Hicri 1440 yılı Ramazan hilali görüldü, doğudan batıya tüm İslam ümmeti Mübarek Ramazan ayına kavuştu. Ramazan, iyilik, rahmet, mağfiret ve ateşten kurtuluş ayıdır. Ramazan, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’nin bulunduğu aydır. Ramazan, fetihler ve zaferler ayıdır. Ramazan’da Allah sevgisiyle, O’nun rızasını kazanmak, yardımını dilemek, nusretini ummak ve nimetlerine şükretmekle gönüller zenginleşir. İslam Ümmeti’nin Ramazan’ı kutlu olsun, hayırlarla dolsun, Müslümanlar bu ayda müjdelerle ferahlasın. Allahu Teâlâ Müslümanların salâtını, siyamını ve gece namazlarını kabul buyursun, kalpten dualarına icabet etsin.

Hizb-ut Tahrir Türkiye olarak Hicri 1440 yılı Ramazan ayı için “Ramazan Uyanış Zamanı” başlıklı bir kampanya başlatıyoruz. Gaflet ve uykudan uyanmaları için Müslümanlara ve tüm ümmete sıcak bir çağrı yapıyoruz. Tam doksan sekiz Ramazan’dır İslam’ın devletinden, otoritesinden, izzet ve itibarından yoksun bir halde ve küfür hükümlerinin karanlık dehlizlerinde yaşıyoruz. Bu Ramazan, küfür hükümleri ve nizamları altında karşıladığımız son Ramazan olsun diyoruz. Neredeyse bir asırdır beldelerimiz kâfirlerin işgali ve istilası, küfür rejimlerinin tasallutu altında iken fetih ve zafer ayı olan Ramazan uyanış zamanı olsun istiyoruz. Tüm Müslümanlara hitaben “Ey Müslümanlar uyanın, üstünüzdeki ölü toprağını atın!” diyoruz. Zira Müslümanlar, Hilafet ’in yıkılmasından bu yana derin bir uykuya daldılar ve bitkisel hayattan hala kurtulamadılar. İşgal edilmemiş toprağımız, sömürülmemiş beldemiz, yağmalanmamış servetimiz kalmadı. Canımıza, namusumuza, mukaddesatımıza, servetlerimize kast ettiler. Bizi milletlere ve ulus devletlere böldüler, aramıza suni sınırlar çizip tel örgüler çektiler, topraklarımıza nifak tohumları ektiler, ekinleri ve nesilleri ifsat ettiler ve böylece bizi varlık içinde yokluğa mahkûm ettiler. Kâfirler ve yerli ajanları, hiç acımadılar, merhamet göstermediler, utanç duymadılar. Bilâdu’ş-Şâm kan gölü, Filistin esaret altında, adını saymadığımız daha nice beldemiz sömürü altında, kardeşlerimiz, bacılarımız, yavrularımız yüreklerimizi dağlayan acılar içinde. Ramazan’ı, iftarı ve sahuru bize zehir ettiler. Bütün bunlar yetmezmiş gibi dinimize ve ibadetlerimize de saldırdılar. İslam Ümmeti aynı gün oruca başlayamaz, bayramı kutlayamaz hale getirildi. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın, Camp David sırasında Yahudi başbakanı Menahem Begin’e söylediği söz ve içerdiği mana, halimizi ifade ediyor: “Sana uyuyan bir ümmet teslim ediyorum. İslam ümmeti uyuyor ama ölmez. Gücün yettiğince uyutmaya yatırım yap. Şayet uyanırsa asırlarca kendisinden alınanları yıllar içinde geri alır.” İşte kampanyamız, kâfirlerin bu korkusunu gerçeğe dönüştürecek, İslam ümmetini önceki izzet ve azametine kavuşturacak, İslam’ı bir rahmet, adalet ve hidayet olarak tatbik edecek Nübüvvet Minhâcı üzere Râşidî Hilâfet Devleti’nin yeniden kurulması için tüm Müslümanları seferber etmeyi amaçlamaktadır ki bu Ramazan Hilafet’siz geçirdiğimiz son Ramazan olsun. Ey Rabbimiz, bu Ramazan’ı uyanmakta olan ümmetin dirilişine vesile kıl, bizi küfrün ve kâfirlerin, zulmün ve zalimlerin şerrinden koru, bu Ramazan nusretinden, zaferinden ve müjdenden mahrum kaldığımız son Ramazan olsun, Âmin yâ Rab, Âmin, Âmin…