Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 10-11 Kasım 2013 tarihlerinde bir dizi temasta bulunmak üzere Irak'a gitti. Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, Irak Cumhurbaşkanı Vekili Hudayr Huzai, Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Başbakan Yardımcısı Salih Mutlak, Şii Lideri Ayetullah Ali Sistani ve Mukteda El Sadr ile görüştü. Davutoğlu katıldığı bir programda Türkiye'nin bu ziyarette Irak'a üç mesaj ilettiğini söyledi. "1:  ilişkilerin hiçbir gelişmeden etkilenmeden en üst düzeyde ve en geniş kapsamlı olarak süratle geliştirilmesi. 2: 30 Nisan'da Irak'ta seçimlerin suhuletle yapılması. Irak'ta seçimler üzerinden bir kendini yenileme söz konusuysa, bu sadece Irak için değil, bütün bölge için çok önemlidir. 3: Bölgemizde Suriye bağlamında gittikçe tırmanan ve bazı kesimlerce mezhep çatışmasına yöneltilmek istenen bir konjonktür var. Ortadoğu'daki bütün etnik unsurlar Irak'ta var. Eğer orada barış olursa, Ortadoğu'da da barış olur. Barış olmazsa bölge de olumsuz etkilenir"

Hem işgal sürecinde hem de işgalcilerin ajanlarının iş başına gelmesinden bugüne kadar Irak halkı her yeni güne kan ve gözyaşı ile uyandı. Küfrün başı ABD'nin Irak'ı işgal etmesinin üzerinden tam on yıl geçti. Kafirler önce Irak'ı işgal ettiler, sonrada parçalayıp vahşi sırtlan ve akbabalar gibi üzerine üşüştüler. Peki Türkiye gibi diğer Müslüman beldelerin yönetimleri ne yaptı? Kafir ABD'nin Irak'ın başına yönetici olarak atadığı Maliki hükümetinin tanınması için yarıştılar. Türkiye işgal sonrası yeni Irak yönetiminin oluşmasında büyük rol oynadı. Bu konu ile ilgili Ahmet Davutoğlu CNN Türk televizyonunda bir programda şöyle konuşmuştu: "Maliki hükümeti Başbakanlığını Türkiye'ye borçludur. Çünkü Irak'ta ki Sünniler kendilerini direniş grubu olarak ifade ediyorlardı. Biz onları Türkiye'ye davet edip bir konferans yaptık ve seçimlere katılmalarını sağladık." Ahmet Davutoğlu dün Irak için kendisine verilmiş görevi bugün Suriye için icra etmeye kalkışmış gözüküyor. ABD yönetiminin; son ziyaretinde Maliki'ye Irak içerisindeki diğer siyasi gruplar yani Sünniler ve Kürtlerle, diğer yandan da Türkiye dahil tüm komşularıyla ilişkilerini normalleştirmesini telkin ettiği medyaya yansımıştı. Ahmet Davutoğlu'nun Irak'a götürdüğü mesajların ABD'nin Maliki'ye verdiği telkinler ile bu denli uyuşması Suriye'de çıkmaza giren ABD'nin kirli planında bölge devletlerine biçtiği rolü açıklıyor.

ABD geçmişte Irak'ı işgal edip başına nasıl hain yöneticiler atadıysa, şimdi de Suriye'deki ajanı olan Beşşar Esed'in yedeğini arıyor. Lakin bugüne kadar Suriye için Beşşar'ın yerini dolduracak bir stepne bulabilmiş değildir. ABD'nin asıl amacı Suriye'yi Beşşar ile birlikte seçimlere sürüklemektir. Bu hain ve kirli planına ise; İran, Irak ve Türkiye'yi ortak etmektedir. İşte son haftalarda Washington, Bağdat, Tahran ve Ankara hattındaki yoğun trafik bununla alakalıdır.

Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti Medya Bürosu olarak Türkiye Hükümetini ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu bu kirli plan konusunda uyarıyor ve Allah için kendisine nasihatte bulunuyoruz. Eğer Allah'tan zerrece korkuyorsanız Müslümanların temiz kanı ile yeşermiş ve büyümüş Şam halkının bu devrimini kirli planlarla heder etmezsiniz. Eğer açlarını doyurduğunuz, açıkta olanlarını giydirdiğiniz Suriye halkına ve tertemiz devrimlerine birazcık saygılıysanız, Irak işgalinde ABD'ye hizmet eden İran ve Iraklı hain liderler ile el sıkışıp kirli oyunlar peşinde koşmazsınız. Eğer Allah'a ve O'nun yardımına güveniyorsanız kafirlerden değil yalnız Allah'tan hakkıyla korkarsınız.

إِلاَّ الَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنْهُمْ فَلاَ تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِي وَلأُتِمَّ نِعْمَتِي عَلَيْكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُون

"Zalimlerden değil, benden korkun. Böylece size nimetlerimi tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız."(Bakara 150)