31 Mart 2022 Perşembe günü Sada Valiliği Tarım ve Sulama Ofisi, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Sada Valiliği İnsani İşler Konseyi işbirliğiyle, Sada Valisi Muhammed Cabir Avad’ın katılımıyla hububat mevsimini açtı. Sada Valisi Avad, ilde faaliyet gösteren yabancı kuruluşları çiftçilere yardım eli uzatmaya ve GDO tohumu temin etmeye çağırdı.

Hububatta kendi kendine yeterlilik söylemi ikinci yılı giriyor, ama sonuç sıfır. Aslında kendi kendine yeterlilik söylemi, Husilerin Sana’ya girdiği yıl başladı. Ancak Tarım Bakanlığı, Husi politikacıların bahsettiği kendi kendine yeterlilik konusunda ciddi bir plan ortaya koymadı. Dolayısıyla Husilerin kendi kendine yeterlilik sloganı, medya yaygarasından öteye geçmiyor. Kaldı ki kendi kendine yeterlilik, ülke dışından getirilen GDO tohumlarının inisiyatifinde. Başkasının merhametinde olmak felakettir. Bu felaketin başaktörü de Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Sada Valiliği’ndeki İnsani İşler Konseyi’dir. Yazık! Husiler kendi kendine yeterlilikten dem vuruyorlar ama başarmamak için, düşmanların başarmasını sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yemen halkını gaddarların ve hainlerin kucağına ve tuzağına atıyorlar.

Bu yüzden Husilere diyoruz ki, sizi uluslararası yabancı kuruluşlara yollayanlar ve dün sizi yardıma boğanlar, bugün sizi kandırıyorlar. Yerel tohumlarda bile sizi Batıya bağımlı hale getiriyorlar. Batı da size GDO tohumu, ekim ve sulama programları, düzenleme ve finansal destek sağlıyor.

Gıda sağlamak, büyük bir sorumluluktur. İmam çobandır ve güttüklerinden sorumludur. İnsanların geçimini temin etmek, gütmektir ki aç kalmasınlar, pazarlar gıda ile dolup taşsın, fiyatlar sabit kalsın ve tekelcilerin özellikle bir avuç kapitalistin küresel tekelciliği sona ersin. İmamın, savaş zamanlarını, kuraklıkları ve büyük felaketleri hesaba katması da gütmek kategorisindendir. Bunlar, tarımı azaltır, gıda maddelerinin taşınabilirliğini zayıflatır. Nefsi korumak farz olduğuna göre gıda temin etmek de farz. Çünkü şeri kaideye göre, “Vacibin kendisiyle tamamlandığı şey de vaciptir.”

İslam, gıdanın can damarı olan tarıma önem verdi. Sanayi, ticaret ve insan emeğinin yanı sıra tarım ekonominin birincil kaynağıdır. Çünkü tarım sayesinde devlet, vatandaşlarına gıda temin edebilir. Toprak da tarımın temelidir. Üretim, toprağın doğasının bir parçası. Müslüman ülkeler, enva çeşit zenginlikler ve tarımsal kaynaklarla dolu. Sadece vatandaşlarının değil, tüm dünyanın gıda ihtiyacını karşılayabilir. Gıda güvenliği, devletin tüm vatandaşları için yeterli tarımsal üretim sağlama veya artırma becerisine bağlı. Devlet, başka ülkelerden gelen gıdaya bağımlı olmamalı; çünkü devletin vatandaşlarına gıda temin edememesi onu başkalarına bağımlı hale getirecek, dolayısıyla idaresini başkaları ele alacaktır.

Ey iman ve hikmet halkı! Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti ancak kendi kendine yeterliliği sağlayabilir. O halde gelin Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışın.