Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu

No: H. 19 Cumâde’s Sânî 1434
M. Pazartesi, 29 Nisan 2013

Hizb ut-Tahrir Türkiye'nin Kadınlarından Şam'ın Şerefli Kadınlarına Bir Mektup

Es-selamu aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuh, ey Şam beldesindeki sevgili, şerefli bacılarımız!

Rasulullah (sav)'in; Allah'u Teala'ya bizler için mübarek kılması için dua ettiği, meleklerin kanatları altında, kulların en seçkinlerini barındıran Şam ve ahalisine selam olsun! Sizinle alakalı her haberi gece gündüz durmadan takip ediyoruz. Suriye'deki kardeşlerimizin yaşadıklarını görünce, kendi kardeşlerimizin yüzüne bakamıyoruz. Her dışarı çıkmak için hicablarımıza büründüğümüzde, Suriyeli bacılarımızın korkularını hissediyoruz yüreğimizde. Kendi evlatlarımızın ağlamaları, Suriye'deki yavrularımızın çığlıkları olarak yansıyor kulaklarımıza ve onların yüreklerimizi delik deşik eden o görüntüleriyle birlikte, bir vicdan azabıyla sarılabiliyoruz kendi evlatlarımıza.

Yaşadığınız acıları burada bizler de yaşıyoruz; çünkü Rasulullah (sav)'in buyurduğu gibi,
"كمثل الجسد الواحد" biz "tek bir vücüt gibiyiz." Allah'u Teala'nın dediği gibi, إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ "Mü'minler ancak kardeştir..." (el-Hucurat 10) Ve yalvarıyoruz El-Kahhar olan Allah Subhanu Tealaya'ya, bir an evvel kardeşlerimize bunları yapanları cezalandırsın diye.

Gerçi kapitalist Batı; yüz yılı aşkın bir süredir tüm dünyada ümmetin çektiklerinden ötürü hissettiğimiz bu acıya bizleri alıştırmak için, çeşitli hilelerle uyuşturmaya çalışmaktadır. Ama başarılı olamadı. Bugün Suriye'de olup bitenler karşısında her Müslüman'ın yüreğinin kanadığından hiç bir kuşku yoktur.

Ey sevgili Suriye'li bacılarımız!

Sizler ilham verici bir direniş sergilediniz. Şam umudun beldesidir! Sizin ayaklanmanız bu ümmetin bir asırdır göstermiş olduğu mücadelenin taçlanmasıdır. Zira sizler ümmetin 90 yılı aşkın bir süredir arzuladığı İslam Devletini açık ve net, gür bir sesle haykırıp, Hilafeti kurmadan oturmamaya yemin eden şerefli kardeşlerimizsiniz. Rabbim bizi sizinle şereflendirdi. İnsanlık için çıkartılmış en hayırlı ümmet! Sizinle kardeş olmayı bizlere nasip eden Allah'u Teala'ya hamd-u senalar olsun!

Rasulullah (sav) buyurmuştu ki: ألا وإن الإيمان حين تقع الفتن بالشام' "Dikkat edin, fitneler vuku bulduğunda iman Şam'dadır."

Sizler, Allah'ın izniyle, İslam devletinin yakın zamanda gerçekleşeceğine dair ümitleri canlandırdınız. O devlet ki, bu Ümmet'i Batı'nın hegemonyasından kurtaracak, İslam dünyasını Rasul SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in rayesi altında birleştirecek, insanların işlerini gütmek üzere şer'î hükümleri tatbik edecektir. Sizin kıyamınız; ümmete ve tüm dünyaya İslam Devletinin kurulmasının inşaallah yakın bir hakikat olduğunu ispatladı!

Bunun için Suriye'nin başarısı ümmetin başarısıdır. Sizin zaferiniz Ümmetin zaferidir. Bunun için, sevgili izzetli kardeşlerimiz, bu İslami davanızda sebat edin, çünkü alemlerin Rabbi sizinle! Ve sakın Batı'dan, demokratik, beşeri çözümlerden etkilenenlerin; sizin devriminizi elinizden çalmalarına veya saptırmalarına müsade etmeyin.

Bunun için bizler de; Türkiye'deki Hizb ut-Tahrir'li kardeşleriniz olarak, tüm dünyadaki Hizb ut-Tahrirli kardeşlerimizle birlikte, sizin laik diktatörlüğü ve nizamı yıkıp, yerine İslam'ın hükmünü yerleştirme davanızı elimizden gelen her imkanla destekliyoruz. Sizin Hilafet nidalarınız dünyanın dört bir yanına yankılanırken bu yankıyı güçlendirmek için bizler de gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye'de on binlerin katıldığı konferanslar düzenledik. Sizin şanlı davanızı Müslümanlara duyurmak için seminerler ve basın açıklamaları yapıyoruz. Sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde Hizb ut-Tahrir'li kardeşleriniz olarak, sizin ızdırabınızı duyurmak için ve sizin kalkanınız ve koruyucunuz olacak olan Hilafet'e çağırmak için yürüyüşler, konferanslar ve sayısız tartışma ortamları düzenliyoruz. Bütün bunlar, mümtaz usul alimi, mahir siyasetçi, seçkin düşünür ve saygı değer Emirimiz Şeyh Ata İbnu Halil Ebu Er-Raşta'nın liderliği altında gerçekleşiyor. O da; İslam davetini taşımaktan dolayı, İslam aleminin diktatörlerinin zindanlarında kaldı, buna rağmen hiç taviz vermeden bu İslam davası uğrunda sabretti. Ve bizler onun; sizlerin kanlarınızı ve namuslarınızı savunmak üzere hiç tereddüt etmeden ve gecikmeden orduları harekete geçirerecek olan koruyucunuz ve vekiliniz olması için, ancak nezdinde İslam'ın fikir, metod ve vision olarak tebellür ettiği bir lidere yaraşır şekilde, sizler için izzetli, güvenli ve refah dolu bir hayat kuracak olan ve İslamın sancağını yeryüzüne taşıyacak olan, inşaallah Müslümanların yeni Halifesi olması için dua ediyoruz.

Ey Şam'daki şerefli bacılarımız!

Neredeyse yarım milyon askerden oluşan dünyanın en güçlü ordularından birine sahipken, tek bir askerini bile harekete geçirmeyip, sizleri en çaresiz döneminizde yüzüstü bırakmakla, Türkiye'nin sizlere karşı işlemiş olduğu ihanet çok zorumuza gidiyor. Bunun sebebi; maalesef Erdoğan ve hükümetinin de, tıpkı diğer Müslüman liderler gibi, Batılı amirlerinin; sizin ayaklanmanızı başarısızlığa uğratıp, kurulacak olan ikinci Raşidi Hilafeti engellemeye yönelik ve Suriye'de kendi menfaatlerini garantileyecek ve emirlerine boyun eğecek yeni kukla yönetimi yerleştirme planlarına dair komplolarının içinde yer almasıdır. İşte bundan dolayı Türk hükümeti sizleri yüzüstü bırakmıştır. Hatta bu kadarı da yetmemiş, ihaneti öyle bir boyuta ulaşmış ki, kendisine sığınan subayları Beşşar'ın katillerine teslim edebilmiştir. Bunun yanısıra, en vahşi zulümlerden kaçan mazlum Suriye'li mültecileri, hayvanlara bile laik olmayan, dehşet verici koşullardaki kamplara yerleştirerek en tehlikeli şartlara maruz bırakmış, bir yandan da başkalarını ölüme terk ederek Suriye'ye geri göndermiştir. Sevgili kardeşlerimiz; sizin çaresiz haliniz ve Erdoğan'ın sizin ihtiyaçlarınızı gidermekteki aciz tutumu, yüreklerimizi acıyla burkuyor. Onun bu aciz tutumu; sizin kanınızı korumayı reddeden ve milli iktisadi menfaatleri size yeterli refah ve güven sağlamanın üzerinde tutan bozuk milliyetçi düzeninden kaynaklanmaktadır.

Fakat tüm bu olanlar, sizin sabırlı ve sebatlı direnişinizle birlikte, hem Türkiye'deki hem tüm dünyadaki Müslümanların, bugüne kadar hissettiklerinin artık zihinlerinde de kesinleşecek kadar gözlerini açmaya yaradı: Artık demokrasi ve laiklik, hürriyet ve insan hakları gibi söylemlerin sadece boş sözler olmaktan öte, batının birer tuzakları ve hileleri olduğunu billur bir şekilde ortaya çıkardı.

Öte yandan sizden gelen güzel haberler ve kahraman mücahitlerin görüntüleri de evlatlarımızın gözlerinde Halid bin Velid'leri canlı kılıyor. Zulme karşı savaşan mücahide bacılarımızın sarsılmaz cesaretlerini görmek bizleri davamızda daha da şevklendirmekte. Sizlerin İslam Davası için akıtılan kanlarınız boşa gitmiyor ve kesinlikle boşa gitmeyecek! Ahiretteki kazancınız muazzam olacak inşallah ve sonsuza dek, hem şimdiki hem de gelecek nesillerde, bu ümmetin dualarında olacaksınız, çünkü sizler İslam nizamının aydınlığını ve rahmetini, bunca zamandır karanlıklarda boğulan bu dünyaya geri getirmeye yardım edenlersiniz.

