verdiği Hizb-ut Tahrir’e üyeliği hapis ve cezayı gerektiren bir eylem olarak mı kabul ediyor? Kriz içindeki tırsak bu rejim ne kötüdür. Batıya bağımlılığa dayalı bu rejim, meşruiyetini Batıdan almaktadır. Ne ümmette ne de Ürdün halkında dayanağının olmadığını çok biliyor. Bitkinlik ve pislik kokusu geliyor burunlara.

Rejimin güvenlik birimleri ve Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin Hizb-ut Tahrir gençlerine yaptığı bu tarihi zorbalık karşısında Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti olarak biz, rejime, yandaşlarına ve güvenlik birimlerine Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözlerini hatırlatıyoruz:

وَكَذلِكَ أَخذُ رَبِّكَ إِذا أَخَذَ القُرى وَهِيَ ظالِمَةٌ إِنَّ أَخذَهُ أَليمٌ شَديدٌ Zalim memleketlerin halkını yakaladığında, Rabbinin yakalaması işte böyledir! Şüphesiz Onun yakalaması can yakıcı ve şiddetlidir.” [Hud 102]

إِنَّ اللَّهَ لَيُمْلِي لِلظَّالِمِ حَتَّى إِذَا أَخَذَهُ لَمْ يُفْلِتْهُ Allah zalime mühlet verir. Ama gazabını indirmeye hükmettiğinde ise o kişiyi hiç kimse kurtaramaz.

Zulüm ve haksız kararlarınızın, Hizb-ut Tahrir ve gençlerini daveti yüklenmekten ve İslami hayatı yeniden başlatma çalışmasından alıkoyacağını düşünüyorsanız, hayal kuruyor, yanılıyorsunuz. Hizb-ut Tahrir ve gençleri, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya verdikleri ahde bağlıdırlar ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yolu üzerinde kararlılıkla yürüyorlar. Allah için kınayıcının kınamasından korkmazlar ve kâfir Batının entrikası onlara zarar veremez. Bir çığlık ya da hak sözle sarsılan kırılgan ajan rejimlerin hükümleri onları yıldıramaz. Kindarın kini onları oyalayamaz, ne hilekârların art niyetli hilesi ne de ucuz paralı askerlerin zulmü onları Allah yolunda çalışmaktan alıkoyamaz.

وَمَا لَنَا أَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللَّهِ وَقَدْ هَدَانَا سُبُلَنَا وَلَنَصْبِرَنَّ عَلَى مَا آذَيْتُمُونَا وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ Allah, bize yollarımızı dosdoğru göstermişken, biz ne diye Ona tevekkül etmeyelim? Bize yaptığınız eziyete elbette katlanacağız. Tevekkül edenler, yalnız Allaha tevekkül etsinler.[İbrahim 12]

Biz, Allah’ın zafer ve hâkimiyet vaadini bekliyoruz.

وَنُرِيدُ أَن نَّمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ * وَنُمَكِّنَ لَهُم فِي الأَرضِ “Biz ise, yeryüzünde mustazaflara lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları varis kılmak istiyorduk. Ve o yerde onları hâkim kılmak istiyorduk.” [Kasas 5-6] Allah’ın izniyle bu, yakında olacaktır.

Davet taşıyıcılarına verilen haksız hükümler, rejimin deliliği, ümmetin samimi evlatlarına yönelik baskısı ve takibatı, Ürdün halkı ve ümmete yaptığımız çağrıdan bizi alıkoyamaz. Çünkü biz, Allah’ın haysiyetimiz ve onurumuz olan İslami yönetimi kurma, uğrunda çalışanlar etrafında kenetlenme ve yardımlarına koşma farzına yanıt veriyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Hilafet ve hâkimiyet vaadi yakın. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet müjdesi ufukta belirdi.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ يَنقَلِبُونَ “Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” [Şuara 227]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER