Basın Açıklaması

Rusya ve “İsrail” İle Normalleşmek Demek Filistin ve Suriye’ye İhanet Etmek Demektir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ziyareti öncesinde Rusya ve “İsrail” ile ilişkilerin düzelmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan: "İlişkileri düzeltmek istiyoruz ancak ilk adım Türkiye'den gelmeli" diyen Rusya lideri Putin’e: "Rusya ile münasebetlerimizi kesinlikle yeniden geliştirmenin, yeniden çok daha farklı bir konuma taşımanın gayreti içerisinde olmamız gerekir" sözleriyle yanıt verdi. Erdoğan, “İsrail” ile ilişkiler hakkında ise; Türkiye’nin özür, tazminat ve ambargo şartlarını hatırlatarak: “Filistin’deki enerji sıkıntısını gidermek için ciddi tekliflerde bulunulduğunu” belirtip; “İsrail” ile “gelişmeler olumlu gibi görünüyor” dedi.

Bizler, gerek Filistin meselesinde, gerekse Suriye meselesinde Türkiye’deki yöneticilerin tutumlarını çok iyi biliyoruz. Onlar Suriye ve Filistin’de katledilen Müslümanların kurtarılması sorumluluğunu üzerlerine almıyor ve bu sorumluluğu uluslararası kuruluşlara havale ederek bundan kaçıyorlar. Müslümanların sorunlarının Amerika ve diğer sömürgeci devletler tarafından çözülmesini bekliyorlar. Bu büyük sorumluluktan bu dünyada kaçabilirler, ancak hesap gününde bunun vebalinden kaçamayacaklardır!

Bu nedenle “İsrail” ve Rusya ile normalleşmenin, Filistin ve Suriye’deki işgalleri pekiştireceğini onlara bir kez daha hatırlatıyoruz. Çünkü bu iki işgalci devlet, İslam’ın ve Müslümanların apaçık düşmanlarıdır. Rusya devlet başkanı Putin: “Türkiye ile ilişkileri düzeltmek istiyoruz” açıklamasının hemen akabinde: “Teröristlerle mücadelede Türkiye ile işbirliğine hazırız” demektedir. Rusya’nın, işgale direnen tüm Müslümanları terörist gördüğünü Çeçenistan ve Suriye’deki tutumundan çok iyi biliyoruz. Bu nedenle Türkiye’nin Rusya ile normalleşmesi demek, en başta Suriye halkına ve şehitlerine ihanet etmek demektir.

Yine Yahudi varlığı “İsrail” ile normalleşme, Gazze’ye okul ve hastane yapımı iznine indirgenerek meşrulaştırılamaz. “İsrail” ile normalleşmek demek, Filistin halkı ve Mavi Marmara şehitlerine ihanet etmek demektir. Özür, tazminat ve içeriğinde ne olduğu bilinmeyen ambargonun kaldırılmasına karşılık, işgalci terör devleti ile anlaşmak, Müslümanlar nezdinde asla meşruiyet kazanmayacaktır. Müslümanlar, Mescid-i Aksa ve Filistin toprakları işgal altındayken ve Suriyeli çocukların üzerine her gün bombalar yağdırılırken Rusya ve “İsrail” ile normalleşmeyi asla kabul etmeyeceklerdir. Çünkü Müslümanlar katillerle normalleşmemizi değil, onları bu zulümlerden kurtarmamızı ve bu devletlere karşı İslam ahkâmının gerektiği şekilde muamelede bulunmamızı istemektedirler. Bu ise ancak Raşid-i Hilafet Devleti’nin güçlü ordularının eliyle olacaktır.

وَمَا ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ بِعَزِيز 

Bunu yapmak, Allah için zor değildir. ^{[Fatır: 17]}