Sözde Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi El Meşat, geçtiğimiz günlerde Sana’da ve bazı valiliklerde 58 sağlık projesine start verdi. Projelerin toplam maliyetinin 4 milyar 27 milyon riyal olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca El Meşat başkent Sana’daki Cumhuriyet Hastanesi’nde yoksul ve muhtaçlara ücretsiz sağlık hizmeti verileceğini duyurdu. Tüm bu projeler için belirlenen rakam, Yemen’de hükümet yetkililerinin halkın sağlık hizmetlerine ne kadar önem verdiklerini gösteriyor. Gerçi bu rakamın yarısı, sınır ötesinden şüpheli yardım ya da kredi şeklinde gelen paralardır! El Meşat’ı bir anda böyle projelerin hayata geçirilmesine iten şeyin ne olduğunu bilmiyoruz! Bundan Yemen halkının parmağına bal sürdükleri ve gözlerini boyadıkları anlaşılıyor. Şayet dürüst olsalardı, en azından gerçek sağlık hizmetlerinden mahrum kalan mevcut hastanelere önem verirler, insanlara uygun sağlık hizmetleri sunarlardı. El Meşat’ın bu eylemi bize önceki yöneticileri, 2011 yılının Şubat ayında Yemen halkının devrim başlattığı Ali Salih günlerini hatırlatıyor. Kamu hazine bütçesinde yer alan projelerin temellerinin atılmasının gerekçesi ne olabilir acaba? Yemen halkının, sağlık hizmetlerini yerine getirecek ve karşılaştıkları ekonomik yüklerin yanı sıra ortaya çıkan ölümcül hastalıkların acılarını hafifletecek birilerinin olduğu umudu vardı.

Bugün Yemen’de ücretsiz sağlık hizmetleri sunulmuyor, sadece para ödeyenler sağlık hizmeti alabiliyor, alınan hizmette keşke gerçekten sağlık hizmeti olsaydı. Maddi durumu iyi olanlar, ülkenin sağlık hizmetlerine olan güvenlerini tamamen yitirdikleri için hastalarıyla birlikte yurt dışına çıkmak zorunda kalıyor. Ülkedeki kötü sağlık durumu yüzünden insanların çoğunluğu bu sağlık hizmetine ulaşamıyor. Bırakın muayene olmayı ve tetkik yapmayı, ilaç bile satın almakta oldukça zorlanıyorlar. Gerekli sağlık hizmeti, ülke çapında hastaların bakımını üstlenecek hastanelerin yapılmasını, hastaneleri yönetecek yeterli sayıda nitelikli doktorun bulunmasını ve yaygın hastalıklara karşı ilaç üretilmesini zorunlu kılar. Bütün bunların maliyeti Dünya Sağlık Örgütü’nden, Annelik ve Çocukluk Örgütü’nden ya da onun kötü şöhretli programlarından değil, kamu hazinesinden sağlanmalıdır. Dünyada sağlık hizmetlerine yılda 7 trilyon dolar harcanıyor, ama sağlık hizmetleri, tüm olanaklarıyla, hekimleriyle, dalları ve boyutlarıyla insana yakışan sağlık hizmeti seviyesinin oldukça altındadır.

Sağlık hizmetleri İslam Devletinin görevlerinden biridir, fakir-zengin, Müslüman-gayrimüslim tüm tebaanın yararı için yaptığı eylemlerin özüdür. Sağlık hizmetleri, oluşmadan hastalıkların önlenmesini, meydana gelmesi halinde hastanelerde birey ve toplum için ücretsiz tedavi sağlanmasını içerir. Çünkü sağlığın korunması tüm insanlar için temel bir ihtiyaçtır ve devlet hazinesine getireceği yüke aldırış edilmez. Yokluğu zarara yol açar, günümüzde hastalıkların yaygınlaştığına, insanların iyileşemediğine ve hastalıklarının tedavi edilemediğine tanık oluyoruz. Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْإِمَامُرَاعٍوَمَسْئُولٌعَنْرَعِيَّتِهِ“İman çobandır ve sürüsünden sorumludur” Yemen’in hem kuzeyi hem de güneyi, kafir Batı’ya hizmet eden ve kendi halkını gece gündüz kırbaçlayan mücrim yöneticiler belasıyla uğraşmaktadır.

Halkına yalan söylemeyen bir lider olarak Hizb-ut Tahrir, Yemen halkını, İslami yönetimi kurmak, Hilafeti ikame etmek, tüm sütun ve simgeleriyle kapitalist sistemi kökünden sökmek için kendisiyle birlikte çalışmaya çağırıyor. Hizb-ut Tahrir, sağlık hizmetleri politikası kitabı da dahil olmak üzere hayatın her alanına ilişkin birçok kitap yayınlamış, kitapta ikinci Raşidi Hilafet Devletinin vatandaşlarının işlerini nasıl güdeceği anlatılmıştır. Kitabın linki:

Hilafet Devletinde

Sağlık Politikası