Fakat Suriye'de cesur erkek ve kadınlar, hatta çocuklar tek başlarına zalimlere karşı savaşırken, İslam ordularını, buna Türkiye'ninki de dahil olmak üzere, korkak yöneticileri tarafından kışlalarına zincirlenmiş görmek, kalbimiz sızlıyor. Ancak bizler, Türk ordusunun evlatlarına ve tüm dünyadaki Müslümanların ordularına, yüreksiz liderlerine olan sadakatlarını bırakıp, bir an evvel üzerlerine düşen İslami farziyeti yüklenip, sizlerin kanlarınızı müdafaa etmeğe ve başınızdaki katil diktatörleri yok etmeleri için çağıracağız. Zira müslüman ordularının içinde, ümmet kan ağlarken, kendilerini boyunduruk altında ve ellerini bağlı tutan, hain emir sahiplerini İslam topraklarından söküp atmayı özlemle bekleyen, Allah (st)'yı seven samimi askerler var!

Onları tekrar "Peygamber Ocağı" kılacak, Allah (st)'ın emirleri üzere kendilerine ve ümmete izzeti ve şanı geri getirecek kumandanlarını, Halifelerini bekliyorlar! Onların beklediği kumandan; Halife Muttasım Billah gibi, hiç beklemeden muhteşem bir orduyla, tek bir kadının feryadı üzere, Amuriyye'ye, Bizanslılara karşı koşturmuş olan kumandandır. Şehri kafirlerden temizledikten sonra, kadını kendi elleriyle zindandan kurtarıp, bir de onu beklettiği için, şu sözlerle özür dilemişti:

"Ey bacım, daha evvel gelemedim, zira Bağdattan buraya yol epey uzak."

İşte böyle Halifelere sahip olan ordular geçmişte de ümmetin imdadına yetişmiş, bacılarımızın ırzını korumak için harekete geçmiş, mazlumların intikamını almış, çaresizlere kurtuluş kapılarını açmıştır. Ve inşaallah çok yakında buna benzer örnekleri, nebevi metod üzere ikinci Raşidi Hilafetin kurulmasıyla tekrar göreceğiz. Sevgili kardeşlerimiz, bizler de sabır ve sebatla, tüm gücümüzle, sizlerle birlikte Rasulullah (sav)'in izinde yürüyerek mücadele etmeye devam edeceğiz, ta ki geçmişte olduğu gibi, bugün de kardeşlerimizin ırzlarına uzananları, yavrularımızı öksüz bırakanları, bu ümmete ihanet edenleri cezalandıracak bir Halife'yi getirene kadar! Sizin zaferinizle birlikte Filistin, Irak, Afganistan ve işgal altındaki diğer İslam beldelerini kurtarmak için cihat ilan edecek, ümmetin intikamını alacak ve İslam'ı bir risalet olarak dünyaya taşıyacak olan ikinci Raşidî Hilafet Devletinin ayak seslerini duyuyoruz artık!

Sabredin ey bacılarımız!

İslami mücadelemizde sebat edin, bizler de tüm kalbimizle, duraksamadan ve kesin kararlılıkla sizin yanınızdayız! Ey güzide, seçkin; umut ışığı Suriyeli Kardeşlerimiz! İnşaallah ferahlahayacağımız gün yakındır!

))وَيَوۡمَٮِٕذٍ۬ يَفۡرَحُ ٱلۡمُؤۡمِنُونَ ( ٤ ) بِنَصۡرِ ٱللَّهِۚ يَنصُرُ مَن يَشَآءُۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ( ٥ ) وَعۡدَ ٱللَّهِۖ لَا يُخۡلِفُ ٱللَّهُ وَعۡدَهُ ۥ وَلَـٰكِنَّ أَڪۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ((

"İşte o gün, müminler de Allah'ın nusretiyle, zaferiyle ferahlayacaklardır. Allah dilediğine nusret, zafer verir. O, Azîz'dir, Rahîm'dir. İşte Allah'ın vaadi! Allah vaadinden asla dönmez, velakin insanların çoğu bunu bilmezler." [er-Rûm 4-5-6]

Ey Allah'ım! Bize bu açık nusreti lutfet ve bu büyük hayrın müjdesini ver! Şüphesiz Sen, bizim mevlamızsın, işitensin ve icabet edensi! Şüphesiz müminlerin ve mustazafların yardımcısı Sensin! Şüphesiz Sen, her şeye kadirsin!

Ve aleykum Selam ve Rahmetullah ve Berakatuh

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi

Telefon: 
www.hizb-turkiye.com
E-Mail: bilgi [@] hizb-turkiye.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER