Yemen’de yaşanan yeni trajedinin yankıları sürüyor. Sana’a’daki Kuveyt Hastanesi’nde son kullanma tarihi geçmiş ilacın 18 lösemili çocuğun ölümünü neden olmasının ardından öfkeler çığ gibi büyüyor, yetkililerden hesap sorulması isteniyor. Yerel Yemen medyası, geçtiğimiz Eylül ayının sonunda Kuveyt Hastanesi’ndeki kanser tedavi ünitesinde son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar verilmesinin ardından farklı günlerde 18 çocuğun öldüğünü ve sayının artabileceğini bildirdi. Hintli bir şirketin ürettiği metotreksat ilacı tedavisi gören diğer çocuklar ise, farklı hastanelere nakledildiler. Bazı çocuklar ise halen Sana’a hastanesinin yoğun bakım ünitesinde tedavi görüyorlar.

Oysa İslam sağlığa önem vermiş, sağlığı Müslümanların gücünü korumanın bir parçası olarak görmüştür. İslam, bedenlerin güvenliğine, sağlığa ve esenliğine önem verir. Bu nedenle hastalıklarla mücadele etti, tedavi olmaya çağırdı ve hastalıkları önlemek için çeşitli üsluplar geliştirdi. Bu yüzden İslam’a göre sağlık, devletin üstlenmesi gereken çıkar ve faydalardandır. Çünkü sağlık, pratikte devletin görevidir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

الإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْؤُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ“İman çobandır ve güttüklerinden sorumludur”İslam Devleti, ilaç imalatını ve üretimini doğrudan denetleyecek ve ya satın alarak ya da gerekli ilaçları üreten ilaç fabrikaları inşa ederek hastalara ilaç tedarik edecektir. Çünkü ilaç, yaşamsal bir ihtiyaçtır, eksikliği veya yokluğu birey ve gruba zarar verebilir. Devlet, ilaç üretiminde kendi kendine yeterliliği sağlamak için her türlü çabayı gösterecektir. Bu yüzden kâfir ülkelerin şantajına veya siyasi baskısına maruz kalabilecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً“Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.”^{[Nisa 141]} Kişilerin veya devletin, ilacı başka ülkelerden ithal etmesi durumunda eczacılar ve kimyagerler, ithalatına izin verilmeden önce söz konusu ilacı test edip analiz etmelidir. Zira uluslararası ilaç şirketlerinin geçmişte Müslümanlara bozuk ilaçları sattıkları çok iyi biliniyor.

Kuveyt Hastanesi’nde yaşananlar, yokluğundan ziyade kötü bakımı delalet ediyor. Süresi dolmuş bozuk ilaçlar, Yemen’e kara veya deniz limanlarından birinden girdi. Ülkeye girişine veya itlafına izin vermek ve ithal edenlerden hesap sormak, bu tür ilaçları üreten firmalarla mücadele etmek, kullanımına izin vermek ya da vermemek için Sağlık Bakanlığının yetkili kurum ve laboratuvarlarından geçmesi normaldir.

Ey Yemen halkı! Hem yaşlı hem de genç hastalarınız, tıpkı hayvanlar ve fareler gibi kobay olmaya devam edecekler, inceleme ve test yapılmadan ilaç enjekte edileceklerdir. Bu suçları işleyenler, özellikle de ilaç tüccarları etkili kişiler ya da distribütörleri olduğunda, belirsizliğini koruyacaklardır. Bu kimseler, hastaların hayatları pahasına sadece maddi karı umursarlar. Bu saçmalıkları, suçları, insanların canı ile oynamayı sadece Hizb-ut Tahrir’in uğrunda çalıştığı Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti durduracaktır. Hizb-ut Tahrir, yakın zamanda çıkardığı “Hilafet Devletinde Sağlık Politikası” adlı kitabında izlenecek sağlık politikasını detaylıca açıklamıştır. Allah’ın izniyle yakında Hilafet Devleti kurulduğunda bu politikanın uygulamasına geçirilecektir. O halde bu büyük iyilik için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışın ki her iki yurtta da mutluluğa erişesiniz.