İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün daveti üzerine 9-10 Haziran 2014 tarihlerinde Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan görüşmelerden sonra Ruhani ile ortak basın açıklamaları yaptılar. Cumhurbaşkanlığında yapılan ortak basın toplantısında Ruhani, Suriye ile ilgili şu açıklamayı yaptı: "İran ve Türkiye, İslam dünyası ve bölgenin iki önemli ülkesi olarak aşırılık ve terörizmle mücadelede kararlıdırlar. İki ülke bu konuda her türlü çabayı harcamalı ve gerçek İslam'ı dünyaya tanıtmalıdırlar." Cumhurbaşkanı Gül ise, bölgedeki istikrarsızlık ve terörist faaliyetlerin nasıl önleneceği konusunda faydalı görüşmeler yaptıklarını, yapıcı bir yaklaşımla atılacak adımların bölgesel barış ve istikrara katkı sağlayacağına inandıklarını söyledi. Ruhani Başbakanlıkta yapılan ortak basın toplantısında, Suriye'de çatışmaların durmasını, terörist grupların Suriye'den çıkarılmasını ve Suriye'nin geleceğinin Suriye halkının elinde olmasını istediklerini ifade etti. Seçimleri kazanmasından dolayı Esed'i tebrik ettiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan toplantıda Suriye ile ilgili bir açıklama yapmadı.

Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlıkta yapılan ortak basın açıklamalarında Ruhani'nin ve Gül'ün bölge ve Suriye ile ilgili açıklamaları ve Erdoğan'ın ise suskunluğu, Suriye devrimine ihanette ortak hareket ettiklerini ve Suriye devrimini çalmak için Amerikan patentli hile ve tuzakların uygulayıcı piyonları olduklarını bir kez daha gösterdi. Zira İran, Amerikan kuklası Beşşar Esed'e karşı Suriyeli Müslümanların başlattığı mübarek devrimin karşısında durmuş, açıkça Baas rejimine asker ve silah desteği sağlayarak Müslümanlara ihanet etmiştir. Lübnan'daki partisinin katillerini de Suriye'ye göndererek Müslümanların kanını akıtmıştır. Türkiye ise ikiyüzlülüğünü bu toplantı ile bir kez daha teşhir etmiştir. 2011 Mart ayından bugüne Suriye devrimini çalmak için kirli planlarda Amerika'ya hamilik yapan Türkiye'nin yöneticileri bu yüzlerini gizlediler. Suriye halkını ve devrimini desteklediklerini söylediler.

Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti Medya Bürosu olarak kamuoyuna bir kez daha açıklıyoruz: Türkiye yöneticileri ve Ak Parti hükümeti Suriye devrimine en başından beri ihanet etmiştir. Türkiye, 2011 Mart ayındaki ayaklanmayı bastırması için ilk sekiz ay Baas rejimine açık şekilde siyasi destek vermiştir. Türkiye, katil Baas rejimi devrimi bastıramayınca, ABD'nin devrimi çalmak için planlarının uygulayıcısı olmuştur. ABD Türkiye üzerinden devrimi laik ve demokratlar eli ile dönüştürmeyi başaramayınca da İran'a aktif rol vermiştir. Şimdi ise İran ve Türkiye'nin bu konuda ortak hareket etmesini istemektedir.

Ey Türkiye'nin yöneticileri! Hani siz Suriye halkının ve devriminin yanındaydınız? Hani siz Beşşar Esed'in meşruluğunu kabul etmiyor dunuz? Ne oldu da düzmece yollar ile kazandığı sahte seçimden dolayı Suriye katili Esed'i tebrik eden eli kanlı Ruhani'yi huzurunuzda alkışlattınız? Suriye'de Müslüman kanı akıtan İran'ın yöneticileri ile nasıl olur da terörizmle mücadele de işbirliği kararlarına imza atarsınız? Ey Türkiye yöneticileri! ABD'nin hile ve tuzaklarıyla devrime ihanet etmekten korkmuyor musunuz?

وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِ "Onlar bu hileyi kurarlarken Allah, hilelerini başlarına yıkıveriyordu. Allah, hilekârlara ceza verenlerin en hayırlısıdır." ^{[Enfal 30]}