حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YM–BA–2015–MB–TR–09 |
H. 08 Şa’bân 1436 M. Salı, 26 May 2015 |
Cenevre Konferansı'nın Ertelenmesi Yemen'de Uluslararası Çatışmanın Gerçek Yüzünü Teyit Ediyor
Yemen’de yaşanan iç ve dış çatışma ve savaş ışığı altında Yemen’i Kurtarma Konferansı adıyla 17-19 Mayıs 2015 tarihleri arasında Riyad konferansı düzenlendi! Ama serap gibi bir konferans oldu. Cumhurbaşkanı Hadi’nin meşruiyetini destekleyen siyasi güçler konferansa katılırken, Husiler katılmadılar. Husileri katılmama yönünde teşvik eden BM Özel Elçisi İsmail Velid Şeyh de konferansa katılmadı. İsmail Velid Şeyh, Riyad Konferansı’nın düzenlenmesine bir misilleme olarak çatışmanın taraflarını BM gözetiminde düzenlenecek Cenevre Konferansı’na katılma çağrısı yaptı. Bu da çatışmanın, taraflar arasında bir o tarafa bir bu tarafa savrulup durduğunu gösterir. Riyad Konferansı’na katılan taraflar, tavırlarını iyice sertleştirdiler. Riyad Konferansı ve kararları diyalog mercilerinden biri olmadığı sürece, Husiler ve onların müttefiki başkent ve diğer kentlerden geri çekilmeyi ve ağır silahları teslim etmeyi gerektiren Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararını uygulamayı taahhüt etmedikçe Cenevre’ye katılmayacaklarını söylediler. Cumhurbaşkanı Hadi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a Yemen’deki mevcut gelişmelerin hükümetin Cenevre Konferansı’na katılmasına yardımcı olmadığını ve BM’nin 2216 sayılı kararı uygulandıkça da Cenevre Konferansı’na kesinlikle katılmayacağını bildirdi. Hükümetin eninde sonunda Husiler ile müzakere masasına oturacağını ifade eden Yemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Halid Bahhah ise, bunun ancak Husiler ile müttefiki Salih’in Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararına bağlı kalmayı taahhüt ettiklerinde söz konusu olacağını dile getirdi. 28 Mayıs 2015 günü gerçekleşmesi planlanan Cenevre Konferansı ile ilgili olarak çatışan taraflar arasında çatışmanın dozajının artması üzerine BM, Cenevre Konferansı’nı süresiz erteleme çağrısı yaptı.
Bölgesel ve yerel uşaklar üzerinden yürüyen Yemen’deki uluslararası çatışma, aklıselim düşünenler için gün ışığı kadar açıktır. Riyad Konferansı’nda İngiltere, siyasi uşak ve kuklalarıyla, Körfez ülkelerinin desteğiyle Husileri, şehirlerden geri çekilmeyi ve ağır silahları teslim etmeyi öngören Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararını uygulamaya zorlamak için çalıştı. Ama Amerika, BM Yemen Özel Elçisi aracılığıyla Riyad Konferansı ve kararlarına omuz silkti. Siyasi güçleri oyalamak ve Husileri meşrulaştırmak için Cenevre Konferansı’na sürüklemeye çalıştı. Ki Yemen ve halkının durumu, Suriye ve halkının durumu gibi olsun. Çatışan taraflar sahada kendi hâkimiyetlerini dayatana kadar çatışma devam etsin. Kral Selman liderliğinde Suudi Arabistan, Amerika’nın kuklası haline gelmesiyle birlikte Husileri kuşatmak ve İran dışlanarak Husiler ile diyalog masasına oturmak amacıyla Amerika’dan önemli bir rol kapma arzusundadır. Ama Amerika, henüz bu rolü ona tevdi etmiş değil. BM Yemen Özel Elçisi ise düzenlenmesi planlanan Cenevre Konferansı’na İran’ın da katılmasını bir ön koşul olarak ileri süren Husiler üzerinde İran’ın etkisini bildiği için İran’la görüşmek üzere İran’a gitti.
Ey Yemen halkı!Sömürgeci kâfir, bize karşı, bizimle ve bizim içimizde çatışıyor. Kendisini uşaklarının avukatı olarak lanse ediyor. Çıkarlarına hizmet edecek şekilde kararlarını uygulamaya çalışıyor. Değilse uygulamıyor. Araçsız ve ekipmansız savaş ve çatışmalar, sizi yiyip bitirecektir. Batı ve onun BM konferansları, ihanet konferanslarıdır. Çözüm için bu konferanslara asla güvenilmemelidir. Aksine o konferanslar, büyük güçlerin çıkarlarına hizmet etmek için kriz ve çatışmaların fitilini ateşliyor. Biz bunu Suriye, Libya ve diğer yerlerde açıkça gördük.
Ey Yemenli Müslümanlar! Batı, sizin gerçek hasmınızdır. Hem sizin hem de tüm Müslümanların azılı düşmanıdır. Ne zaman bunu fark edeceksiniz? Ülkeyi güvenle karaya çıkaracak ümidini taşıdığınız bir yönetime ne dersiniz?
Biz, yayınladığımız önceki basın açıklamalarımızda ve Hizb tarafından yayınlanan bildirilerde çatışmanın iç yüzünü ve bu çatışma ışığında ülke ve halkın durumunu, zalimlere dayanmanın sonunun ne olacağını açıkladık. Çözüm, imana, Yemen halkının akidesi ve hikmetine dayalı olmalıdır. Ülkemiz ve tüm İslami ülkeler için tek kurtuluş, Hizb-ut Tahrir’in uğruna gecesini gündüzüne kattığı Nübüvvet metodu Raşidi Hilafet projesidir. Biz, nasihat ve uyarıya, Müslümanlar ve onların ülkelerine karşı işlenen her suçu ifşa etmeye devam edeceğiz. Allah bize bir çıkış yolu kılana kadar Yemen halkı üzerine farz olanı sürekli hatırlatacağız ki Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet kurulsun, ülke ait olduğu insanlara geri verilsin. Düşmanlar ve ajanlar istemese de ülke İslam Devleti altında aslına, faslına ve doğal haline geri dönsün. Bu, Allah’a zor değildir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.domainnomeaning.com |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |