Türkiye'de en son yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde şu an başbakan olan Erdoğan, %51,80 oy alarak Cumhurbaşkanı seçildi. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Erdoğan'a tebrik mesajları yağdı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Caitlin Hayden, Obama'nın,"Başbakan Erdoğan ile bu yeni görevinde çalışmayı sabırsızlıkla beklediğini" aynı şekilde "Erdoğan'ın yerine geçecek Başbakanla da çalışmayı arzuladığını" ifade etti. Bu mesaj Ankara'da olumlu karşılandı. Daha sonra Başbakanlığın yaptığı açıklamada; Obama'nın Erdoğan'ı telefonla arayarak tebrik ettikten sonra Irak ve Suriye'de yayılan terör tehdidi hususunda mutabık kaldıklarını ve Gazze'de ateşkesin sağlanması konularını da ele aldıklarını açıkladı. Son altı ay içerisinde Erdoğan ile Obama arasında direkt herhangi bir görüşmenin yapılmamış olması Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin bozulduğuna yorumlanıyordu. Hal bu ki ABD'den Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucuna yönelik bu açıklama bu yorumu doğrulamıyor. Kaldı ki, Erdoğan Cumhurbaşkanı sıfatıyla iki ay içerisinde Obama ile NATO zirvesinde, Amerika'da gerçekleşecek Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında ve Avustralya'daki G-20 Zirvesi'nde olmak üzere üç görüşme daha yapacaktır.

Amerika'nın İslam ümmeti ve insanlığa karşı işlediği suçlar, kurduğu kumpaslar, yaymış olduğu fitneler tüm seleflerini bile geride bırakmışken Türkiye'deki yöneticiler vahşi Obama ile görüşmeyi şeref sayıyorlar. Amerika'nın sömürgecilik çıkarları uğruna işlemeyeceği suç, çalışmayacağı yönetici yoktur. Washington'un Türkiye'de veya diğer İslam beldelerinde sadece sivil değil askeri idarelerle de çalıştığını bilmeyen yoktur. Onlar için önemli olan çıkarlardır.

Tüm siyasetini çıkarları üzerine bina eden Amerika'nın bu tutumunda tuhaflık yoktur. Tuhaf olan "Neredesin Ey İslam dünyası" ifadesinin sahibi olan Başbakan Erdoğan'ın, İsrail'in vahşi katliamlarına savunma hakkı gerekçesi ile arka çıkan, yakıp yıktıktan ve milyonlarca Müslüman'ı katlettikten sonra şimdi de Irak'ta yeni komplo ve tuzaklar peşinde koşan ve vahşi Beşşar Esed rejimine destek vererek ömrünü uzatan Amerika başkanı Obama ile dostluğunu sürdürüyor olmasıdır.

Biz, Amerika'nın Batı'nın sessiz kalacağı, İslam dünyasının ise susarak izleyeceği yeni katliam ve cürümleri işlemekten bir an bile geri durmayacağını biliyoruz. Amerika İslam ümmetine olan düşmanlığını artırarak devam ettiriyor. İslam ümmetinin ayağa kalkmasını engellemek için tuzak üzerine tuzaklar kuruyor.

Ey İslam Dünyasından bir parça olan Türkiye Yöneticileri!

Sizde Obama ile çalışmak için sabırsızlanıyor musunuz?