حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YM-BA-2010-MB-TR-0003 |
H. 27 Cumâde’s Sânî 1431 M. Salı, 25 May 2010 |
- Basın Açıklaması - Riyalın Dolar Karşısındaki Düşüşünü Kim Durduracak
2010'un geçen Nisan ayında Yemen'in yerel para birimi "Riyal", iki hafta içerisinde dolar ve döviz karşısında %12 değer kaybetti. Bu, son bir düşüş olmayıp Riyal, 1964 yılındaki çözülmeden bu yana muadili Avustralyalı Maria Teresa gümüş parası karşısında sürekli bir düşüşe tanık olmuş ve o zamandan son ana kadar bu düşüş devam etmiş ve rejim onun düşüşünü durduramamıştır.
Başarısız politikaları dahilinde Merkez Bankası, geçmişte sadece ekonomik durgunluğa ve verimli projelere katılımın azalmasına yol açan durgunluğu dindirmek üzere mali açığı kapatmak için gerekli likiditeyi sağlamak amacıyla yüzlerce hazine tahvilleri bastığı zamanda yaptığı gibi faiz oranını %19'a yükseltmiştir.
Bundan önce de Merkez Bankası, "kredi limitini aşmasını" destekleyen bir temeli olmadığı halde "1000, 500, 250 Riyal kategorisinde" yeni kağıt paralar basmıştır. Gerçi Merkez Bankası bunu kısa bir süreliğine hazine girdisi yapmış olsa da bu uygulama enflasyona, "yani fiyatların yükselmesine" yol açmıştır. Satış vergilendirmeleri gibi yeni vergilerin dayatılmasıyla da hükümet buğday ve petrol türevlerinden desteğini kaldırma politikası uygulamıştır. Bu ise rejimin hazinesindeki sabit döviz rezervlerinin tükenmesine yol açan değişim özgürlüğünü sınırlamak için çalışmaktır ki buna da Merkez Bankasının zaman zaman yüz milyonlarca dolar pompaladığı sıradaki gözlemciler ve analistler tanıktırlar.
Tüm bu uygulamalar, kapitalizmin ekonomik nizamını benimseyen, ödemeler dengesi sorununun bir avı haline gelen ve "önemli bir açık" olan kronik açıktan dolayı acze düşen mevcut rejimin hatalı siyasi politikaları neticesinde olmuştur.
Yemen'deki mevcut rejimin gerçekleştirdiği bütün uygulamalar, ödemeler dengesini değiştirmek için olup kesinlikle ve kesinlikle sorunu çözmeyecektir! Ayrıca bu, ödemelerdeki dengesizliği, yani "ticari dengeyi" değiştirmek amacıyla IMF'nin tavsiyelerinden ibarettir.
Altının karşılığının dünya ülkelerinden İsviçre'ye aktarma fikri hatalı bir fikirdir. Dolayısıyla asıl olan altının, tedavülde "altın dinarları" veya arzulayanların Beyt-il Mâl tarafından değiştirebileceği ona denk kağıtlar şeklinde insanların elinde kalmasıdır. O vakit insanlar, ellerinde altının mı yoksa mali evrakların mı kalacağı arasında tercih yaparlar. Dolayısıyla altının karşılığı ülke dışında değil ülke içerisinde kalır. Dolayısıyla da İslam Nizamı dahilindeki işlerin düzelmesi için İsviçre'de bulunan altının geri dönmesi kaçınılmazdır.
Para politikası sistemine dayanan kapitalizmin ekonomi sistemini ve ekonominin çöküşünü durdurmaya dönük çözümleri arzulayan uzun kuyruklu çözümleri "2006 Kasım" konferansına, ardından "2010 Ocak" Londra konferansına, 2010 Şubat Riyad konferansına ve 2010 Mart Abu-Dabi konferansına taşımıştık.
Sahih para politikası, başkasından değil sadece İslam'daki ekonomik nizamdan fışkıran bir politikadır. Zira ondaki para birimi, ya altın yada bir kısmı değil tamamen altına konvertibl olan kağıt para olup günler geçmesine rağmen değer kaybetmez, ekonomik sarsıntılardan etkilenmez ve tüm dünya paraları karşısında değeri sabit olarak kalır. Dolayısıyla ne IMF'den bir çözüm ne de sadece kendi işlerini gözeten devletlerden bir ödenek bekler.
Sahih çözüm, bir taraftan "borç karlarına" ve "faize" dayalı borç hizmeti ödemelerini durdurmak diğer taraftan da düşüş görüntüsü sergileyen ekonomimizi İslam esası üzerine bina edinceye kadar asıl borcun ödemelerini durdurmak yoluyla acilen İslam'daki Ekonomik Nizamı benimsemekle olur.
Yerel para birimi "Riyal" sorununun çözümü için onunla muamelenin durdurulması ve muamelede onun yerine altın dinarın benimsenmesi gerekir. Zira parasal muamelede altının benimsenmesiyle, döviz kuru açısından farklı paralar olmadığından dolayı ödemeler dengesi spontane olarak-kendiliğinden düzelecektir.
İslam, (siyasi, ekonomik ve toplumsal olarak...) Hakîm ve Habîr olan Allah tarafından geldiği için mütekamil bir hayat nizamıdır. Nitekim yokluğunda kapitalizm ile "Amerikan ekonomik ve dolarının krizi ve Avrupa ekonomik ve avrosunun krizi" gibi peş peşe gelen krizlerden dolayı oluşan mutsuzluğun ardından tatbik edildiğinde insanlığı mutlu edecektir. Bu ise Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in bizlere müjdelediği İkinci Raşidi Hilafet Devleti yoluyla olacaktır. İmam Ahmed'in Müsnedi'nde sabit olduğu üzere o şöyle buyurmuştur:
ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَت "Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhâcı üzere [Râşidî] Hilâfet olacaktır. Sonra sükut etti."
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.domainnomeaning.com |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |