Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu

No: YMu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130018 H. 19 Şevvâl 1433
M. Cuma, 07 Eylül 2012

-Basın Konferansı Konuşması- Bağışçılar Konferansı, Ajanların Korunması ve Ülkenin İpotek Edilmesi İçindir!

Hamd, يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْمُشْرِكُونَ نَجَسٌ فَلاَ يَقْرَبُواْ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَـذَا ۚ وَإِنْ خِفْتُمْ عَيْلَةً فَسَوْفَ يُغْنِيكُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ إِن شَاءَ ۚ إِنَّ اللّهَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ "Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pislikten ibarettir. Artık bu yıllarından sonra, Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, Alîm ve Hakîm'dir." [Tevbe 28] şeklinde buyuran Allah'a ve salat ve selam, والله ما الفقر أخشى عليكم... "Vallahi, sizin için en çok korktuğum şey fakirlik değildir" şeklinde buyuran efendimiz Muhammed [en-Nebiyyul Ümmî es-Sâdıkul Emîn] ile Tahir Âlinin ve Allah'ın vaadine ve O'nun katından gelenlere rıza gösterip hoşnut olan hayırda aceleci sahabesinin üzerine olsun. Nitekim Allah onları, zenginleştirip korumuş ve onlar için dünyayı genişletmiştir. Zira hicret etmelerinin ve uzun zorluk ve engellerin ardından kendilerinde bir isteksizlik oluşmuştu.


Kerim kardeşlerim!

Dünyadaki birçok insanlar tarafından bilindiği gibi sizler tarafından da bilinmektedir ki sömürgeciliğin yüzü, insanlara giydirilmesi kolaylaşsın ve eski-yeni efendisine rıza göstersinler diye yeni sömürgecilik tarafından süslenip güzelleştirilmektedir. Nitekim geçen asrın ortalarındaki iki kutuplu dönemden son üçte birine kadar Amerikalılar, doğu bloğunun, o zamanki gelişmekte olan ülkeleri liberal ayaklanmalar yoluyla eski sömürgeciliğe karşı kışkırtmasının sonuçlarını, sömürgeciliğin yanı sıra halkların ve en önemlisi de İslam ümmeti olan ümmetlerin servetlerini yağmalamayı sürdürmenin önemini idrak eden ve İslam ümmetini aşağılamada ileri giden sömürgecilerin kimler olduğunu fark etmelerinin ardından, borçlar, krediler, malî yardımlar ve gerçekte bizden birinin cebinden yağmalanıp parçalara ayrılarak krediler şeklinde bir başkasına verilen sözde insanî yardımlar yoluyla ümmetin omuzlarına ağır yükler yüklemeye başvurmuşlardır. Şimdi burada dikkatlerinizi, sömürgeciliğin üslubunu değiştirme keyfiyetine çekmek isteriz. Zira İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna yaklaşıldığında sömürgeciliğin ortadan kalmasının kaçınılmaz olduğu ve Rusya'ya saldırmanın onu zayıflattığı şeklindeki uluslar arası tutumu fark edenler ortaya çıkmıştır. Nitekim İkinci Dünya Savaşı'nda müttefiklerin bir zafer elde etmesi, kapitalist rejim ile Batılı sömürgeciliğe yeniden saldırmaya başlayan, sömürge halklarını ayaklanmaları ve Batılı devletler için sıkıntılar oluşturmaları için kışkırtan Rusya'nın programlarından dolayı olmuştur. Bundan dolayı Amerika, sömürgeciliği korumak için üslubunu değiştirmekten başka bir yolun kalmadığını ve diğer sömürge ülkelerini de sadece bu yeni üslupla  kendi sömürgelerine alabileceğini düşünmüştür. Ardından Amerika, sömürgeciliği geliştirmek, onu uygulamaya koymak ve bununla birlikte krediler ve yardımlar yoluyla bağımsızlık verdiği ülkeleri de buna bağlamak için bu yeni üslubu benimsemiştir. Dolayısıyla her ne kadar bu, ilk etapta ülkeyi ekonomik olarak kalkındırmak için giydirilen yardımlar elbisesinin, sömürgeciliğin özgürlük elbisesinin giydirilmesi olduğu hususu insanlara gizli kalmış olsa da -ki bunu sadece uluslar arası siyaseti takip edenler biliyordu- ancak bugün iki gözü olan herkes tarafından açık bir hale gelmiştir! Dolayısıyla da Amerika'nın yeni üslubu, zayıf halkları istismar etmeye dönük egemenliğini ordular ve askerî güçler yoluyla dayatmaktan ülkelere şekli bağımsızlıklar vermek, krediler ve yardımlar vasıtasıyla onlara egemenliğini dayatmak şeklindeki başka bir üslupla dayatmaya dönüştürdüğü ifşa olmuş olan sömürgeciliği geliştirmek için olmuştur.

Bu borçlar ve bağışlar yoluyla omzuna ağır yüklerin yüklendiği bu zayıf ülkelerden biri de Yemen'dir. Nitekim son üç yıl içerisinde konferanslara, sözde bağışçı ülkelerin konferanslarına şahit olduğumuz gibi daha önceki yıllarda da bu konferanslara sık sık şahit olmuştuk ki bunlardan sonuncusu daha dün Riyad'ta gerçekleşmiş olup Müsteşar Abdullah Gânim bunu, yatırım için değil hizmet projeleri için bir bağış olduğu şeklinde nitelendirmiştir. Dolayısıyla bu, birçok soruları önünüze koymamızı gerektirir ki bunlardan bazıları şunlardır:

Birincisi: Gerçekten Yemen, muhtaç ve fakir bir devlet midir??

İkincisi: Yemen'in elinde bulunan kaynaklar, Yemenlilerin ihtiyaçları için yeterli değil midir?

Üçüncüsü: Bağışçıların [donörlerin] kalplerindeki bu imtiyaz yada aziz konum, bizim için mi yoksa başka bir sebepten dolayı mıdır?

Dördüncüsü: Gerçekten Yemen, iddia edilen bu bağıştan istifade edebilecek midir?

Sevgili kardeşlerim:

Bizler, kaynakları ve bu çerçevedeki rakamları listelemenin derdinde değiliz. Ancak bizler, paraların diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi Yemen'de de amacı dışında dağıtıldığını bildiğimiz gibi gerek geçmişte gerekse şuanda bütçenin kaderinin belli olmadığını da bilmekteyiz. Zaten ayaklanma sırasında devletin hazinesinden yaklaşık yedi milyar doların, yani bağışçı ülkeler tarafından verilen bağışın toplamından daha fazlasının boşaltıldığı ve gerek önce gerekse sonraki hükümet ve muhalefetten hiç birinin bununla ilgilenmediği de bilinmektedir. Ayrıca bizler, ister Salih isterse Hâdî liderliğinde olsun önceki ve sonraki hükümetlerin politikalarında en ufak bir fark görmemekteyiz. Zira aynı yalvarış ve neredeyse yok olmak üzere olan ülkenin mukadderatının kalkınmasına dönük bakış tekrarlanmaktadır.

Hizb-ut Tahrir olarak bizler, bu bağış ile sözde bağışçı ülkelerin Yemen hükümetine bağış vermedeki bu ısrarının, kendi ülkelerine hizmet eden ve bu yolda yüzsularını döken ülkedeki uşaklarının popülaritesini ve nüfuzunu korumaktan öte bir şey olmadığını görmekteyiz! Hakikatte onlar, sadece bizim yüzsuyumuzu dökmek için gidip gelmişlerdir. Dolayısıyla halk olarak bizler, bu bağıştan ve bu bağışçı ülkelerin örgütlerinden, fakirlik, işsizlik, açlık ve hastalık göstergelerinin artmasından başka bir şey hissetmediğimiz gibi onların semalarından üzerimize, yalancıktan ağlayıp duran o fakirlerin kederi, yıkımı ve öldürmesi "bereketinden" ve fakirliklerine neden olan fasit politikalarından başka bir şey de inmemiştir...

Hizb-ut Tahrir olarak bizler, tüm İslam ümmetinin ekonomik krizinin, servetin yokluğunda değil onun kötü dağıtımında gizli olduğunu görmekteyiz. Zira İslam ümmeti, dünya servetlerinin yaklaşık tamamına yada üçte ikisinden daha fazlasına sahiptir. Dolayısıyla fakirlik, ülkenin fakirliği değil bireylerin fakirliğidir. Buda insan için çözüldüğünde onun sorunlarını da çözecek olan üç temel ihtiyacın karşılanmasıyla ilgilidir ki bunlar da şunlardır; yiyecek, giyecek ve mesken. Nitekim kapitalistler, yaşamın temel gereksinimlerine sahip olmayan herkesin, bunun bir sorun olması itibarıyla yaşam hakkına sahip olmadıklarına inandıkları gibi onlar, servet sorununun bir dağıtım sorunu olmayıp onun biriktirilmesi sorunu olduğunu tasavvur etmektedirler. Bundan dolayı da dünyanın geneli bir felaketin içine düşmekte ve tüm insanlık onun ateşiyle kavrulmaktadır.

Dolayısıyla geçmişte ve sonrasında yapılan bu konferanslar, sömürgeciler ile bir taraftan İngiltere liderliğindeki Avrupa'nın diğer taraftan da Amerika'nın olduğu İslam dünyasına düşman olanlardan İslam dünyasına nüfuz edenler arasındaki bir çatışma arenasından ibarettir. Dolayısıyla da bunlardan ne köy ne kasaba olur. Ancak bu krediler ile bağışlara terettüp eden aşağılanmışlık ve kölelik şartlarının tamamına katlanacak olanlar yine bizler olacağız.

Allah'tan, İslam ile liderlik edecek, İslam ile kılavuzluk edecek ve Allah'tan bakla hiç kimseden yardım ve erzak istemeyecek olan Rabbanî bir komutan yoluyla İslam ümmetine acil bir çıkış vermesini niyaz ediyoruz.

Ve's Selamu Aleykum ve Rahmetullahi Veberakatuh


Dr. Muhammed Et-Taşî
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu Başkanı
Yemen Vilâyeti

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 735417068
http://www.domainnomeaning.com
E-Mail: yetahrir@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER